intikamın koynunda

mucize

Bol yorum bol vote dileği ile...❤

                           Keyifli okumalar 💜

Duyduğumuz seslerden sonra bir birimize deyim yerinde dört kolla sarıldık . Evan da en az benim kadar dik başlı olup kocasından korkan bi kadındı ee boşuna deli ruhlu kadınlar değiliz asla yerimizde durmaz ama kormaktan da çekinmeyiz.

Ilk görünen yener oldu gerçekten kırmızı görmüş boğa gibi geliyordu. Evan nefesimi kesecek sekilde sıkı sıkı sarmışti bedenimi

" sakın leyal vazgeçme benden bırakma bu adam beni öldürür " diyordu. Korkuttuğunu saçmalamasından bile anlıyordum. Hızla uzaklaşıp

" valla ben anca kendimi korurum evan kocanla iyi savaşlar. " korktuğunu anlayınca morali düzelsin diye sözüm kendime kendimce akıl verdim.

" tartışmanın sonunu sevişmeye götür evan çok işe yarıyor emin ol" dedim. Gülüp tam bir şey diyecekken. Yener iki elini sert şekilde demir parmaklıklara koyup

" ulan kadın ulan kadın düştüğün şu hale bak? Koskoca koçeri hanimini nezarethanelereden topluluyorum. basima kabadayı mı kesiliceksin ? Gel gel yaklaş!" Diye bas bas bağırdı. Yalan yok devrana şükrettim tabi benim kocam beni bırakıp gitsede olsun en azından bu kadar bağırmadı. Evan korkuyla geri çekilip

" yener bağ-" bağırma diyecekken

"Sus! Bana yener deme!" Diye kükredi adeta bu ne ya böyle . bir şey derdim ama korkmadim desem yalan olurdu şimdi. Bakışları bir anda bana dönmüş tekrar evana bakmıştı ışık hızında

" şu hale bak ya elin istanbullu elit kızını bile buraya düşürmüşsün?" Dedi. Oh en azından bana kızmamıştı.

" Ne eliti ya ne eliti onun ki ikinci oluyor asıl ilk kez düşen benim buraya" dedi ölü evan. Bu kız aklınımı yetirmişti. Adam burda karakolu sesiyle yikicak bu neyin derdinde.

" ah ulan evan ah ulan ben sana ne diyim ne ?! Aldın arabayı koydun postayı bir surdan çık göstericem sana 400 km hızla gitmeyi?" Gözlerim kocaman evana döndüm. Bakışlarımı fark etmesi ile

" saçmama ben kim 400 km hız yapmak kim yener korksun diye dedim onu " kafamı sallayıp kavgalarını izlemeye devam ettim . Evan bu sefer yener dönüp

" yener?" Demesiyle tekrar kükremeli bir cevap alması bir oldu

" bana yener deme !"

" tamam sevgilim dinl-"

" bana sevgilim de deme evan "

" tamam bak kocacım?"

" bana kocacım da deme " evan bıkmış şekilde

" eee yeter bee ne diyim ? Elin oğlumu? Kaynanamın oğlumu? Çocuklarimiz da yokki çocuklarımın babası diyim " haklı isyandı yani ne desin bu kızcağız? Aradaki tartışma biraz hafiflemiş. Kafami onlardan çevirmemle devranı gördüm. Ama ne sinir ne öfke vardı. Korkunun gölgesinde samimiyetsiz bir gülüş takınıp

" merhaba?" Dedim yedi yabancıymış gibi. Hiç bir şey demedi yüzünde pis bir sırıtış her iki eli cebinde bana doğru bir kaç adım attı. Sonun da parmaklıklara rağmen dip dibe gelmemizle dudaklari arasından bir kıkırtı döküldü. Uzun süre yüz yüze durduk .daha fazla dayanmadan

" devran ben yüzce bilmiyorum yani yüzüne bakınca ne dediğini anlamıyorum kızıcaksan kız yoksa durma " dedim. Kafa sallayıp

" kızmayacağım leyal bağırmayacağım yada ofkelenmicem ama hepsinden beter bir ceza cekiceksin öyle ki her karakol dendiğinde dilinde tövbeler eksik olmayacak " sesindeki tını kıyametin ayak izleri gibiydi. Yutkundum. Şu anda kızıp bağırması daha cazip gelmişti. Bir umut cezamdan kurtulurum diye