'⁸

11 3 1
                                    

  Yoohyeon dümdüz ilerledi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  Yoohyeon dümdüz ilerledi. Etraf değişti. Çevresinde altı yöne doğru altı koridor vardı. Geldiği yol kaybolmuştu.

Koridorlardan birinden az önceki ağlama sesini işitti. Pişmanlık.
Koşarak o yöne gitti.
Pişmanlığın ağzındaki delik kapanmıştı. Minji evreni kontrol altına almayı öğrenmiş olmalıydı. Yoohyeon kılıcını öne doğrulttu ve Pişmanlık formunu yitirip bir rüzgar olarak kılıca hapsoldu.

"Öfke..."

Yoohyeon geri koştu. Koridorlardan birinde deprem oluyordu. Birinin kapısı dikenlerle doluydu, bir diğeri su birikintileri ile doluydu.

"Bunlardan biri öfkeye giden yol. Şimdi Minji nasıl benzetmeler yapabilir? Su belki gözyaşı... Yani keder¿ Sanırım deprem olana gitmeliyim. Parçalanıyor gibi duruyor."

Koşarak o yöne gitti. Yaklaştıkça sarsıltı artıyordu. Sağlam yerlere basmaya çalıştı. Tavan başına yıkılıyordu. Ancak Minji olabildiğince işleri kolaylaştırmaya çalıştığı için hiçbir parça onun yakınına düşmüyordu. Sonunda depremin kaynağını buldu. Kocaman bir demir bilyeydi.

"Bilye? İnsanlar sinirlenince kendilerini kaybedip kontrolsüzce davranırlar. Bilyenin yamuk bir zeminde yönünün belirsiz olması gibi..."

Bilye bir tane değildi. Birden fazlaydı. Kimisi merdivenlerden aşağı yuvarlandığı için yerin sarsılmasına neden oluyordu.

Yoohyeon hepsinin buhar olup kılıcına geldiğini hissetmeye çalışarak gözünü kapattı. Büyük bir gürültüyle oda yok oldu.

Su birikintilerinin göründüğü koridora doğru koştu bu sefer. Ağlayan bir kız çocuğu vardı. Anormal bir şekilde ağlayarak etrafta koşturduğu için her yer su birikintileriyle dolmuştu.

Canice öldürmek zorunda kalmadığı için çok mutluydu. Gerçek olmasalar bile bunu deneyimlemek istemezdi. Kederi de kılıcına hapsedip başa döndü ve dikenli yola girdi. Bu sefer bir gül vardı. Onu bir çırpıda kesti ve tüm dikenler yok oldu.

Odada gül dışında bir papağan ve yılan vardı.

"Papağan yalanı sembolize ediyor olsa yılan riya... İlk hangisi?!Minji duyuyorsan işaret gönder."

Papağan Yoohyeon'a doğru uçtu ve bir tüye dönüşüp kılıcın içine girdi. Yoohyeon yılandan korktu ve yaklaşamadı. Kılıcını yere attı. Yılanın kılıca sarıldığını düşündü. Yılan da bu şekilde kılıca sarılarak yok oldu.

"Geriye sadece hastalıklar kaldı."

Minji'nin yanında buldu tekrar kendisini.

"Hastalıkları küçük bir minyon ordusu olarak düşünmüştüm. Evin dışındalar."

"O zaman dışarı çıkıyoruz. Gel hadi. Daha iyi misin?"

Minji sadece gülümsedi.

Minji sadece gülümsedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
pandora's bookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin