ARAF-10

530 233 261
                                    

MERHABA PATATES KIZARTMALARIM🍟🍟

BU BÖLÜM BİRAZ DAHA ESKİLERE GİDECEĞİZ.

SİZE ESAT'IN AĞZINDAN YAZARKEN HAZAL İÇİN DİNLEDİĞİMİZ ŞARKIYI GÖSTERMEK İSTİYORUM.

Kenan Doğulu - Baş Harfi Ben

İYİ OKUMALAR

OY VERMEYİ UNUTMAYIN

*********************

ESAT KARADEMİR

Destek ekibinin gelmesiyle zanlılar araçlarına binip alandan ayrılmıştı. Varlığıyla hayat bulduğum kadın, kollarımda baygın halde yatıyordu. Hazal'ı yarasına dikkat ederek kucağıma aldım. Ambulansın olay yerine gelmesini bekleyemezdim. Hemen tedavi edilmesi gerekiyordu.

Canını yakmadan koşar adımlarla aracıma gitmeye çalışıyordum. Selim ve Emre olası bir tehlikeye karşı bizi koruyordu. Araca yaklaştığımda Selim hemen arka kapıyı açmış Hazal kucağımdayken oturmama yardım etmişti. Selim kapıyı kapatıp koşar adımlarla sürücü koltuğuna geçerken Emre de yan koltuğa oturmuştu.

Araba son hızla gitmesine rağmen daha hızlı sürmesi için Selim'e emir veriyordum. Hazal'ın alnını kapatan saçlarını geriye doğru çektim. Öne doğru eğilip alnından öptüm. Normal bir zamanda soğukkanlılığımı korurdum ama konu Hazal olunca 'normal zaman' diye bir şey olmuyordu.

"İyileşeceksin ufaklık. Biraz daha dayan."

Ölmeyecek dedim kendi kendime, yaşayacak. Yarası hayati değildi. Panik olmamam gerekiyordu ama elimde değildi. Miniğime kavuşamadan yine elimden alacaklar diye çok korkuyordum. Bu sefer ondan uzak kalmayı başaramazdım. Bu kadar yaklaşmışken gitmesine izin veremezdim.

"Gelmedik mi hala Selim? Nerede bu hastane?" Selim'le dikiz aynasından göz göze geldiğimizde ateş saçıyor olmalıydım ki hemen bakışlarını tekrardan yola çekmişti.

"Çok az kaldı efendim. Beş dakikaya oradayız."

"İki dakikan var aslan parçası. Yaşayabilmen için sadece iki dakikan var." tam da dediğim gibi iki dakika sonra hastanenin bahçesine giriş yapmıştık.

Araba durduğu gibi Selim yardım çağırmak için içeriye koşarken Emre kapıyı açıp arabadan inmeme yardım etmişti. Sağlık ekibinin gelmesiyle Hazal'ı sedyeye yatırdım. Sedyeyi içeri doğru götürürken neler olduğunu soran doktora da durumu anlatıyordum.

"Omzundan vuruldu, tek kurşunla. Kan grubu A+ . Morfine alerjisi var." doktor yan taraftan gelen hemşireye döndü.

"Hemen 4 numaralı ameliyathaneyi hazırlasınlar. Lokal anestezi uygulanacak. Hastanın morfine alerjisi var." hemşire geldiği yöne geri dönerken bizde ameliyathaneye doğru gidiyorduk. Ameliyathanenin kapısına geldiğimizde hemşire buradan ileriye gidemeyeceğimi söyleyip beklememi söylemişti.

Otomatik kapı kapandığında sinirle saçlarımı karıştırdım. Koltuklara doğru ilerlerken köşede Selim ve Emre'nin durduğunu görmemle onlara doğru ilerledim. Önce Selim'i ardından da Emre'nin yakasından tutup sallamaya başladım

"Sizi ben ne diye tutum lan? O masaya ne diye oturttum? Çay içip sohbet edin diye mi?" elleri önlerinde, başları da aşağıda beni dinliyorlardı.

ARAFWo Geschichten leben. Entdecke jetzt