28.Beklenecek anlar ve saklanacak gerçekler

1.1K 101 23
                                    

Gün içerisinde bekledikleri an sonunda gelmişti. Sarp ve Murat yan yana geldiklerinden beri arkadaşları gitse de yalnız kalsak diye dakikaları saymışlardı.

Sarp, kendi arkadaşlarını uğurladıkran sonra kapıyı kapattı ve dudağında gülümseme oluşmasına izin verdi. Arkasını döndüğünde ona aynı gülümsemeyle bakan sevgilisi ile karşılaştı.

Sarp beklemeden ona doğru bir adım atıp koridorun duvarına iteledi ve bütün gün arzuladığı, uzun süre nefes alacağı dudaklara dudaklarını bastırdı.

Murat, zevkle dudakların üstündeki dudaklara karşılık vermişti. Eli Sarp'ın saçlarında kayarken arada tutamları parmaklarının arasından kayıp gidiyordu.

İlk dudaklarını ayıran kişi Murat oldu. İç sesi genelde uyarıcı cümlelerle onu durdurmaya çalışıyordu. Ağır ol, daha yeni geldiniz bir ara diye. Fakat Murat özünde kendisini kısıtlamayı seven biri değildi. Ne hissediyorsa veya ne yapmak istiyorsa hemen devreye sokmak isterdi. Keza Sarp'ın bu huya sahip olduğunu biliyordu.

Şu an karşısında duran adamı deli gibi öpmek, kokusumu çiğerlerine depolamak istiyordu. Sarılmak, sesini dinlemek, gülümsemelerinş izlemek istiyordu. Bütün istekleri baştan sona Sarp ile doluydu.

Dudaklarını ayırss bile tutkuyla ona bakıyor, saçlarını okşuyordu. İkisinin dudaklarında tatlı bir gülümseme hakimdi. "Gerçeklik algımı geldiğinden beri sorguluyorum. " diye mırıldanndı Sarp. Yakın olduğu dudaklara minik öpücük kondurup devam etti. "Evimdesin sonunda." dediğinde yüzündeki gülümseme büyümüştü.

"Evindeyim." diye aynı ses tonuyla mırıldandı Murat. Sarp, Murat'ın iki yanağını okşuyor, ara ara minik öpücükler konduruyordu şimdiden bağımlısı olduğu dudaklara.

"Sabaha kadar uyutmayıp, seninle zaman geçirmek istesem de, yarın görüşmeye dinç gitmeni isterim şair çocuk. Bu yüzden şimdiden uyuman gerekli." dedi Sarp ne kadar istemese de.

Murat, iki kolunu Sarp'ın beline sararak kendine çekti. "Seninle uykusuz kalırım." dedi. Dudaklarını, kokunun ana kaynağına boynuna götürdü. Öpmeden önce derince kokusunu soluyup dudaklarını ince deriye bastırdı.

Dudaklarını hafiften deriden uzaklaştırıp:

"Deli eder insanı bu dünya;
Bu gece, bu yıldızlar, bu koku..."

Dedikten sonra tekrar dudaklarını deriye bastırdı. Sarp boynuna bırakılan öpücüklere odaklanmışken, sarıldığı beli yavaşca okşuyordu. Deli ediyordu Murat onu. Etkisini bu kadar bütük olöasına hâlâ inanamıyordu. Aklını kaybettirecek biri ile tanışacağını hayal bile edemezken, şimdi kollarının arasında, boynunda nefes alıyordu.

Murat istemese bile yüzünü boyundan uzaklaştı. Ona yakın olan yüze gülümsedi. "Uyumamız gerekiyor değil mi?" dige mırıldandı.

Sarp başını salladı. " Ama seni yarın rahat bırakmayacağım, haberin olsun." dedi.

"Pekala, nerede uyuyacağım." dedi ondan uzaklqşarak. Sarp kaşlarını havaya kaldırdı. "Yanımda?" sesi soru sorar gibi öıkmıştı.

"Yanında mı?" dedi Murat algılamaya çalışarak.

"Başka nerede uyuyacaksın yavrum?" dedi Sarp ondan bir adım uzaklaşarak.

"Yani... Koltuk mesela."

"Benim yanımda uyumak varken."

"Şimdi hocam, uyuyabilecek miyiz?" dedi kendinden emin olmayarak. Çünkü pek de hissettiği hazza karşı koyacak direnci kendinde bulamıyordu.

Sarp, Murat'ın gergin haline dayanamayıp kahkaha attı. "Neden uyuyamayalım?" dedi.

Murat bakışlarını ondan kaçırdı. "Yani şimdi," derin nefes aldı. "Anasını satayım gerildim." diye mırıldandığında Sarp onu büyük sırıtmayla izliyordu. "Şimdi gözde görülen cinsel tansiyon var kardeşim, yani kardeşim ne Allah belamı versin. "

Özgürüz İkimizdeWhere stories live. Discover now