Bölüm 7

81 9 79
                                    



Dün geceden devam;

San ve Yeosang odalarına girdiği gibi Yeosang San'ın kafasına elinde ki buz torbası ile vurdu.

" Lan sen gerizekalı mısın San?" San'ın ben ne yaptım ya bakışları karşısında Yeosang elinde ki torbayı yere atıp yatağına geçip oturdu.
" Seonghwa, Mingi, Hongjoong ve Wooyoung birbirine girmiş iken sen neden araya girdin. Sen araya girince Woo senin kollarına mı geldi? Ben dayak yedim her biri birer kere vurdu resmen ne olduğunu anlamadım."

San o an sırıttı Yeosang'ın çatık kaşları onu daha da güldürürken sırıtması kahkahaya devrilmişti.
" Komik mi Oh Choi bilmem ne olan San?"
San başını aşağı yukarı salladı. Yatağına oturunca bile gülmeye devam etti.
" Grupta da ahkâm kesiyordu. Gördük gül anca şerefsiz."

" Tamam tamam kızma civcivim. Wooyoung Seonghwa ve Mingi'den kısa ikiside bir anda yüklenince ağır abi damarım kabardı. O sevdiğine sahip çıkan. Gözü gibi koruyup benimseyen tarafım ortaya çıktı."

Yeosang sadece mala bakarcasına dinledi ikizini.
" San sen mal mısın? Çocuk senden etkilenmiyor sadece dişil enerjisi yüksek olan bir erkek. Ve yönelimi farklı bu sana aşık olduğu anlamına gelmiyor çünkü geçen de Mingi'ye öpücük atıp, Jongho'ya el kol yapıyordu bu manyak."

San omuz silkti. Çocuk gibi kollarını göğsünde bağlamış ve omuz silkiyordu.
" Banane oğlum o herkese karşı öyle ama bana karşı farklı hisleri var biliyorum."

Yeosang he he canım dercesine elini salladı.
" Yarın Hongjoong ve Mingi konuşurken Woo için baktı etti lafa girdi gibi hareketler görmek istemiyorum. Duydun mu?"

San göz devirdi bu sefer ciddiyete büründü.
" Tamam dedik ya yeos uzatma abicim. "
San yorganını kaldırıp altına girince üstüne çekip başını kolunun altına alınca tavanı izlemeye başladı.

" Jongho sana yumruk attılar diye nasıl da Mingi'ye vurdu ama. O an tekrar tekrar oynuyor gözümün önünde."

" En nefret ettiğim insan tipi. Bir bakın bir durun ne olduğunu kimse hiç bir şey anlamadı ki tarlada ki kavga eve kadar kasırga gibi yuvarlandı."

San derin bir nefes alıp verdi. Başını sola çevirip bayık gözleri ile kardeşine baktı.
" Ben sana Jongho diyorum sen bana kavga diyosun hâlâ be civciv. Grupta falan görmedin mi?"

Yeosang sırıtıp yatağa uzanınca başını yastığa gömüp ufak bir çığlık atınca tekrar ikizine baktı.
" Gördüm. Manyak mıdır nedir bu çocuk anlamış değilim. Şu iki gündür arada denk geliyoruz bugün de herkes birer köşedeydi halbuki fakat Seonghwa ve Hongjoong ikilisi malak biraz. Nasıl yakalandılar?"

San tekrar tavana döndü.

" Biz Woo ile evden bahçeye çıktık. Mingi ve Yunho ile karşılaştık ama hepimiz garip bir hava var. Sonra ağırdan Jongho geldi. Sen yoktun sonra lan ağır sen Jongho."

Yeosang saçını geriye savurdu.
" Tabi ki öyle bir şey yapmadım devam et."

" Tarlaya dolandık ki toprağa yatmış daha doğrusu gerçekten düşmüş gibi duran Hongjoong ve Seonghwa vardı. Eğer diğer türlü Hongjoong Seonghwa'yu yatırdıysa mal anasını satim öyle yere uzanma şekli mi var? Neyse Mingi bir an şoka girdi, Yunho yok şöyle böyle dedi. Ardından Wooyoung abim öyle şeyler yapmaz diyor. Mingi çıldırıyor ben uzak duruyorum Jongho Mingi'yi tutuyor. Sonra sen geldin Mingi o sırada Hongjoong'a yumruğu koydu. Birbirini girdiler derken bizde girdik."

Kore'ye Gideverek Gari Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα