özel bölüm, cheol'ün aşkı iki

561 81 48
                                    

Seungcheol kalbinde yeri olmadığına inandığı Jeonghan'ı daha fazla rahatsız etmemeye karar verdikten kısa bir sonra büyük bir problemi olduğunu fark etti.

Onca zaman onun aşkı için çabalamış ve nihayetinde bu aşkın gerçekleşmeyeceğini bilerek pes ediyordu ancak Cheol ona karşı konulamaz bir şekilde tutulduğunu onu özledikçe daha da iyi idrak etmişti.

Aşk sandığından daha elzem ve zor çıkmıştı.

Onun kalbine giremeyeceğini anladıktan kısa bir süre bu durumu kabullenmiş ve canının sıkkınlığını okulda atmaya gelmişti. Birazcık olsun kafasını dağıtabileceğine inanmıştı ancak kimseyle uğraşacak motivasyonu bulamadığından bahçedeki banklara öylece çökmüştü.

"Abi şimdi biz Jeonghan ile birlikte gelmeyecek miyiz okula?"

Dino'nun kırkıncı kez sorup idrak edemediği sorusuna cevap vermeye yormadı kendini. Vernon ensesine yapıştırdı bir tane.

"Aynen öyle mal."

Seungkwan sanki çok da olaya dahil olması gerekiyormuş gibi bir tavırla kendini öne sürdü.

"Ben de Cheol gibi tehlikeli bir tipi tercih etmezdim."

Bu söylediğiyle çelişen sevgilisi cevap verdi.

"Yavrum kiminle sevgili olduğunu hatırla hemen."

Seungkwan onu aşağılamak için girdiği bu yolda lafın kendi sevgilisine de çarpmasından dolayı suspus oldu. Seungcheol için bu bir miktar keyif verici bir olaydı. Tam olarak anın tadını çıkaracaktı ki Dino araya girdi.

"Sanırım bunu görmeniz gerek."

Cheol merakla baktığı yeri gördüğünde başından aşağıya kaynar sular dökülüyormuş gibi hissetti. Yakın arkadaşıyla oturan Jeonghan'ın yanında üçüncü olarak Soonyoung'u görmeyi hiç beklemiyordu.

"Bu bizim geçen uzak dursun diye tehdit ettiğimiz çocuk değil mi?"

Vernon sorusunu sorana kadar Cheol'ün siniri çoktan beynine sıçramıştı. Böyle bir puşta kaptırmış olamazdı. Ondan daha iyi olduğuna emindi. Etrafında dolanmasından niyetini anlamıştı ancak aptallık edip daha iyi tedbirler almalıydı. Sinirle ayağını yere vurdu.

"Hay sikeyim böyle işi."

Onu önemsememişti açıkçası. Şimdi bu aptallığına sinirleniyordu. Vernon durumu yumuşatmaya çalıştı.

"Belki sandığımız gibi değildir, hemen bir yargıya varmayalım."

Tüm bu sözlerinin arkasında yan yana ve baş başa yürüyen Jeonghan ve Soonyoung'un yürüyüşü üzerine tuz biber olmuştu. Cheol sinirden gözlerinin karardığını hissetse de oturduğu yerden kalkmadı.

"Jeonghan ağlayacak gibi mi sanki?"

Seungkwan'ın dediği şey ile bir anda siniri söndü. Gözünün önündeki karaltı geçti ve tamamen onun yüzüne odaklandı. Siktir. Harbiden ağlayacak gibiydi. Bunu anladıktan sonra nasıl ayakkandığını bilmiyordu bile.

"Seungcheol, dur."

Arkasından seslenen arkadaşlarına rağmen koşmadan uzun ve tempolu adımlarla onlara ilerledi.

"Sinirlisin, elinden bir kaza çıkacak."

Arkasından adımlayan arkadaşlarının sözlerini umursamadan yanlarına gittiğinde Jeonghan tam arkasını dönüp gitmeye hazırlanıyordu ki ona çarpmıştı. Onu belinden tutup kendisine yasladı. Tıpkı bir sığınak, bir kalkanmış gibi.

Seungcheol direkt gözlerini Soonyoung'a dikti. Yüzündeki keyifli ifade sinirlerinin çekilmesine sebep oluyordu adeta. Ne bok olursa olsun gerekirse bir daha Jeonghan'ı sevmeyecek olsa bile kimsenin onu üzmesine izin vermeyecekti.

Rock With You | JeongcheolWhere stories live. Discover now