Tesadüfün En Güzeli / Minsung

𝗙𝗲𝗹𝗶𝘅 𝘃𝗲 𝗠𝗶𝗻𝗵𝗼⁴

LAN ONCEKI BOLUMU SIMDI ATTIM HEMEN BIRI OKUMUS KORKUYORUM NOBET MI TUTUYORSUNUZ WĞDÖĞWÖFPWGPLE

Neyse iyi okumalar dilerim bebislerim bolume gecelimm😍💗

***

~Yazardan~

Minho, okul çıkışında babasının onu beklediğinden habersizdi.

Okuldan çıktığında babasını fark etti ve babası onu görmeden gözyaşlarını sildi. Sonrasında yüzüne sahte buruk bir gülümseme yerleştirerek babasının yanına gidip ona sarıldı.

Babası ağladığını fark etmişti.

"Ne oldu benim oğluma?" dedi. Yüzü asılmıştı.

"Hiçbir şey, iyiyim ben!" dedi Minho gülümsemeye devam ederek.

"Benden bir şey saklamanı istemiyorum Minho, sana her daim destek olacağım, bunun için hazırım. Şimdi lütfen söyler misin ne olduğunu?" dedi Minho'nun babası.

"Bana ne olduğunu ben de bilmiyorum, kendimi son günlerde yalnız hissediyorum. Hiç arkadaşım yok. Orada da yoktu ama bu sefer kendi ülkemde olduğum hâlde kendimi zor durumda hissediyorum." diye açıkladı Minho.

"Okulda birileriyle anlaşamıyorsan haftasonu bir arkadaşımın oğluyla tanıştırayım seni?" dedi babası. Minho başını onaylarcasına sallayıp babasına gülümsedi ve beraber eve doğru gitmeye başladılar.

Yolda bu konu hakkında konuşmaya devam ettiler.

***

Minho'nun babası, Minho'nun acı çektiğini görmek istemiyordu, bu yüzden buluşmayı şimdiden ayarlamak istemişti.

"Alo? Merhaba Ryujin! Annen müsait mi?"

"Şuan uyuyor, bir sorun mu var?"

"Yok, uyanınca beni arayabilir mi peki?"

"Siz bana söyleyin, ben uyandığı zaman anneme söylerim."

"Haftasonu abini ve sen müsait olursan seni alıp dışarıya çıkalım mı diye soracaktım."

"Abim mi? Abim bizimle dışarı çıkmayı sevmez ki! Evde yalnız kalmayı tercih için biz tek başımıza çıkarız. Yine de sorarım, bekleyin bir saniye!"

Telefon sessize alındığında Minho'nun babası Ryujin'in dediklerini içinden tekrar edip anlamaya çalışıyordu. Ryujin sesini açmadan 5-10 saniye önce anlamış ve başka bir plan yapmıştı.

"Geldim Taeho amca! Arkadaşlarıyla buluşmazsa gelebilirmiş, onlardan haber alıp bana yeniden haber vereceğini söyledi. Haber aldıktan sonra size ve anneme bilgi veririm."

***

(Sonraki gün)

~Jisung'tan~

Felix, söylediği sürenin yarısını bile doldurmadan kaydını bizim sınıfa aldırmıştı. Her girdiği yeni ortamda yaptığı gibi bizim sınıftan da başka biriyle tanışacaktı. Ama sınıftaki herkes onu, Felix'te yaptığımız dedikodular sayesinde onları tanıyordu.

***

"Güünaaydıınnllarrrr efeniimm!!!" diye giriş yaptı sınıfa Felix.

"Günaydın, sakin ol!" diyip güldüm ve ona sarıldım.

Yanımdaki boş sırayı işaret edip oraya oturmasını söyledim.

~Yazardan~

Felix sınıfa göz gezdirirken hiç görmediği bir çocuğu gördü.

Tanışacağı kişiyi bulmuş gibi görünüyordu.

~Felix'ten~

Selam! Arkadaş olalım mı?" dedim yanına gidip gülümseyerek.

Bir yandan şaşkın gözleriyle bana bakarken bir yandan "olur." demişti

Yanındaki boş sıraya oturup kendimi tanıttım.

"Ben Felix, 17 yaşındayım. Burcum başak. Kendin hakkında bilgi verir misin?"

"Ben Lee Minho. 17 yaşındayım. Burcum akrep. Memnun oldum." dedi.

"Memnun oldum Minho!" dedim ve gülümsedim.

Daha ders başlamamıştı, yarım saat sonra öğretmen zili çalacaktı.

"Okula yeni mi geldin?" dedim tereddütle.

"Evet. Bu hafta geldim." dedi.

Başımı onaylarcasına salladım.

"Sana okulu tanıtmamı ister misin? Aynı zamanda arkadaşlarımdan da bahsederim!" dedim hevesle.

"Olur, hadi çıkalım." dedi.

***

Bir şey fark etmiştim, Minho ve Jisung birbirlerine çok benziyorlardı. Aslında zıtlardı ama birbirlerini tamamlayan bir zıtlıktı bu. Jisung'a sorduğum soruları bilerek Minho'ya sorduğumda ondan da çok benzer cevaplar alıyordum.

En son ikisini tanıştırma kararı aldım.

Onu Jisung'un her zaman olduğu yere götürecektim, giderken de bir anda Jisung'tan bahsediyordum Minho'ya.

Okulun çatısına çıktığımızda dışarıyı izleyen Jisung'u gördüm. Yanına doğru biraz yaklaştık, o bizi fark etmemişti.

"Bahsettiğin Jisung şurada oturan mı? Tatlıymış aslında. Hadi yanına gidelim!" demişti Minho.

Jisung duyduğu sesle arkasını döndü.

***

VIDEODAKI KISIM GELDI AGAGAGAGAGA😍😍

SONRAKI BOLUMU SIMDI YAZMAZSAM OLUCEM