Başka Bir Şehir???

345 29 12
                                    

Tuana'dan

Uzaklaşmak istiyorum. Herkesten herşeyden uzaklaşmak...

Sanırım bu konuyu Ülkü ve Yağız ile konuşup halledeceğim. Yeni bir şehir farklı başlangıçlar güzel olur. Beni anlayacaklarını düşünüyorum.

Sırf Çağan sana güvenmedi diye şehir mi değiştiriyorsun? Diyebilirsiniz ama güvensizlik en nefret ettiğim şeydir.

Zaten annemi ve babamı da sırf bu yüzden kaybetmedim mi?

Bir insan seviyorsa güvenmelidir. Benim sevdiğim yapmaz diyebilmelidir. Ha eğer diyemiyorsa o zaman o tam sevememiştir. Hep yarım kalırlar...

Sonradan pişman olsa , gelip özür dilese neye yarar? Resmen bana kopyacı dedi. Rezil olmamak için beni savunduğunu söyledi. Ben nasıl böyle birine bağlandım ya? Sanırım aşkın gözü kör etmesi gerçekmiş. Ama o benim kadar sevememiş...

Çağan'dan

Ç:Ne demek bu?!

L:Öyle işte Çağan sen tam bir salaksın o hırka Tuana'nın üzerinde bile değildi hatta sınavdan sonra üşüyor diye sen giydirdin ya.

Ç:Kahretsin ya kahretsin!! Ben bir de onu suçladım acaba gidip kapısına dayansam , nöbet tutsam affeder mi?

L:Sürün Çağan sürün hak ettin sen!

Ç:Ya ben senin abinim saygılı ol biraz.

L:Yemin ederim sen akıllanmazsın ben de gelip burada sana yardım ediyorum hata bende ya! Eğer Tuana'nın dayanabileceğin bir kapısı kalmazsa o zaman görürüm ben seni!

Sinirle gitti. Ne demeye çalışmıştı o? Neyse şimdi yendiğim haltları temizleme zamanı. Ortada kamera kayıtları yok ama biraz tehditle hallolabilir.  Bir kaç da şahit lazım.

Tuana'dan

T:Ya ama Yağız lütfenn.

Y:Saçmalama Tuana başka şehire gitmek ne demek? Hem de bizsiz!

T:Ülkü sen ne diyorsun?

Ü:Ben seni anlıyorum Tuana'm hele de anne ve babamı düşününce gitmek sana iyi gelir.

Y:Ya siz ne saçmalıyorsunuz. Onlar güvensizlik yüzünden öldü diye biz de mi ölelim yani?! Başka şehirde tek başına ne yaparsın sen Tuana? Biz de gelelim diyorum. Tutturmuşsun bir yalnızlık!

T:Sen onların ölümüne alışmış olabilirsin ama ben hala alışamadım! Güven yoksa ben de yokum Yağız anladın mı?!

Y:Tamam Tuana sakin ol kriz geçirmeni istemeyiz. Peki o zaman şöyle yapalım. Ayşegül halamlara git hem onlar çok sever seni.

Sevinçle Yağız'a sarıldım.

T:Bir tanesin Yağız ama halamlara yük olmak da istemiyorum ki.

Y:Ya gitmemiz için bir yalvarmadıkları kaldı diyeceğim onu da yaptılar be yükü çok sevinirler.

Ü:Yalnız bir sorunumuz var İzmir'e yakın zamanlarda 3 otobüs varmış 2'sinde arıza çıkmış yalnızca 1 tane var o da yarın sabah erkenden.

Hızlıca yerimden kalktım.

T:Tamam hemen hazırlanırım ben. 

Ülkü bana dolu gözlerle bakıyordu.

Ü:Bu kadar çabuk mu ayrılacağız?

Sıkıca Ülkü'ye sarıldım.

T:Gören de çok uzak bir yere gidiyorum sanacak ha İzmir ha İstanbul değil mi Yağız?

O da dalmıştı.

T:Hadi ama Yağız sen de mi? Ben den ayrılmak zor biliyorum yani beni kim sevmez ki. Hadi gel bakalım Yağızcık sana da biraz sarılalım.

Y:Tuana yaptı yine Tuanalığını.

3'ümüz de gözyaşlarımız arasından gülüştük. Ah evet hep beraber ağlıyorduk. Onlardan ayrılmak zor olacak :)

Benim kafamda bu aralar neden hep ayrılık senaryoları dönüyor? :)
Neyse yeni bölüm hakkında tahminlerinizi alalım bakalım.
Tuana gerçekten İzmir'e mi gidiyor?
Yağız gibi bir abim olsun isterdim :)
Ama benim 3 kardeşim (iki kız bir erkek) 3 ablam var :)
Neyseee yorum ve oylarınızı bekliyorum.
O kadar okudunuz bir takibinizi de alırım artık.
Sonraki bölüme kadar kim öle kim kala hadi kendinize iyi bakın👋🏻

GICIKWhere stories live. Discover now