"Odaya çıkalım mı artık?" Diye sordu. "Çok yoruldun bu gün."

Yorulmama, acıkmama, canımın bir şey istemesine, yemem gerekenlere, uyumam gereken zamana Cahit karar veriyordu bu sıralar. Karar vermese bile bu konular ile benden daha çok ilgileniyordu.

"Olur." Dedim. Uykumda gelmeye başlamıştı yavaştan.

Biz ayağa kalktığımızda Alparslan ve Fuat hiç kıpırdamadan oturmaya devam ediyordu.

"Siz?"

"Ne biz?" Dedi Alparslan.

"Çıkmıyor musunuz odanıza?"

"Hayır."

"Ne yapacaksınız?"

"Ne yapacaksın yenge sen bizim ne yapacağımızı?" Dedi Alparslan. "Biz genç, yakışıklı ve bekar insanlarız. Sizin gibi evli değiliz."

"Öyle mi Alparslan?" Dedim imayla. Yaptığım imayı fark etmiş olacak ki bir anda yerinde dikleşti.

"Yani yenge." Dedi. "Oturuyoruz."

"Otur canım otur. İyi oturmalar."

"İyi geceler." Dedi.

"İyi geceler."

Restorandan çıkıp asansöre yöneldik.

"Çok mu yoruldun?"

"Yoo." Dedim. "Uykum geldi."

"Hastanede yoruldun ama."

"Aşkım yorulmadım diyorum ya?" Dedim ona bakarak.

"Yorulmuşsundur."

"Ay." Dedim iç çekerek. "Tamam dinleneceğiz işte."

Asansörden inince bir an başım dönmüştü ama bunun hamilelik ile bir ilgisi yoktu.

"Bir şey mi oldu?"

"Başım döndü bir an." Dedim açtığı kapıdan içeriye girerken.

"Otur biraz şuraya." Dedi beni yatağa doğru yönlendirirken.

Bir şey söylemeden oturdum ve geçmesini bekledim. Ama baş dönmem geçmedi. Başım dönmeye devam ettiği için midem de bulanmaya başlamıştı.

"İyi misin biraz daha?" Diye sordu önümde diz çökmüş yüzüme bakarken.

Yutkundum.

"Midem bula-"

Cümlem bitmeden bir anda bütün midemin ağzıma geldiğini hissettim ve Cahit'i hızla itip koşarak banyoya girdim.

Daha az önce çok keyifle yediğim her şeyi çıkarmıştım. Bu da moralimin tamamen bozulmasına sebep oldu.

"Cahit." Dedim fısıldar gibi.

"Buradayım güzelim, buradayım bir tanem." Diyerek saçlarımı topladı ensemde. "İyi misin?"

Geriye çekilecekken tekrar gelen öğürme isteği ile yeniden klozete doğru öğürdüm.

"Cahit." Dedim tekrardan ve ağlamaya başladım.

"Geçti güzelim." Dedi şefkat dolu sesiyle. "Geçti."

Geriye doğru çekilip yere oturdum.

"İyi misin?"

Başımı hayır anlamında salladım.

"Miden mi bulanıyor?"

"Hayır." Diye mırıldandım.

Mide bulantım geçmişti ama moralim bozulmuştu.

"Neden ağlıyorsun o zaman bir tanem?"

"Bilmiyorum." Dedim ağlayarak. "Neden kusup duyuyorum?"

Zemheri | TamamlandıWhere stories live. Discover now