10. Bölüm "Ceket"

801 58 1
                                    

"Liris. Liris!" Yavaşça gözlerimi araladım. İlk başta etraf bulanıktı sonrasında netleşmeye başladığında karşımda bana seslenen Amelia'yı gördüm. Endişeliydi. Neden böyle görünüyordu?

"Leydim hasta mısınız?" Dedi endişeyle elini alnıma koyarken. "Sizi dakikalardır uyandırmaya çalışıyorum. Elini alnımda biraz bekletti ardından çektiğinde yorgun bakışlarla onu izliyordum. "Dün baloda yorulmuş olmalısınız, siz biraz dinlenin ben sabah kahvaltısına inemeyeceğinizi haber ederim." Sadece ona bakmakla yetindiğimde o, odadan dışarıya çıkarak gitti.

Gerçekten çok yorgun hissediyordum.

Yatakta hareketlenip gözlerimi tekrar yumdum. Kalkmak istemiyordum. Amelia'nın kahvaltıya inmeyeceğimi söylemesi işime gelmişti. Odamda kahvaltı yapabilirdim. Tabi kapanan gözlerim uykuya direnebilseydi...

~~~

"Nesi var?"
"Dün Leydim için çok yorucu bir gündü. Yorulmuş olmalı Kralım."

"Şifacıyı çağrın." Ben mi yanlış duyuyordum yoksa bu konuşan kişi babam mıydı?

Bir kapı açılma ve kapanma sesi geldi. Sanırım biri şifacıyı çağırmaya gitmişti.

Babam buradaydı. Onun varlığını hissedebiliyordum. Yoğun bakışları üzerimdeydi. Neden buradaydı?

"Dışarı çık." Dedi babam Amelia'ya. Odadaki bir diğer kişide oydu. Ardından bir kapı açılma ve kapanma sesi daha geldi. Amelia gitmişti, şimdi ise odada sadece ben ve babam kalmıştık.

Gergindim ama yüzüme hiçbir şey yansıtmıyordum. Hâlâ uyuyormuş gibiydim.

Babamın ilk başta bana yaklaşan adım seslerini işittim ardından yatağımın bir köşesi yavaşça çöktüğünde oturduğunu anladım.

Bir kaç saniye sadece yüzümü izledi.
Ardından bir anda elini uzatıp alnımın üzerindeki saçı kulağımın arkasına sıkıştırdığında nefesimi tuttum.

"Güzel kızım." Dedi sessizce. Yüzümde mimik dâhi oynamıyordu. Belli etmeden titrek bir nefes aldım. Gözlerimin dolmasını engellemeye çalışıyordum.

Sesinde garip bir hüzün yakalamıştım.

Neden benim için üzülüyor gibiydi?
Neden beni seviyormuş gibiydi?
Neden bana ilgiyle yaklaşıyordu?
Neden benimle ilgileniyordu?

Babam katı bir insandı. Aslında hiç bir çocuğuna sevgiyle yaklaşmayan biriydi. Şuana kadar hiç birimize bir sevgi belirtisi göstermeyen babam neden şimdi bana böyle yaklaşıyordu? Üstelik benim uyuduğumu sanıyordu.

Saçımı okşadım. Yabancıydım, babamdan sevgi görmenin yabancısıydım. Karşılaştığımız zaman beni görmezden gelip yanımdan geçip giden babam neden şimdi böyle davranıyordu? Çok yabancı geliyordu.

Burnundan güldüğünü duydum.
"Saçların yine leylak çiçeği gibi kokuyor." Dedi yine sessizce.
Babam en çok mor leylak çiçeğini severdi ve bana küçükken hep bu çiçek gibi koktuğumu söylerdi. Şimdi ise yine bu çiçek gibi koktuğumu söylüyordu...

Bir anda çok huzurlu hissetmeye başlamıştım.

Babamın elleri saçlarımı okşadıkça uyku daha çok bastırdı ve ben huzurlu bir şekilde bir kez daha uyuyakaldım.

~~~

Gözlerimi yavaşça araladım. Akşama yakın öğle saatlerinde olmalıydık. Yanımda kimse yoktu, odada sadece ben vardım. Babam gitmişti.

Yattığım yerden yavaşça doğruldum. Dinlenmiş hissediyordum, hiçbir şeyim kalmamıştı. Sanırım babamın çağırdığı şifacı işe yaramıştı. Hiçbir ağrım yoktu, çok hafiftim.

Ruh BağıWhere stories live. Discover now