Yalı Çapkını

15: Otel Odası 2

Duyduklarım ile Pelini kolundan tutup odadan çıkardım. Çok ileriye gitmişti.
"Pelin ben sana beni yorma halledicem demedim mi gelip sevgilisiyim demek ne demek!" Çabuk odana git elimden bi kaza çıkıcak yoksa diyip odaya geri döndüm. Seyran bıraktığım yerde şok içinde duruyordu.

*seyran*
Sevgilisi? Yok yanlış duymuş olmalıyım. Daha evlendiğimiz ilk gün beni metresiyle aynı otele mi getirmişti?
Düşüncelerim feritin gelip omzuma dokunması ile bölündü. İrkildim.
Ferit usulca "seyran, beni bi dinle sonrasında ne düşünürsen ne yaparsan yap tamam mı?" Dedi.
Başımla onay verdim.

*ferit*
Seyran beni dinlemeyi kabul etmişti. İçimden sessizce bi oh çektim.
Seyran. Dediğim gibi bi anda evlendirmeye karar verdiler beni. Ve gelen kız. Yani pelin benim hayatımdaydı. Biz beraberdik. Bu kadar kısa süreç içerisinde bitemedi ilişkimiz. Farkındayım doğru değil. Annemler ne kadar eski hayatını sürersin dese de seni gördükten sonra bunun böyle olmaması gerektiğini düşündüm. Tam da bunu açıklayacaktım sana pelin gelmeden önce. nolur beni böyle tanıma olur mu?

Seyran tatmin olmamış gibi suratıma baktı. Bi gariplik sezdim.
"Ne yani. Benim yerime başka bi kızla evlenseydin eski hayatına devam mı edecektin? Bunu yapacaktın ve ailen göz mü yumacaktı?" Midesi bulanmış gibi bakıyordu gözlerime.
Seyran, öyle demek istemedim. Seyran gerçekten nasıl bi durum içerisindeyim hala idrak edemiyorum. Ben... ben
Seyran lafımı bölmüştü.
"Peki sevgilin vardı neden onunla evlenmedin?"
Seyran... ben evlenmek isteyen bi insan değildim ki. Bak gerçekten şuan nasıl bi durumda olduğumu anlamlandıramıyorum. Kötü başlangıç yapalım istemiyorum.

*seyran*
Duyduklarımı hala idrak edemiyodum. Tamam ben de zorla evlendirildim ve bi ilişkim vardı lakin evlendim ve bunu bitirdim. Aklıma bi anda bunu düşününce yusuf geldi. Acaba ferite bunu açıklasam mı? Ya sonradan duyarsa ve her şey kötüye giderse? Açıklamamaya karar verdim. Onun durumu ile benim durumum bir değildi. Ben ayrılmıştım yusuftan.
Lütfen daha fazla konuşmayalım dedim ve içeri gittim.

Sabah olmaya yakın gözlerimi açtım. Oturduğum yerde uyuyakalmışım ve her yerim tutulmuştu. Biraz esnedikten sonra odadan çıktım. Ferit yerde yatıyordu. Gittim usulca seslendim. "Feriit kalk her yerin tutulacak" feritten hiç ses gelmiyordu. Biraz daha yanına yaklaştım ve yatağın dibine doğru yuvarlanmış içki şişesini gördüm. Boştu. Tüm hepsini tek başına mı içmişti? Demek bu yüzden uyanmıyor diye umursamadım. Bi anda feritin telefonuna bildirimler geldi. Telefonuna uzandım. Mesaj atan abidin abiydi.

Abim
Ferit, iğneni vurdun mu bak haber et bana
00:30
Ferit abicim ihmal etme bak
00:48
Ferit abicim iğneyi vurmadıysan sakın içki içeyim deme. Cevap yaz bana
02.17
Ferit abicim bak odaya gelmek istemiyorum
02:43
Ferit cevap versene oğlum
03:20
Ferit odaya geliyorum
03:21

Ne iğnesinden bahsettiğini anlamadım lakin feritin uyanmayışı ve abidin abiye cevap vermeyişi içine kurt düşürdü. Abidin abiye yazmaya karar verdim.

Ferit
Abidin abi ben seyran, ferit gece bi şişe içki içmiş yerde yatıyor ve ses vermiyor. Korkmalı mıyım?
03:22

Abim
Seyran! Ben hemen geliyorum sen çabuk feritin iğnelerini bul ve ona enjekte et!
03:22

Hiçbir şey anlamamıştım. Ne iğnesi ? Hemen vakit kaybetmemek adına abidin abiyi aradım.
- abidin abi ne iğnesi ne oluyor?
-ferit şeker hastası abicim orda bi yerde iğneleri olmalı! Hemen vurmalısın.
- ben- ben bilmem ki nasıl vurulur abi başka bi çözüm yok mu?! Çok panik olmuştum.
- etrafta şeker varsa hemen ağzına koy!
Telefonu hoparlöre aldım. Etrafı dolandım. Mini barın yanındaki kahve makinesinin köşesinde şekerler buldum. Hemen Buldum! Diye bağırarak ferite koştum.
- şimdi ağzını aç dilinin altına yerleştir şekeri dedi abidin abi.
Tamam diyerek feritin başını dizlerimin üstüne aldım. Elimle ağzını açtım. Dilini kaldırarak şekeri yerleştirdim. Erimesini bekledim. O sırada abidin abi geldi koşarak. Bi yandan ambulansı arıyor bi yandan feritin şekerini ölçüyordu.
-çok düşük. Hemen hastaneye götürmeliyiz.
Panik yapmıştım. Hemen abidin abiye dönerek.
Gülgün hanımlara haber etmemiz gerekiyor dedim.
Abidin abi soğukkanlılıkla. "Seyran. Sakin ol ve burda feritin başında bekle. Ben haber edip gelicem" dedi ve gitti. Tekrar feritin yanına çömeldim. Başını dizlerimin altına aldım. Yüzüne gelen saçlarını yüzünden çektim. İlk kez yüzüne bu kadar detaylı bakıyordum. Evet derken bile bir kez dönüp yüzüne bakmamıştım. Gerçekten de yüzü gözü kaşı kalemle çizilmiş gibiydi. Telaşla ona bakmaya devam ederken pelin denen kız içeri girdi. "Ferit! Ferit şekeri mi düştü ne oldu" diye eğildi. Feritin kucağımda yatıyor olmasına bi şaşırmış gibi bakmayı da ihmal etmedi.
Evet dedim ve birazdan gülgün hanımlar gelicek lütfen çıkar mısın diyerek kibarca odadan kovdum. Gülgün hanımlardan önce abidin abi odaya gelmişti. Pelini görür görmez "pelin senin ne işin var çabuk git" dedi ve odadan onu uzaklaştırdı. Allahım ne yüzsüz bi kızdı böyle. Ferit daha bir kaç saat önce onu bu odadan kovmuştu.

Gülgün hanım ve orhan bey de koşarak geldi. Daha sonrasında ambulans da geldi ve feriti hastaneye götürdük.