𝗞𝗮𝗻𝗴 𝗝𝘂𝗻𝗵𝘆𝘂𝗻𝗴¹¹

255 47 27
                                    

~Mindo'dan~

Sınıfın önünde Jisung'a ufak bir işim olduğunu söyledim. Jisung anlamsızca bana bakarken elimle yanağından makas aldım.

"Okula yeni geldim, müdür seviyem hakkında birkaç test yapacak." dedim. Jisung başını sallayıp sınıfa girdiğinde yüzümdeki gülümseme soldu. Junhyung'u bulacaktım.

Müdürün odasına indim.

"Merhaba. Ben yeni bir arkadaş edinmiştim, Kang Junhyung. Ama sınıfını unuttum. Yardımcı olabilir misiniz?"

"11/C sınıfında."

Odadan çıkıp o sınıfa doğru gittim.

Sınıf bizim sınıfın olduğu koridordaydı. Umarım Jisung fark etmezdi.

Sınıfa girdim, bir erkekten başka bir şey görememiştim.

Kaşlarını çatmış elindeki telefonun klavyesine bir şeyler yazıyordu.

Junhyung olup olmadığını sorgulamadan hızlıca yanına gittim ve telefonunu elinden alıp kime ne yazdığına baktım.

İnstagram'daydı, Jisung'a mesaj atıyordu.

Çocuk elimdeki telefonunu almaya çalışırken mesajı okudum.

"Jisung bu okuldan defol git artık kimse sevmiyor seni anla git başka okulda devam et okumaya iğrençsin sınavları kesin kopya çekerek geçiyorsun sadece 6 arkadaşın var ulan herkes seninle arkadaş olmak istiyor ama sen hiçbirine yüz vermiyorsun bir sürü kız reddettin hepsi arkandan ağlıyor yeter hepsinin senden kurtulması için defol git bu okulda yoksa elimden bir kaza çıkacak herkesin içinde seni fena yapacağım." yazıyordu.

"Junhyung sendin değil mi lan?" dedim ve telefonu bırakıp ondan cevap beklemeden yüzünün ortasına yumruk attım.

Olayın şokuyla yere düşüp burnunu tutan genci bu sefer kaldırıp duvara yasladım.

"Seni çok fena sikerim Junhyung. Jisung senin yüzünden eğitiminden mi olacak lan? Madem kıskanıyorsun sen siktir git okuldan! Jisung'a özür mesajı atıp o hesabı siliyorsun, tamam mı?!" diye bağırıyordum sınıfın içinde.

"Sanane!" diye bağırdı ve onu tuttuğum kolumu ters çevirmeye çalıştı.

Ani bir hareketle çocuğu tamamen kaldırdım, tüy kadar bir şeydi zaten. Boğazına yapışarak söylediklerimi tekrar ettim.

".... DUYDUN MU BENİ?"

"TAMAM, BIRAK B..."

sözünü biriremeden onu yavaşça yere fırlattım. Öksürüp nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.

Sınıftan çıkmak için arkamı döndüğümde kapının önünde dehşetle bizi izleyen Jisung'u gördüm.

Elleri titriyordu.

"Jisung?" dedim sakince.

Cevap alamayınca yanına doğru adımlamaya başladım.

Jisung gözünü benden ayırıp yerde kendisine bakan Junhyung'a döndü.

"Minho.. Neden yaptın bunu?" diye sordu.

"Duydun mu beni?" dedim duymamasını umarak.

Jisung birkaç saniye duraksayıp evet anlamında başını salladı. Onu sınıftan çıkarıp sınıfın kapısını kapattım.

Tesadüfün En Güzeli / MinsungWhere stories live. Discover now