ARAF-13

450 175 248
                                    


MERHABA PATATES KIZARTMALARIMMM 🍟🍟

Görüşmeyeli umarım iyisinizdir.

Bölüm şarkımız: Hozier - Take Me To Church

OY VERMEYİN UNUTMAYIN

İYİ OKUMALAR

*****************

Tunç kendini toparladıktan sonra beraber içeri geçtik. Onun bütün bu kaygı ve endişelerini anlayabiliyordum. Tunç için bu hayatta bir tek abisi kalmıştı ve onu kaybetmek istemiyordu.

Tunç'un geldiğini gören Esat ve Emir Bey oturdukları yerden kalktılar. Esat hiçbir şey söylemeden getirdiği kağıtları dosyaya geri yerleştirmeye başladı. Emir Bey de Tunç'un yanına geldi ve omzunu sıvazladı.

"Daha iyi misin kardeşim?" Tunç soruya sadece başını salladı ve Emir Bey'in koluna dokundu. Esat kağıtları toparladıktan sonra kardeşinin yanına geldi. İki adamda konuşmadan sadece bakışlarla anlaşmıştı. İkisi de anlaştıktan sonra Esat bana doğru bakmaya başladı.

"Biz artık gidelim. Olayla ilgili gelişmeler olursa haberdar ederim." mutfaktan yanımıza doğru gelen Merve'ye kısa bir bakış atıp Esat'a kafamı salladım. Yolcu etmek için kapıya doğru ilerlerken kimseden ses çıkmamıştı. Kapıyı açıp geriye doğru çekildim. Emir Bey önce Merve'ye sonra da bana selam verip çıktı. Tunç ortaya baş selamı verdi ve evden çıktı.

Esat gitmeden önce tam dibimde durdu. Bana doğru biraz eğildi ve hınzır gülüşüyle konuşmaya başladı. "İki günlük iddiamıza yarın başlayabiliriz. Sabah saat 07:00 de seni kapımın önünde görmek istiyorum." saatin çok erken olmasından yakınacaktım ki konuşmama izin vermeden üzerime doğru biraz daha eğildi.

" Önümüzdeki iki gün boyunca itiraz etme gibi bir hakkın yok. Yarın görüşmek üzere ufaklık." yüzüme sıcak nefesini üfledi ve gülümseyerek geri çekildi. Şaşırmış bir şekilde bize bakan Merve'ye kısa bir selam verdi ve kapıyı çekti. Ben arkasından bakarken Merve, iki adımda yanımda bitmişti.

"Az önce olanlar da neydi öyle?" bir açıklama yapmadan salona doğru adımlarken Merve de sorusuna cevap alamadığı için sızlanıyordu. Koltuklardan birine oturup iyice yayıldım. Vücudumun yorulduğunu yeni farkına varmıştım.

Gözlerimin kapalı olmasına rağmen üstüme çöken gölgenin farkındaydım. Gözlerimi yavaşça açtım ve tepemde dikilen Merve'ye bakmaya başladım. Ellerini beline koymuş bir şekilde benden bir cevap bekliyordu. Oturduğum yerden doğruldum. Merve de yanıma oturunca söze başladım.

"Bugün Esat ile bir iddiaya girmiştik ve iddiayı o kazandı. İddia da benden iki gün boyunca yanında olmam ve ne isterse yapmamı istedi. Evden çıkmadan önce de iddiayı önümüzdeki iki gün boyunca yapabileceğimizi söyledi. Hepsi bu kadar." Merve'nin sakin bir şekilde anlatmama mı yoksa anlattıklarıma mı şaşırdığına karar veremedim.

Bir süre ağzı açık bir şekilde bana baktıktan sonra kendini toparladı. "Bebeğim sen ne dediğinin farkında mısın? Resmen iki gün boyunca Başsavcı ile dip dibe olacaksın ve bundan rahatsız olmadan kabul ettin öyle mi? Wow!" Merve böyle söyleyince arkama yaslanıp düşünmeye başladım.

Gerçekten Esat ile iki gün boyunca baş başa olmak neden rahatsız etmemişti? Evet, ona karşı bir güven duygum vardı ama bu kadar ileri gidebilecek kadar güvenim oluşmuş muydu?

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin