18 : Yüzleşme

10.8K 678 68
                                    

Doğadan

Tek yapmam gereken , Baranın yanına gidip Doğuya yapacağımız sürprizden bahsetmekti. Ama sabahtan beri utandığımdan giremiyordum. Derin nefes alıp içeri baktım.

Baranın sınıfının önündeydim. İçeride kimse yoktu. Bir tek Baran vardı. Şu an aslında bizim boş dersti ve onların beden dersiydi sanırım.

Barana baktım. Sessizce elindeki kitabı okuyordu. Ağır ağır geziyordu gözleri kitapta. Onu izlemek çok güzeldi. Ama yakalanırsam duyacağım utanç benim sonum olurdu.

" selam " diye girmemle bakışları hafif irkilerek bana döndü. Beni görünce şaşırırken ben de yanına gittim. Ve bir ön sırasına oturup arkamı döndüm yani yüz yüze geldik. "Ceketini getirdim. Bir de bir şey söyleyecektim" dedim gergince.

Ben aptal mıydım? Niye böyle salak saçma triplere girmiştim.

" selam , sende kalabilirdi önemli değil" dedi Baran gözlerimin içine bakarak. Kitabı yan tarafa koydu

Fareler ve İnsanlar

" oha okudun mu" diye abartı bir tepki verdim yanlışlıkla.

Ben gerçekten aptaldım.

" ikinci okuyuşum " demesiyle kitabı elime aldım. İzinsizce.

" sence Lennie ölmeyi hak etti mi?" Diye sordum merak ederek.

Hey size söylemeyi unuttum. Konu kitap olduğunda benim dilim öyle bir çözülüyordu ki. Susturmak bilemezdiniz.

" bence evet " diye sormasıyla şokla ona döndüm. Bu tepkime hafifçe güldü. " ölmeseydi daha çok acı çekecekti. " demesiyle ilk defa farklı bir bakış açısıyla baktım.

" ya bak biliyorum ama lennie bence oradan kaçıp kendine yeni bir hayat kurabilirdi bence" dedim ona bakarak.

" hayır bunu yapamazdı. Lennie asla tek başına yaşayamazdı " demesiyle kaşlarımı çattım dudaklarımı araladım.

Çok zıt düşünüyorduk. Ve lanet olsun ki dediği her şey mantıklı geliyordu!

" yine de bu bir çözüm değil , ya bir insan en yakın arkadaşına o kadar zorlukta yanında durmuş insanı nasıl öldürebilir? "

" lennienin ölmesi en mantıklı şeydi. Uyum sağlayamayacaktı. Oradaki kimseyle anlaşamayacaktı. Daha büyük acı çekecekti." Dedi ciddiyetle. Kitaplar hakkında konuşmaya bayılırdım. Ama her zaman kitapları her yönden değerlendirdiğimi düşünürdüm.

" tamam şöyle bakma! Sende dediklerinde haklısın" dedi Baran gülmemek için zor dururken hafifçe gülümserken o devam etti. "ben sadece mantık olarak bakıyorum. Sen duygusal olarak bakıyorsun" dedi yine ciddi haline dönerken. Haklıydı.

" tamam bak sen diyince mantıklı gelmedi değil ama lennienin olması ne kadar mantıklıysa george'un onu öldürmesi o kadar mantıksız" dedim isyan ederek. Baran hafifçe gülümsedi.

" tamam bu fikirde anlaşabiliriz" demesiyle gülüp elimi uzattım. Gülümsedi hafifçe elimi sıktı.

Anlık olarak birleşmiş ellerimize bakarken kapı açıldı. Refleks olarak elimi çekerken içeri Arda girdi dalgınca.

Sonra bizi gördü. Ağzı sonuna kadar açılırken anında geri kapattı ve 32 diş sırıttı. Ardından sınıftan geri çıktı.

" bu çocuk gerçekten gerizekalı" dedi Baran derin nefes alarak. Gülerek ona döndüm.

Bilmem kimimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin