Bölüm 21

61 8 10
                                    

Ağlıcam ben yaa zaman çok hızlı geçiyor 🤧🤧

Bu arada bölüm biraz uzun olabilir 😗
    




Final Part 1






Wooyoung gözüne girmemiş olan uykuyla odadan çıktı. Şuan herkes uyanıktı fakat o Hongjoong'un diretmesine rağmen odadan dışarı adım atmamış iç içini kemirirken oturmuş bekledi. Neyi bekledi bilmiyordu babalarını bekliyordu bence. Ki o da gelmedikleri için sonunda odadan dışarı attı kendini.





Merdivenleri hızla inince Kai eniştesiyle karşı karşıya geldi.
" Woo kuzum bu gözlerin yüzün hâli ne böyle?" Woo gözlerinin kızarık kanlı, yediği için kanayan dudaklarını, ve uymadığı için şişen yüzü hepsini biliyordu.
" Uyuyamadım babamlarla konuşmak istiyorum."





Kai'nin yanından geçip sedire adımladı. Salonda kuzenlerini görünce onları da es geçti. Sedire çıkınca oturmuş çay içen iki babasına baktı ve bakışlar da hemen ona dönmüştü zaten.





" Gözüm görmesin seni Woo biz gidene kadar o odadan çıkma. Hem yarın gidiyoruz zaten git de hazırlan."




Minhyuk'un dediği şeyle kaşlarını çattı.
" Sen gidebilirsin baba fakat bana iğrenç bir şey yapmışım gibi davranmazsınız. Sadece kuzenim aptal bir kalıp kelime anlıyor musun hem üvey zaten San'ın babası. Ayrıca benim hakkımda ki fikirleri ben veririm. Ben Hongjoong kadar pasif ve aptal da değilim beni onun gibi ezemezsin baba."






Tek nefes konuştu Woo. Derin nefes verince abisine baktı. Kırgın gözlerini görünce yutkundu. Onu söylemek istememişti ama babasının ne yapmaya çalıştığını görüyordu. O yüzden Hongjoong gibi sessiz kalmayacağını dile getirmişti.





" Sizi buraya göndermek aptallıktı. Ve bana karşı saygını bozma Wooyoung derhal odana git."





" Gitmiyorum baba! Senin aptal otoriter komplekslerin umrumda bile değil. San'ı seviyorum buna engel olamazsın. Ben kötü bir şey de yapmadım sadece bunu sizden sakladım. O da böyle bir tep-"





" Wooyoung derhal odana çık! Bu saçma rezilliğe bir son ver!"





Babasının bağırmasıyla dolu olan gözleri yaşlarını akıttı. Hıçkırık kaçtı dudaklarından bir anda neden böyle oldu diye düşündü. Cevap bulamıyordu.
" Baba yeter o kötü bir şey yapmadı. Bu tepkin saçma adam akıllı konuşmak yerine esip gürlüyorsun."





Abisinin sesini duyunca önünde görmüştü bedenim. Ne ara geldi anlamamıştı.
" İkinizden de utanıyorum." Babasının dediği şeyle Hongjoong'un sırıtması ilişti kulağına.





" Üzgünüz baba süper başarılı bir öğrenci değiliz, çok iyi yetmiş iki olgun çocuk değiliz, her konu da bilgili efendi saygılı evlat değiliz."




Wooyoung ayağa kalkan babasıyla, kahverengi saçlı babasının da ayaklandığını gördü.





" Terbiyeni bil Hongjoong. Siz iki aptal hiç bir zaman düzgün evlat olamadınız. Ama kariyer yapıp benim uygun gördüğüm kişilerle hayatlarınızı birleştireceksiniz."






" Sen iyi bir baba olamamışken bize sakın akıl verip bir şeyleri diretmeye çalışma. San mı uygun değil? Hem daha yaşı kaç hayatımız da her karar doğru veya değildir. Hayatımız da buna karar verecek kişi de biziz."





Kore'ye Gideverek Gari Where stories live. Discover now