Yaşadığı travmalar yüzünden ailesi tarafından şımartılarak büyütülen Ahsen'in, yolu diktatör bir yüzbaşı ile kesişir.
(Hikayede adı geçen bütün kişiler, kurumlar ve olaylar hayalimin ürünüdür. Gerçeklikle bir alakası yoktur.)
18.03.2023 #GençKurgu 1.
"Tülin hiç gerek yok ya." Dedim. "Hem abim geldi. Biz zahmet vermeyelim."
"O nasıl laf Ahsen?" Dedi hızla. "Ayrıca o da gelsin canım ne olacak?"
"Tülin gerçekten sana yeterince zahmet verdim ben zaten. Yemeğe falan hiç gerek yok."
"Hiç hiç itiraz kabul etmiyorum." Dedi kararlı bir şekilde. "Hem Sibeller falanda gelecek. Ayrıca amcam söyledi ne zamandır kimse gelmiyor çağıralım diye."
"Tamam ama-"
"Aması falan yok, hadi hazırlanın gelin. Huriye ablalarda gelir birazdan."
"Peki tamam." Dedim.
"Heh şöyle canım. Hadi görüşürüz."
"Tülin." Dedim arkasını dönecekken.
"Efendim canım?"
"Her şey için çok teşekkür ederim."
"Ay ne demek canım benim." Dedi içten bir şekilde. "Arkadaşız biz. Bu zamanda yanında olmayacağım da ne zaman olacağım?"
Hafifçe tebessüm ettikten sonra bir şey söylemeden Tülin'e sarıldım.
Hayatımda ilk defa gerçek arkadaşlık ne demek şimdi öğrenmiştim.
Arkadaşlık buydu işte. Yalan söylemek, arkasından iş çevirmek, konuşmak, sadece iyi günde birlikte olmak değildir arkadaşlık.
Kötü günde de bir arada olmaktı. Bir sıkıntısı olunca yardım etmekti.
Benim daha önce ki bütün arkadaşlarım iyi gün dostuydu. Ben bunun farkındaydım ama buraya gelince daha iyi anlamıştım. Çünkü burada gerçek arkadaşlık, gerçek dostluk vardı.
Ve buraya geldiğim için belki de bu yüzden hiç pişman değildim. Burada tattığım duyguları belki daha önceden az da olsa tatmıştım. Ama hiç bir zaman gerçekten arkadaşım olmamıştı.
Ayrıldıktan sonra "Teşekkür ederim." Dedim tekrardan.
"Rica ederim." Dedi Tülin içten bir şekilde. "Her zaman."