Plâstik Geri Dönüştürülüyor mu Sanıyorsunuz?

15 2 0
                                    

Hepimiz kandırıldık hem de yıllarca
gözümüzün içine baka baka yalan
söylediler ve bu yalan halen devam
ediyor. Halen dünyanın dört bir yanında televizyon ve radyolarda Sokaklardaki reklam panolarında aynı yalanı duyuyoruz.

Plastiklerin geri dönüştürülebilir
olduğu yalanını!..

Ve bu yalan yaşadığımız dünyanın sağlığını en çok tehdit eden sektör tarafından dünyamızın sağlığını en çok tehdit eden ürünün satışını sürdürmek. Ve bunu yaparken bir yandan da dünyaya verdikleri zararın suçunu sizin üzerinize atmak için söyleniyor. Ve bu tarihteki en büyük çevrecilik yalanlarından birini arka planını gerçekte olan biteni ve yapmamız gerekenleri birazcık anlatmaya çalışacağım.

Plastik insan mühendisliğinin en
ilginç ve en kullanışlı ürünlerinden
biri. Plastikler ucuz hafif ve dayanıklı ki bu nedenle bina ve köprüler gibi dev yapılardan otomobillere spor malzemelerine bilgisayarlara ve telefonlara kadar mühendisliğin hemen her alanında plastikler eşsiz bir tercih konumunda.

Üretim mantığı oldukça ilginç
nasıl ki hücrelerimizi çalıştıran
proteinler amino asit adı verilen küçük yapı taşlarının yani monomerlerin bir zincir gibi bir araya gelmesiyle üretiliyor veya nasıl ki nükleik asit denen monomerlerin
zincirleme bir şekilde bir araya
gelmesiyle oluşuyor. Plak bu işte monomer adı verilen basit yapılı moleküllerin bir zincir şeklinde uçuca dizilmesiyle elde ediliyor. Bu nedenle kimi zaman plastiklere polimer dendiğini de duyabilirsiniz.

Plastik insan yapımı polimerlere verdiğimiz bir isim yani DNA nız mesela doğal bir polimer ama PVC su
boruları sentetik polimer. Bu plastiklerin nasıl sentezlendiği eğer ne yapacak olursanız ne tür özellikler elde edebileceğiniz gibi konular aslında oldukça derin bir bilim sahası. Burada bu detaylara girerek işi kimya dersine çevirmeyeceğim.

Plastiklerle ilgili anlattığım tüm bunlar iyi hoş ama terazinin diğer kefesine plastiklerin zararlarını koyduğumuzda denge birden bire
bozuluveriyor.

Plastiklerden kurtulmak aşırı zor. Çünkü çok sıkı bir şekilde birbirine bağlanmış zincirlerden oluşuyor. Dolayısıyla doğada bunu bozabilen çok az mekanizma var. Mesela bazı bakteriler mantarlar ve solucanlar
plastiği parçalaya biliyorlar ama bunlar aşırı azınlıkta olan canlılar. Bu ve bu süreçte çok yavaş işliyor zaten o yüzden doğaya attığımız bir plastik su şişesi 450 yıl boyunca doğada kalabiliyor. Plastik kamışların
bozulması 200 yıl sürdüğü için
kaplumbağaların burnuna saplanmış
kamışlar görüyoruz.

Bugün kullandığımız diş fırçasının kalıntıları 2521 yılında da tespit edilebilir olacak. O kadar fazla plastik üretip o kadar fazla plastik tüketiyoruz ki şu anda dünyanın her yeri plastikle kaplanıyor.

Örneğin Pasifik ama çoğu plastik
çöplerden oluşan ve 1.6 milyon kilometre kareye yayılırlar. Yani Türkiye'nin 3 katından büyük olan adalar oluşuyor. Bunlar yüzeyi kaplayıp okyanusun kalitesini bozuyorlar suyun 12 bin metre
yani 12 kilometre altındaki Mariana
Çukurunda bile plastik çöpler var artık.

Ayrıca Japonya, Almanya, Amerika Fransa ve İtalya gibi ülkeler plastik atıklarını ülkemiz Türkiye başta olmak üzere Vietnam, Malezya ve Hindistan gibi daha fakir ülkelere gönderiyor. Yani birazcık kâr edeceğiz diye ceremesini doğamız çekiyor. Daha fenası plastikler bozuluyor da o bozulan parçalar öyle hemen yok olup gitmiyor. Önce ufak parçalara ayırıyorlar. Sonra daha da ufak parçalara. Ve bu böyle devam ediyor. Ama bir noktada mikroplastik dediğimiz ufak plastik parçacıklar oluşuyor ve bunlar bir poşet
veya şişe çok daha kolay bir şekilde
havaya veya suya karışıp dolaşıma
giriyorlar ne yazık ki.

Araştırma ve Makaleler 3Where stories live. Discover now