KABUL

31 6 0
                                    

İyi günler dilerim sevgili okuyucum. Umarım bölümlerim sana karmaşık gelmiyordur. Elimden geldiğince sana hak ettiğin bütün detayları açıkmalama çalışıyorum. Varlığın bana yegane enerji kaynağı gibi geliyor. Okumaya devam et işler karışmaya başladı bile. Yeni bölüm istediğini sana umarım verir. İyi okumalar.

《•》

Haketanın odasına doğru ilerliyorduk. Roseline bana eşlik etmesi için görevlendirmişti. Yani söyediği buydu. Açık beyaza yakın sarı saçları ve açık renkli teniyle çok asil duruyordu. Kendisi Kadim aylida nesline dayanan bir nesilden gelen su büyücüsüydü. Suyu kontrol yetisinin onlarda olduğunu anlattı. Bütün hava olaylarını oluşturanildiğini ama girdaplar konusunda zorlandığını anlatmıştı beraber kahvaltı yaptığımız sırada. Burda yapılan kahvaltılar bile çok Mesafeliydi. Kendimi kraliyet ailesi mensubu bir saraylı gibi hissettim. Çok güzel yemekleri ve servisleri vardı.

Roseline bana burda dikkat etmem gereken şeyleri anlatıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Roseline bana burda dikkat etmem gereken şeyleri anlatıyordu. Derslere devam çok önemli ve katıydı. Burda araştırma yapmak için güçlü bir kütüphane varmış ve oradaki kitaplar sürekli olarak yenileniyormuş. Kitap sayısını görevliler bile tam bilmiyormuş. Aradığın her bilgiyi orda bulabilirmişim. Harika. Peki ne arayacaktım ki . Burda resmi günler ve eğlenceler dışında giysilerin siyah olma kuralı da vardı. Her kişinin aurası belli renkte akarmış . Siyah renk bütün rengi bünyesinde barındırdığı için aurayı da dışarı aktarmayıp bünyesinde tutabilirmiş. O yüzden bu kural koyulmuş. Resmiyet ve lüks kurallarla dolu bir büyü okulu. Başka zaman olsa inanmazdım ama şimdi burdaydım. Söylediklerini can kulağıyla dinliyordum. İlgimi çekmediğini söyleyemezdim. Yine beyaz ve sarının hakim olduğu koridorlarda ilerledik ve kuzey kısma geçtik haketanın odasına gidiyorduk. Nihayet geldiğimizde haketanın odasının kapısı açıldı. Payel de onunlaydı ve bay albus da.
Haketa; gel alera. Biz de seni bekliyorduk. Roseline ile tanışmışsınız. Roselin son dönem öğrencimiz ve iyi bir aylida taşıyıcısı olma yolundadır. Buraya alışmanda sana yardım etmesini rica ettim. İstediklerini ona iletirsen sana yardımcı olacaktır.
Alera: teşekkür ederim müdüre. Sana da roseline.
Roseline: Rice ederim. Dersten sonra yine yanına uğrarım Alera. İyi günler dilerim
Diyip çıktı.
Haketa: evet Alera. Dünkü iksinin işe yaramadığını gördük. Bay Albus ve payel birkaç araştırma yaptı. Buldukları bir tılsımla ya da bir büyüyle engelleneceği yönündeydi. Büyü olmadığını anladık iksirin işe yaramadığından tılsım olduğunu düşünüyoruz.
Albus: yanından ayırmadığın bir eşya var mı
Alera : hayır
Albus: dövme ya da sembol
Alera: hayır efendim
Payel: peki doğum lekesi
Alera: evet var. Kolumun iç kısmında. Aslında ben hilale benzetiyorum.

