Doğadan
Sabah uyandığımda yan yatakta yatan Dinçere baktım. Uyuyordu. Ve çok tatlı uyuyordu. Güldüm. Kalkıp banyoda yüzümü yıkadım ardından saatin çok erken olduğunu farkettiğimden çantamdan gözlüğümü çıkarttım.
Ve kitabımı okumaya devam ettim yatağımda yatarken.
Bir süre sessizce okudum. " neden gözlüğünü normalde kullanmıyorsun" yan tarafımdan gelen sesle irkilirken refleks olarak gözlüğümü çıkardım.
Dinçere baktım. Yastıktan başını kaldırmamış bana doğru dönmüş meraklı bir ifadeyle sormuştu.
" sevmiyorum " dedim gözlüğü köşeye koyarak. Ardından kitabı da koydum.
" anladım " diye mırıldandı. Ayağa kalktım ben de. Ve odadan çıktım. Mutfağa gittim.
Çok tatlıydı mutfak. Küçük bir tezgah ve minik bir masa ve buzdolabı ve erzak dolabı vardı. Bir şeyler hazırlamak için dolabı açtığımda ağzına kadar dolu olduğunu gördüm.
İlk olarak domates salatalık çıkartıp yıkadım aynı zamanda çayı koydum. Ardından dolapta poşetlerde olan kahvaltılıkları zeytin peynir reçel balı saklama kaplarına koydum tahin pekmez çırptım masaya koydum. Domates ve salatalığı doğrarken biri girdi.
" günaydın " dedi Doğu cevap vermedim. " bahçede yiyelim mi çok güzel gözüküyordu dün" dedi hevesle. Yok sayamıyordum birini.
" olur " dedim sessizce. Enerjisinin söndüğünü hissettim ama dönmedim ona.
" masadakileri götüreyim mi?" Diye sormasıyla ona döndüm.
Altında bir şort üstünde oversize bir tişört vardı. " olur " dedim tekrar. Doğu kahvaltılıkları götürürken içeri Kerem Bey girdi.
" günaydın kızım " demesiyle hafifçe gülümsedim.
" günaydın " dedim.
" bahçede yapalım mı ? " diye sordu Doğu gibi hevesle. Kafa salladım.
" Doğu dışarı çıkarttı zaten kahvaltılıkları " dememle kafa salladı.
" yumurta kırayım ben de" demesiyle kafa salladım. Domates salatılıkları tabağa koyarken aynı zamanda biber doğradım.
Kerem Beye baktığımda menemen yaptığını gördüm. Doğu gelip kalanları da aldı.
Bahçeye geçerken herkesin geçtiğini gördüm. Servis tabaklarını koydum. Ve çatalları. Doğu arkamdan ekmekleri getirdi. Kerem Bey ise menemeni.
" gerçekten mükemmel bir tatil olacak " dedi Demir menemene bakarak. Ona bakmadım.
Dün söylediği cümleye anlam verememiştim. Ne anlamla söylemişti bilmiyorum ama artık sorgulamaktan yorulmuştum.
Herkes tabağına bir şeyler aldı. "Kahvaltıdan sonra havuza geçer miyiz? " diye sordu Dinçer babasına bakarak.
" evet " dedi Kerem Bey. Sessizce geçti yemek. Ardından hep birlikte masayı toparladık.
Herkes bir yere dağıldığında bende kahvaltılıkları yerleştirdim. Mutfağı toparladıktan sonra odama doğru ilerledim. İçeride Dinçerin olduğunu hatırlayıp kapıyı tıklattım.
" gel " demesiyle kapıyı açıp içeri girdim. Kapıyı açtığımda göz göze gelmemizle bakışımı çektim. Altına sanırım mayo giymişti. Havuza girecekti sanırım. Ben geri uyumayı planlıyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilmem kimim
ChickLit" bir hemşiremiz ölmek üzereydi. Ve bize bir kaç bebeği eğlencesine karıştırdığını söylemişti. Ama inanmamıştım. Dalga geçiyor sanmıştım. Fakat şimdi görüyorum ki var. Sizi de kontrol eden kişi Bahar hemşireydi fakat kanserden öldü. " " nasıl böyle...