YENİDEN UYANIŞ

82 7 2
                                    

Özgün bir hikayeyle karşındayım sevgili okuyucum. Bu kadar gizemin kusuruna bakma lütfen. İşin eğlencesi bir nebze de burda yatıyor. Ama gizem heyecanı tetikler öyle değil mi? Sana yeni bir evren oluşturmak istediğimi ve alışılmadık bir hikayeyle merhaba demek istedim. Başlangıç sana eksik ya da karmaşık gelebilir ya da anlamsız. Bütün yorumlara açığım ve bu evrenin şekillenmesinde de etkisini göstereceğini söyleyebilirim. Bu bizim evrenimiz olsun. Bölümler hazır oldukça gelecektir. İyi okumalar dilerim. Gelmişken lütfen beğenmeyi ve yorumlamayı ihmal etme. Sevgilerle esko...

    《♡》

Ciğerlerimi patlatırcasına nefes alıyordum sanki bir panik atak krizi tutmuştu
Haketa: iyi misin?
Bağırıyor çırpınıyordum. Kendime hakim olamıyordum. Nefesim sanki ciğerlerime gitmiyor dışarı çıkıyordu. Zor bela,
Alera: neredeyim ben, sen kimsin? Diyebildim.
Haketa: enerjin beni çağırdı.
Alera: kim , ne ?
Gerisini hatırlamıyorum. Gözlerimi açtığımda loş bir ışığı bulunan bir yatak odasındaydım. Pencereden sızan dolunayın ışığından hala gece olduğunu anladım. Doğruldum. Yataktan kalkıp kapıya yöneldim. Odadan çıkınca farkettim ki büyük eski ama şık bir evin içindeydim. Kapısı yarı açık bir oda gördüm ve ona doğru yöneldim. O kadındı.

                          İzis Haketa

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

                          İzis Haketa.
             

Haketa: içeri gir
Nefesim kesilmişti. Yakalanmanın verdiği mahcubiyetle içeri girdim.
Alera: şey ben. Ben. Ben buraya nasıl geldim bilmiyorum ama yetimhaneye dönmem gerek yoksa madam Adele çok kızar.
Haketa: öyle bişey olacağını sanmıyorum ama önce gel biraz otur konuşalım
Dediğini yaptım. Yazı yazdığı masanın karşısında bulunan işlemeli tahta sandalyeye oturdum.
Haketa: kaç yaşındasın
Alera: yakında 18 olacağım
Haketa: peki sen kimsin
Alera: Alera ben. Yetimim.
Haketa: ailen kimdi. Tanıdın mı ?
Alera: hayır tanımıyorum.
Haketa: İlk büyü eğitimini nerden aldın, şimdi hangi okula gidiyorsun?
Alera: afedersiniz büyü mü? Ben büyü eğitimi falan almadım.
Haketa: ilginç. Toplayıcı melekler hata yapmaz normalde.
Alera: efendim ne dediğinizi anlamıyorum ama müsade ederseniz gidebilir miyim
Şaşkın şaşkın ne diyecek diye beklemeye başladım. Aynı zamanda da düşünüyordum,  toplayıcı melekler de kimdi.
Haketa: beni nasıl çağırdığını biliyor musun?
Alera : bilmiyorum ben kimseyi çağırmadım.  Ben buraya nasıl geldim.
Haketa oturduğu masadan kalkıp arkasındaki koyu kahve eski dolabı açtı. İçinden kadife bir kutu çıkardı. Elini kutudan yüksekte üzerinden geçirdi. Sanki sim dökmüşcesine birkaç parıltı belirdi. Gözlerim bana oyun oynuyor olmalıydı. Kutu açıldı . İçinden bir tılsımlı kolyeyi çıkarıp eline aldı haketa.
Haketa: şimdi öğreniriz büyülü olup olmadığını.
Masasının yanından dolaşıp karşımda bulunan oyma işlemeli sandalyeye oturdu.

