My fault | Taekook

27

Kısaca mırıldanıp izlediği filme dönmüştü. Dikkati tamamen benim üzerimde değildi, işime gelirdi.

"Baban hamile olsa ne düşünürdün?"

Ağzına cips atmadan önce güldü, sonrasında konuştu.

"Saçmalık."

Yutkunup ellerimi durdurdum. Jungkook anlamamış olacak ki göğsündeki ellerimi tutup önüne çekmişti. Kucağındaki kaseyi bırakıp bedenimi kucağına yerleştirdi.

"Niye sordun bakalım?"

Tırnaklarımı avcuma batırıp nasıl söyleyeceğimi düşündüm. Jungkook o kadar üniversite okumasına rağmen nasıl bu kadar sığ düşünceli olabiliyordu ki?

"Baban hamile, Jungkook."

Cümlem ağzımdan çıktığı an onun göz bebeklerinin büyümesine şahit oldum. Belimdeki elleri gevşediğinde dudaklarımı ısırdım.

"Ne dedin sen?"

"Baban hamile dedim."

"Taehyung ne saçmalıyorsun?"

Kaşlarım çatılırken kucağından kalkıp ellerimi karnıma yerleştirdim. Ben kalktığımda o da çatık kaşlarıyla kalkmıştı.

"Bir şey saçmalamıyorum. Baban söylediğinde böyle saçma sapan tepkiler verip onu üzme diye söyledim."

"Onun torunu olacak haberin var değil mi senin? 44 yaşında adam Tanrı aşkına ne hamilesi!"

"Bugün Yoongi hyungun kliniğine gittik. Jungkook baban benden bile daha sağlıklı, hamileliğinin çok iyi geçeceğini söyledi. Niye böyle tepki veriyorsun ki?"

"Ne kadar sağlıklı olursa olsun! Oğlumuz kendinden küçük çocuğa amca ya da hala mı diyecek? Hayal dünyana çok kaptırmışsın sen kendini!"

Gözlerinden ateş püskürüyordu resmen. Aynı şekilde ben de. Bilinçli biri gibi davranmıyordu.

"Baban çok sevindi Jungkook. Kabul etsen de o adam hamile ve bebeğini istiyor. Hem dese ne oluyor? Sejun babam çok genç ve bilinçli biri. Sen istemediğini söylediğinde ne yapmasını bekliyorsun!"

"Gidip sikik çocuğunu aldırabilir!"

Ciddi anlamda sabrımın son noktasıydı. Sıktığım elimi sertçe yanağıyla buluştururken bir saniye bile düşünmedim. Ne onun saniyesinde kızaran yanağı, ne de tokadımın sertliğinden sızlayan elim umurumdaydı.

Başı yana eğilmişken yumruğunu sıkıp gözlerini yumdu. Umursamadan konuşmaya devam ettim

"Haddini aşma Jungkook! Kendine gel! Sen 18 yaşında, hiç tanımadığın birini hamile bırakırken bir gün olsun karşı çıktılar mı? Aldırın dediler mi? Ya da senin çocuğundan 'sikik çocuk' olarak bahsettiler mi? Nasıl bu kadar ukala olabilirsin! Bu kadar mı saygın yok babana?"

Göz yaşlarım sinirimden yanaklarımdan süzülürken öfkeli gözleriyle göz gözeydim. Yanağı çok kızarmıştı ve benden böyle bir şey beklemiyor olmalıydı.

"Onun avukatı falan mısın sen de? Birlik oldunuz Jungkook'u kışkırtalım oyunu mu oynuyorsunuz?"

"O dediğin kişi senin baban! Kafayı yiyeceğim, biraz utan nolursun! Bu ben değilim de, bunlar olabilir de! Ama böyle yapma!"