Bunny ✵ JJK ✓

✵50✵

"Hayır dedim sana!" diye bağırmıştı Jungkook. Bunun üstüne de duraksamıştı Haneul.

Sıkıca sarılmıştı Jungkook Haneul'a. Kokusunu içine çekmiş "Senin hiçbir suçun yok." demişti. Haneul da sıkıca sarılarak karşılık vermişti ona. "Seni seviyorum" demişti hıçkırıklar arasında.

Geri çekilip Haneul'ın göz yaşlarınu silmişti Jungkook. Gözlerinin içine bakıp "Ben de seni seviyorum." demişti. Ardından da buyük bir gülümeme sunmuştu ona.

"Onlar hâlâ senin Bunny olduğunu bilmiyorlar. Bugün beni sorguya aldılar. Kaçtığın için şüpheleniyorlar ama belli değil. Jungkook kesin değil hâlâ kurtulabilirsin."

Jungkook kaşlarını çatıp "Ne sordular? Daha önce konuşmuştuk. Bunny Girl olduğunu söylemedin değil mi?" diye sormuştu Haneul'a. O da "Hayır, dediğin gibi anlattım. Böyle bir şeyi onlardan duyduğumu söyledim." demişti.

"Sakın bozma bu durumu."

"O komiser vardı. İki haftadır sevgili olduğumuzu söyledim. Bizi yakaladığı gece yalan söylediğimizi anlamasın diye."

Jungkook olumlu anlamda kafa salladığında "Yapmayacaksın değil mi?" diye sormuştu Haneul. Jungkook da "Ben kaçsam ne yapacağım Haneul sensiz?" diye sormuştu.

"Bu şehiri geçtim, bu ülkede bile kalamam. Sen olmada-"

"Ben de gelirim." diyerek sözünü kesmişti Haneul Jungkook'un. Hiç düşünmemişti ama. Annesi ve babası. Onları bırakamazdı ki.

Okumsuz anlamda kafa sallayıp "Düşünmeden konuşuyorsun demişti Jungkook." Anneni ve babanı bırakamazsın. Ayrıca reşit değiliz. Hadi ben kaçtım, peki ya sen? Kendini ölü mü göstereceksin yoksa? Aileni düşünmüyor musun?"

"Jungkook yapma lütfen."

"Haneul başka çaremiz yok diyorum. Sensiz yaşamaktansa yaşamamayı tercih ediyorum."

Duran göz yaşları tekrar akmaya başlamıştı Haneul'ın. Jungkook da sıkıca sarılmıştı ona. Saçlarını okşamış küçük öpücükler kondurmuştu.

"Çok saçma geliyor Jungkook. Teslim olman... Bensiz de yapabilirsin tamam mı? Bensiz de olur. Nefes al yeter, ölmeni istemiyorum."

Jungkook geri çekilip Haneul'ın yaşlarla dolu gözlerine bakınca "Gitmem gerekiyor." demişti.

Dudaklarına yaklaşmıştı Haneul ve öpmeye başlamıştı onu. Son kez öpüyor gibi öpmüştü. Bir daha öpmeyecek gibi öpmüştü. Jungkook da aynı şekilde karşılık vermişti ona.

Aşık olduğu kızla son kez böyle yakın olabilecekti.

Birkaç dakika boyunca öpüşmüşlerdi uzun uzun. Aralarda duraksayıp nefes almıştı. Sonra tekrar devam etmişlerdi.

Bu uzun öpücüğü bitiren Jungkook olmuştu. Geri çekilmişti ama Haneul onunla birlikte hamle yapmıştı. "Dur" demişti Jungkook. "Gittikçe zorlaşıyor. Artık gitmem lazım." demişti nefes nefese.

Gölerine takılı kalmıştı Haneul Jungkook'un. Elini kaldırmış ve Jungkook'un yanağına çıkartmıştı. Parmak uclarını yüzünde gezdirmişti. Tekrar tekrar incelemişti onu.

"Neden ayrılmak zorundayız ki?"

"Benim hatam. Dediğinde bu işi bırakmalıydım."

Olumlu anlamda kafa sallayıp "Tam bir salaksın." demişti Haneul. "Aptalsın" diyerek gülümsemişti. Ona kızmak, geçmişte yapılan hatalar yüzünden tartışmak onlara sadece zaman kaybettirirdi. O an sadece birbirlerine bakmak istiyorlardı.

"Ama senin aptalınım ve bundan da memnunum."

"Bence hapse atılırsın"

Hafifçe kıkırdamıştı Jungkook. Haneul bu durumu beklediğinden daha hızlı kabul etmişti ona göre. Ya da o da biliyordu bunun boşa olacağını. Ağlamak ya da kızmak hiçbir şeyi çözmezdi.

"Davada görüşürüz."

Jungkook Haneul'ın dudaklarına bir buse kondurduğunda "Görüşürüz." demişti Haneul. Ardından bir kez daha sarılmıştı sevdiğine. Kokusunu iyice içine çekmişti.

Kollarını Haneul'dan ayıran Jungkook geri doğru birkaç adım atmış ve koşar adımlarla uzaklaşıp Haneul'a el sallamıştı. Haneul da karşılık vermişti ona el sallayarak. Ardından da karanlıkta kaybolan Jungkook'un arkasından birkaç saniye bakmıştı. Duvarın arkasından çıkmış ve apartmanın kapısına gidip yavaş ve sessizce içeri girmişti.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

✵~Oy vermeyi unutmayın~✵

.
.
.
.
.
.
.