Haketa: ben Ilvermorny büyücüler okulu müdiresi Kadim İzis Haketa. Bizler yüksek iradeli kimseleri bünyemizde barındırıp içlerindeki aurayı kullanmalarını sağlarız. Kadim soydan olacakların ayrımı auraların gücünün fazlalığıyla belirlenir. Yüksek aurası olanları toplayıcı melekler bizlere iletir. Senin aurana bakalım. Hangi sınıftasın.
Haketa tılsımı kendi avucuna yerleştirdiği anda avucunda kırmızı bir ışık belirdi ışık avucundan çıkıp odayı aydınlatıyordu. O kadar parlaktı ki doğrudan bakamayıp kolumla gözlerimi kapattım.  Tılsımlı kolyeyi zincirinden tutarak kaldırdığı an ışık söndü. Gözlerim hala ışığın şiddetinden karanlık görüyordu. Bir süre kıpıştırdıktan sonra kendime gelebildim.
Haketa: elini uzat
Tereddüt ediyordum. Kokmaya da başlamıştım artık. Ama yapabileceğim bir şey yoktu. Onun yanındaydım. Elimi ona doğru uzattığımda az önce parlayan ışığın 10 kat parlak bir ışık yayılmaya başladı. Ben yine kolumla gözlerimi kapatmıştım. Diğer elim haketaya uzanmış vaziyetteydi. Haketa tılsımı elimden aldı zincirinden tutarak. Yine gözlerim kararmıştı.Elimi ışıkta oluşan rahatsızlıkla kendime çektim. Kolye yere düştü.
Haketa: inanamıyorum. Bunu daha önce hiç görmemiştim. Bu kadar muazzam bir gücü toplayıcı melekler nasıl göremezler. Bir sıkıntı var.
Toparlanıp haketaya döndüğümde onunda benim gibi kendini toparlamaya çalıştığını gördüm. Az önce kendi ışığında ona hiçbir şey olmamıştı. Bişeyler ters gidiyordu. Haketanın ışığı odayı aydınlatırken benden çıkan ışığın 10 km öteden görüldüğüne eminim. İnanamıyorum ne oluyordu bana.
Haketa yere düşen tılsımlı kolyeyi alıp ayağı kalktı ve odada yürümeye başladı hem yürüyor hem de kendi kendine konuşuyordu. İyice korkmaya başlamıştım.
Alera: bakın burada ne olduğunu hiç bilmiyorum ama artık yurduma dönmek istiyorum.
Haketa: Bak Alera. Sen beni çağırdın. Nasıl yaptın bilmiyorum ama beni çığlıklarınla yardıma çağırdın. Ve seni normal bir yerde bulmadım. Mezardaydın Alera. Gömülmüştün. Yani sen öldün Alera.
Alera: hayır hayır ölmedim ben. Burdayım bak. Kanlı canlıyım.
Haketa: hemen Ilvermorny'e gitmeliyiz. Seni orda daha detaylı inceleyebiliriz. Sana yardım edebilirim. Korkma.
Alera: Ama ben hiçbir şey anlamıyorum. Ben sihirli ya da büyülü her neyse değilim olsaydım anlardım. Bu zamana kadar bir şekilde anlardım.
Haketa: tılsım yalnış göstermez. Yalnışlık yok Alera. Sen büyülüsün. Hemde alışılmadık büyüklükte. Şuanlık bunu bil ve alışmaya çalış.
Ağlamak istiyordum. Başıma birşeyler gelmişti. Tam olarak kestiremiyordum durumu ve bu beni delirtiyordu.
Haketa: dinlenmen gerek. Sabah yola çıkarız. Burda büyük bir hata yapılmış düzeltilmeli.
Sadece başımı salladım. Kendimi bitkin ve yorgun hissediyordum. Duyduklarımı sindirmem gerekiyordu. Uyku en iyi ilaç olabilirdi.
Haketa: odanı bulabilir misin. Yardım edeyim mi?
Yine başımı salladım. Ayağa kalktım ve girdiğim kapıdan çıktım.

Siyah koridorda ilerlerken konuşmalarımız zihnimde tekrar ediyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Siyah koridorda ilerlerken konuşmalarımız zihnimde tekrar ediyordu. Kapısı açık kalan odayı görüp içeri girdim. Yatağa oturdum. Sanki koca nit kaya kadar ağır olmuştu bedenim. Doğru olabilir miydi? Sihirli ya da büyülü olabilir miyim? Ya doğruysa ne olacak şimdi. Onunla gitmeli miyim. Gözlerimle gördüm o ışığı ondan çıkanı ya da benden yayılanı. Neden bendeki daha fazlaydı. Offfff. Neler oluyor böyle. Ellerim saçlarımda çekiştiriyordum. Canınım acıdığını hissedince kadar çekiştirdim. Doğru değilse büyülü olduğum bu şarlatanlık biter ve ben evime dönerim. Evim. Doğru ya bir evim yok ki benim. İstemediğimi iliklerime kadar hissettiğim yetiştirme yurdum var. Gerçekten dönmeye neden bu kadar can atıyordum ki. Beni bekleyen kimse yok ki. Anne yok baba yok kardeş yok sevgili yok. arkadaşlarım var yurtta ama onlar için miydi bu çabam. Gözlerimdeki yaşı artık tutmayıp akıtmaya ağlamaya başladım. Oturur pozisyonumu değiştirip yatakta cenin şeklini aldım. Başıma dolan ağrı ve ağlamalarımla uykuya dalmışım. Haketanın sesiyle uyandım.
Haketa: Alera. Uyan. Artık gitmeliyiz.

ALERA RENYA: Cennet MührüWhere stories live. Discover now