Yardım Çığlığı

190 35 59
                                    

20 sene önce...

Aylin 8 aylık hamileydi.Heyecanla bebeğini kucağına alacağı günü bekliyordu.

O gün elinde poşetlerle marketten dönüyordu.Evinin önüne geldi.Tam çantasından anahtarını çıkartacaktı ki evinin ışıklarının açık olduğunu gördü.1 haftadır evde olmayan kocasının eve döndüğünü anlamıştı.Hemen zili çaldı.

Kocası Enver kapıyı açtığında çok öfkeli görünüyordu.Aylin kafasını uzatıp salona doğru baktığında yerde şişelerin olduğunu gördü. Kocasının tekrar alkol aldığını fark etti. Bunun iyiye işaret etmediğini anladı. Enver karısının elindeki poşetleri alıp yere fırlattı. Kocası sanki bir canavara dönüşmüştü.

"Ne yapıyorsun Enver, delirdin mi?"dedi Aylin

"Delirdim Aylin,delirdim."

Enver,Aylin'in  kollarından çekiştirmeye başladı.
Aylin direnmeye çalıştı.Ama Enver o kadar güçlü çekiyordu ki Aylin'i. Direnemedi ve kendini yerde buldu Aylin. Enver kapıyı kapattı ve bağırmaya başladı. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?!"

"Ne yapıyormuşum Enver? Lütfen,bırak beni." Korkuyordu Aylin. Sadece bebeğine bir şey olmasından korkuyordu. Kendi canı onun için önemli değildi o an.
"Anlamayacağımı mı düşündün?
Beni aldattığını anlamayacağımı mı düşündün? SÖYLE!"dedi.
Şaşırmıştı Aylin, nasıl olur da kocası onun hakkında böyle şeyler söyleyebilirdi.
"Nerden çıkarıyorsun bunları Enver?Ben seni aldatmadım."
Dedi Aylin.
"İnandım ben de değil mi? Şu an inandım. O parkta yanında gördüğüm adam kimdi o zaman?Kim bilir belki bebek de benden değildir!" Dedi Enver.

Enver'in Aylin'in yanında gördüğü adam aslında bir yardımseverdi. Enver Aylin'e uzun süredir maddi destek vermiyordu. Aylin en sonunda bir aile dostundan yardım istemişti. Ancak Enver 'in bunu anlayamayacak kadar gözü dönmüştü.

Enver Aylin'in karnına tekme atmaya başladı.
Aylin ağlıyordu artık ve çok korkuyordu. Bağırıyordu "yapma,yalvarırım" diye.Canı yanıyordu. Dayanacak gücü kalmamıştı.Gözlerini kapatmış Enver'in durmasını bekliyordu. Tam o sırada bir şey hissetti.Bacaklarının arasında bir ıslaklık...

Düşündüğü şeyin başına gelmiş olmasından çok korkuyordu.Başını kaldırırıp bakamıyordu hem mecali kalmamıştı hem de buna cesaret edemiyordu...

Adım sesleri ve kapının açılma sesini duydu.Ama kapının kapandığını duymadı.Enver gitmişti.
Eğer bağırırsa birinin sesini duyabileceğini düşündü."Yardım edin!"
Derin derin nefes aldı ve bir kez daha "Kimse yok mu... Yardım edin..." Kıvranıyordu,canı yanıyordu ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.Son bir kez daha çığlık attı.Artık kesik kesik nefes alıyordu.Yolun sonuna geldiğini anlamıştı artık.

Adım sesleri duymaya başladı.
Biri koşa koşa yanına geliyordu. Gözlerini açtı ve karşısında 20'li yaşlarda bir adam vardı. Endişeli bir ifadeyle Aylin'i izliyordu.
Adam Aylin'i kucakladığı gibi kapıdan dışarı çıktı. Adam koşa koşa bir taksi çevirdi.Ve hastaneye doğru hareket etmeye başladılar.

Aylin'in ağızından çıkan son sözler şöyleydi "Kızıma... İyi bak..."
Aylin'i ameliyata aldılar.Adam saatlerce ameliyathanenin kapısında bekledi.Çok üzülmüştü, Aylin'in yerde yatan bedeni gözünün önünden gitmiyordu.
Ameliyathanenin kapısı açıldı.Adam doktorun geldiğini görünce ayağa kalktı ve doktorun yanına gitti.

"Durum nedir Doktor Bey?" Dedi.
Doktorun yüzündeki ifade hiç de iyi şeyler olmadığını gösteriyordu.
"Maalesef...Anneyi kaybettik.Bebek anne karnında darbe almış. Eğer tahmin ettiğimiz gibi bir durum ise travmaya bağlı omurilik felci olabilir. Ve bu bir erken doğum olduğu için bebeği küveze almamız gerekecek. Bu sırada da tam olarak teşhisi koyabiliriz."dedi doktor.
"Anladım..." Dedi  ve öylece kaldı.
Canı yanıyordu çünkü bir bebek annesiz kalmıştı. Annesizliğin ne demek olduğunu çok iyi bilirdi.Her zaman kalbinde bir yerde bi boşluk olurdu ve  bu boşluğu asla kimse dolduramazdı.
Ama kararını vermişti. Aylin'in dediği gibi ona çok iyi bakacaktı. Ona hem anne hem de baba olacaktı. Birinin canını yakmasına asla izin vermeyecekti.

Elinden ise hiçbir şey gelmiyordu o an.Dua etmek dışında...Lütfen diyordu."Lütfen yanlış tahmin etmiş olsunlar ve kızım sağlıklı olsun..."
Kızını camın arkasından  izliyordu her gün.Onunla konuşuyordu.

Doktor "Maalesef" demişti bir kez daha ve adamın bir kez daha başına yıkıldı dünyası...

"Melina" koymuştu kızının adını
Melina "BAL" demekti.
Kızının bal renginde saçları vardı. Bu yüzden koymuştu bu adı.

Adamın adı ise "Demir"di.
Gerçekten de demir gibi güçlüydü.Ve bir o kadar da dayanıklı...



Elimden TutWhere stories live. Discover now