Eres' in anlatımıyla...
Balo salonuna adımımı attım. İçerisi kalabalık sayılabilecek düzeydeydi.
Arkamda Fergus, Moli, Robert ve Ezra vardı. Hızlı adımlarla Kral Magnus'un yanına ilerliyorduk.
Kralın yanında bazı yüksek rütbeli soylular vardı. Bizi gördüklerinde bazıları karşımızda saygıyla eğildi.
" Ayrina Krallığının korkusuz şövalyelerini selamlarım. " dedi içlerinden biri.
Kralın karşısında bizde saygıyla eğildik.
" Ayrina Krallığının yüceliğine! " dedi yüksek rütbeli soylulardan biri elindeki şarabını kaldırarak. Ona ayak uydurarak diğerleri de ellerindeki ellerindeki şarapları havaya kaldırdı. Ardından hepsi birden şaraplarını içtiler.
" Eres uzun zamandır görüşemiyorduk. " dedi kibirli bir adam. Onun kim olduğunu ve beni nereden tanıdığını dâhi bilmiyordum.
" Evet efendim. " dedim hiç bozmayarak.
" Zaferlerin bitmek bilmiyor. "
" Kral Magnus başımızda olmaya devam ettiği sürece zaferlerimiz bitmez. " dedi başka biri. Kendi aralarında gülüşüp tekrar bana döndüler.
" Tanımayan yok seni! İsmin Nirin ve Ustar topraklarına bile yayılmış durumda. "
" Zentel topraklarını ele geçirdikten sonra onu kim tanımaz ki? "
" Zentel topraklarının güzel ve bereketli olduğunu duymuştum. Gerçekten öyle bir yer mi? " dedi bir kadın kırmızı dudaklarını şarap bardağına değdirerek. Gözleri baştan sona vücudumda gezindi. Boğazımı temizleyerek " Evet. " dedim kısaca.
" Orada bir kalenizin olduğunu duymuştum. "
" Evet, orada bir kalem var. "
" Aslında... " dedi elindeki şarap bardağını masaya bırakarak. " Zentel topraklarını hep merak etmişimdir fakat hiç gidemedim. " dedi dudaklarını büzüştürerek. " Beni kalenizde ağırlayabilir misiniz
acaba? " derin bir nefes aldım.
" Korkarım ki sizi kalem de ağırlayamam fakat eğer çok ısrar ederseniz size kalemin yakınlarında bir konak ayarlayabilirim. "
" Neden, kalenizde bir sorun mu var?" Dedi ismini bilmediğim kadın tek kaşını kaldırarak.
" Evet. Kaledeki hizmetliler yokluğumuzda temizliği aksatmışlar. Etraf pis ve fareler ile dolu. " kadının suratındaki değişime şahit olmuştum.
" Ne büyük sıkıntı. Hizmetlilerinizi kalenizden kovmanızı önerebilirim size. "
" Öneriniz için teşekkürler. Biz ilgileniyoruz. "
" O zaman başka bir gün kalenizi ziyarete gelebilirim. " asla vazgeçmeyecekti. Bıkkınca bir nefes aldım belli etmeden. Ardından Kral' a dönerek " Kralım izninizle. " ardından soylulara dönerek " İzninizle. " dedim. Arkamı onlara doğru dönerek Fergus, Moli, Robert ve Ezra ile birlikte ilerlemeye başladık.
" İyi de bizim kalemiz pis değil ki her gün temizlik yapıyorlar. Ayrıca ne faresi? " dedi Robert. Gözlerimi sabır dilenerek kapattım.
" Kafanda bir sıkıntı mı var? O kadını kalemizde kimse istemez. Ayrıca kadının niyetini anlamayacak kadar kör müsün? " dedi Ezra. Arkamda bir hareketlilik koptuğunda Robert' in Ezra' nın kafasını koltuğunun altına sıkıştırdığını anladım.
" Senin dilin çok uzamış bakıyorum yer cücesi. "
" Devede de boy var ama iş zekada bitiyo. " dediğini işittim Ezra' nın zorlukla. Robert biraz daha Ezra' nın kafasını sıkıştırmıştı.
" Bıraksana lan! " dedi Ezra hafif yüksek bir sesle.
" Kesin şunu. " dedi Moli azarlayarak.
İlerideki boş masaya geçtiğimizde etrafıma aceleci olmayan bir şekilde bakmaya başladım. Bu sırada da hâlâ didişmeye devam ediyorlardı.
YOU ARE READING
Ruh Bağı
Romance" Umarım daha sık görüşürüz. " dedi prenses. Erkek çocuğu yine hiçbir şey söylemeden önüne döndü. Erkek çocuğunun bakışları ve sert görünümü hâlâ kızı korkutup, çekindirsede bunu bir kenara atıyordu. Erkek çocuğundan cevap gelmedi, kız çocuğu ise...