Albus: bu olabilir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Albus: bu olabilir. Bununla güçlerin mühürlenmiş olabilir.
Alera: kendimi bildim bileli var. Ne yapacağız.
Haketa: bir mühür açma büyüsü biliyorum. Gel otur önce
Masasının karşısındaki sandalyeye oturdum o da karşıma oturdu. İki elini biraz önünde tutarak fısıldıyor gibi bişeyler söylemeye başladı . Uzanan iki elinin biraz yukarısunda beyaz bir ışık küre belirdi. Kolum açık ona doğru uzattım. Ellerini ters çevirdi ve ışık türeyi benin koluma yönlendirdi. Canım açımıyordu ama gözlerimi kapatmıştım. Ses durunca gözlerimi açtım. Koluma baktım doğum lekem hala ordaydı.
Haketa: işe yaramadı çok tuhaf bu güçlü büyülerdendir. İşe nasıl yaramaz.
Albus; müdüre büyün güçlüydü ama o tılsım da güçlüymüş.
Payel: peki ne yapacağız şimdi.
Haketa: Başka bir büyü deneyelim.
Aynı şeyi yine yaptı farklı sözlerle ama işe yaramadı. Doğum lekem hala yok olmamıştı.
Albus: bu mührü yerleştiren belli ki hiç açılsın istememiş. Sanki birşey gizler gibi
Alera: Ama ne olabilir
Payel: belki de güç
Alera: güçlü olduğumu sanmıyorum
Payel: yüksek aura gücü yani
Alera: şu parlaklık değil mi
Haketa: evet. Belki de tılsım işe yarar mührü kırmakta.
Albus: müdüre tılsımı her kullanışınızda ömürlük halkalarınızdan biri siliniyor biliyorsunuz. Bu yüzyıl demek.
Haketa: biliyorum albus ama bu ciddi bir mevzu gibi duruyor. Yapalım şunu
Haketa bir parmak şıklamasıyla geçen günkü koyu kahve ahşap kutuyu getirdi ve içinden tılsımı zincirinden tutarak çıkardı. Boynuna astı. Az önce yaptığı büyüyü söylemeye başlayınca önceki kürenin 10 katı büyük kızıl renkli bir küre ortaya çıktı. Işık gözlerimi alıyordu. Yine kolumu uzatıp gözlerimi kapattım kafamı da çevirmiştim. Haketa büyüyü bitirince gözlerimi açtım ve koluma baktım. Hala ordaydı. İşe yaramamıştı. Haketa parlıyordu. Saçları vücudu. Kolyeyi tutup zincirinden çıkardı.
Haketa :sanırım ciddi bir sorun bu. Bütün kadimlerin toplanmasını istiyorum. Bunu bilmeliler. Karşımızdaki mührü cennetten gelen bile açamadı.
Payel: tabi müdüre, ilgileniyorum.
Haketa: albus sen yazıtlarda yazılan şeylere hakimsin. Dünyada olan herşey cennette olandan daha güçsüz auraya sahiptir. Peki cennetten gelen tılsının dünyada yapılan bir büyüyü açmaması nasıl mümkün olabilir.
Albus: müdire bende sizin gibi düşünüyorum. Siz Hestinaların Kadim kuşak taşıyıcısısınız. Sizin dünyada yapılan bir büyüyü bozamamanız mümkün gözükmüyor. Ama eğer...
Haketa: büyü dünyada yapılmadıysa.
Albus: doğru. Cennet kadar güçlü diğer var olan şey cehennemdir. Cehennemden kürelerin birleşiminde dünyaya gelen gölgeler ve kaos ustalarının gücü de yüksektir. Ama bu daha güçlü. Sanki cehennemde yapılmış gibi.
Haketa: diğer Kadim kuşak taşıyıcıları da gerekli. Birlikte yaşam gücü oluşturabiliriz. O güç bunu açmaya yeter.
Albus: gayet tabi. Yaşam gücü dünyada oluşabilecek ve cennet düzeyine çıkabilecek tek güçtür.
Haketa: evet doğru. Yalnız o güç.
Cennet, cehennem lafları birbiri ardına telaffuz ediliyordu. Anlamaya çalışıyordum. Yüksek güç olması için 5 element in en güçlülerinin birlikte büyü yapmaları gerekiyormuş. Cennet ve cehennem umarım metofor falandır çünkü cehennemden bir zebaninin beni işaretlemiş olma fikri beni ürpertirdi. Neden bir şeyi işaretlemek istersin. Geri gelip bulmak ve almak için. Bunu burda öğrenmem iyi oldu. Burası dışarıdan daha korunaklı olabilirdi. Kendi kendime konuşurken müdire;
Haketa: senin büyünü engelleyen şeyi Kadim birliktelik yok edecek ve sen de büyüne kavuşacaksın.
Alera; büyü yapamadığımı biliyoruz. Bay albus ile de denedik. Peki beni bulduğunuz yerde size nasıl seslenmeyi başardım. Bu çok değişik geliyor bana. Çünkü sizinle iletişime geçmek o halimle pek mümkün değildi.
Haketa: beni yüksek auraya sahip bir kadimin çağırdığını düşünmüştüm. Çünkü beni çeken senden yayılan yüksek auraydı ve bunu nesef bile almadan yaptın.
Albus: insan ölünce aura toprak anaya karışır. Harmanlanır ve evrene saçılır. Evrenden de elementerler kendi bünyelerinde kendi element auralarını çeker ve tutar. Senin auranı toprak kabul etmemiş. Belki de ölmemen gerekiyordu. Yaşam gerekiyordu. Can vermek tanrıya mahsus olmasına rağmen haketanın senin yaşaman için yaptığı büyü canlatma etkisi yaratmış. Yani hastanede nabzı düşen hastaya difibrilatörle elektrik şoku verme etkisi yaratmış olmalı.
Haketa: toprak kapatılmıştı. Birkaç günlük bir gömülme olmalı. Tanrının planladığı birşeyler olmalı. Bunu konseyle detaylandıracağız.
Albus: anlaşıldı müdire.

ALERA RENYA: Cennet MührüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin