0.9

15 3 1
                                    

helu bebiskosular taze istifa ettim ve solugu yine sikintidan burda aldim✍🏼

kaldigim yerden kendi kendime konusmama devam edebilirim.

cok uzun zaman oldugu icin butun ayrintilari hatirlamiyorum bu arada.. karisiklik olabilir. tekrar okudum simdi ama bilemiyorummm

have fun!!!

...

her zamanki gibi bomboş evimde tek başıma uyanmıştım. malum pamuk şeker olayının üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti ve benim tek yaptığım şey onu görebileceğim hiçbir ortama girmemek, denk geldğimizde de hızlıca orayı terk etmekti. zaten genel rutin hayatımda da kendisiyle veya okuldaki kişilerle aynı ortamlarda bulunduğum söylenemezdi.

sersem adımlarla banyoya ulaştığımda klasik işlerimi halledip çıktım. her zamanki gibi sabah kalvaltı yapmaya niyetli değildim. o yüzden hemen formalarımı üstüme geçirdim ve suratımı biraz insana çevirdim.

her ne kadar üzerimde dikkat sevmesem de kendimi yansıtmaktan asla çekinmezdim. elimden geldiğinde içimdeki gökkuşağını saklamadan yapardım hep makyajımı.

evden çıkma vaktim geldiğinde çantamı aldım ve ayakkabılıktan bugün için kendisi lila olan, iki farklı mor tonu olan bağcıklarımı taktığım converselerimi seçip ayağıma geçirdim.

bir gün içerisinde en zevk aldığım zamanlar kulaklıklarımı takıp şarkılarla huzur bulduklarımdı. o gün nasıl geçmiş olursa olsun şarkılar beni hep en güzel anlara götürürdü.

bir süre sonra okula vardığımda direkt olarak sınıfıma geçip sırama yerleştim. bu sabah normale göre biraz daha geç gelmiştim çünkü yolda karşılaştığım tüm kedi ve köpeklerle uzun uzun selamlaşmıştık. her ne kadar geç geldiğim için sınıfa girdiğimde normalden daha çok gözün dikkatini çekmem hoş olmasa da sabahları o bebişlerle konuşmak bana her şeyden iyi gelmişti.

kısa süre sonra ders başladığında tüm dikkatimi derse vermeye çalışıp diğer her şeyi aklımdan çıkarmıştım.

...

sabah kahvaltı yapmadığım için baş dönmelerim yavaştan kendini göstermeye başlamıştı. bir köşede yığılıp kalmamak için öğle arasında hızla kantine inmiştim.

önümdeki öğrenci yığını sıkıntıyla iç çekmeme sebep oldu. bu izdihama girmemin ufacık bir ihtimali bile olamazdı. burada oluşan kuyruğun biraz azalmasını beklemek için kendime bi köşe aradım hemen. etrafı gözlerimle tarayıp en sakin yeri seçmeye çalışırken ona takıldı gözlerim.

demir, kantinin bit köşesindeki masada arkadaşlarıyla oturuyordu. göz göze geldiğimizde bakışlarının hedefi olduğumu bilmek rahatsız etmişti beni. garipçe bir şekilde izliyordu beni.

çeksene oğlum gözlerini.

bi anda içimi bir telaş kapladı ve hızla sol tarafta kalan boşluğa ilerleyip sırtımı yasladım. gözlerim anında kapanırken yavaşça düşen tansiyonumdan dolayı dönmeye başlayan başımı kontrol altına almaya uğraşıyordum. yaklaşık beş dakika kadar köşede bekledikten sonra hiç kimseye gözümü değdirmeden hızlıca kantinden alacağımı aldım ve mekanıma indim.

canım bodrumum.

bodruma inen basamakların en sonuna oturup hızlıca yemeğimi kemirirken aynı zamanda telefonumdan taylor swift'in "august" şarkısını açtım.

sessizlik, taylor swift ve yemek. her şeyim vardı işte? başka şeye gerek var mıydı ki?

kulaklığımdaki şarkı eşliğinde otururken birden aklıma bu karanlık deponun hayat akışımı bir haftalığına da olsa nasıl değiştirdiği düştü. her şey çok saçmaydı.

ve saçmalık bitmişti. rutin geri dönmüştü artık.

...

0532*******: gece midir insanı hüzünlendiren,

0532*******: yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen?

...

çok mu saçma gidiyom ya...

neyse hadi babay🫡

sen de bilme.Where stories live. Discover now