Alfanın kardeşi

Start from the beginning
                                    

Güzel cümleler kalbini okşuyordu ancak bir sorun vardı. Luhan onun kurdunu görünmez bir zincirle durdurmuş tüm karanlığı ortadan kaldırmıştı ancak aralarındaki bu yakınlığın bir adı yoktu. Neredeyse aynı yaşta olmaları, iyi anlaşılıyor, birbirlerine saygı ve sevgi gösteriyor olmaları onun için çok anlamlıydı ancak Luhan'ı sadece arkadaş olarak anmak istemiyordu. Hayatında onun kapladığı yer çok büyüktü ve bu ne olursa olsun değişmeyecekti bunun bilinmesini istiyor olsa bile Luhan'ın onu istemiyor olmasından korkuyordu çünkü elf bağımsız birisi gibi hissettiriyordu bazen.  

''İşte...'' Yaptığı çiçekten tacı onun başına doğru uzatırken mırıldandı kurt. Diğeri kıkırdadı ve başını hafifçe eğerek saçlarının üzerine onlarca çiçeğin bırakılmasına izin verdi. Kyungsoo dakikalardır bunun için uğraşıyordu bazen ağacın altından kalkmış ve uçsuz buçaksız bahçenin içinde güzel çiçekleri toplamış bazense arıların ve küçük böceklerin saldırısına uğramıştı.  ''Sana çok yakıştı. ''

''Teşekkür ederim.'' Genç elfin dudakları onun bronz teninin üzerine küçük bir öpücük bıraktığında genç kurt nefesini tutmuş parmaklarının altındaki çimenleri sıkıca kavramıştı. Luhan'ın tatlı mı tatlı yüzü bir nefes kadar uzağındayken başını çevirip ona bakmaya çekindi şimdi. Oysaki kurtlar her zaman girişken, kendi bildiğini okuyan, kaba ve bir o kadar meraklı olurlardı ama Kyungsoo diğer kurtlar gibi değildi kırılgan kalbi ve nazik kişiliği ona çoğu zaman ona sorun çıkarıyordu. Luhan'ın parmakları uçuşan saçlarının arasından dokunabildiği çiçek tacının üzerindeydi, dudaklarının üzerindeki gülümseme o kadar canlı ve güzeldi ki Kyungsoo ister istemez ona bir kez daha aşık oldu. 

''Konsey hakkında hiç kimse konuşmuyor bunun farkında mısın?'' dedi duygularına soluk verebilmek adına ciddi konuya yönelmeyi seçti. Luhan'ın gülümsemesi saniyeler içinde solup gitti sırtı arkasındaki ağacın gövdesine yaslandığında Kyungsoo'da onu taklit etti ancak şimdi ona farkında olmadan daha yakın oturuyordu. 

''Evet, Seonghwa hyung bile bir şey anlatmıyor ancak bu durumdan kötü etkilenmediğimizin farkındayım. Abim oldukça rahat görünüyor, sanırım anlattığı şeyler konseyin onayından geçmiş.''

'' Byun Baekhyun'dan neden korkuyorsun?''   

Luhan bakışlarını başka bir yere çevirdi bundan bahsetmek istemiyordu ama bir şekide Kyungsoo'nun vampirlerden haberi olduğunun farkındaydı yani yalan söylemek istese bile artık söyleyemezdi. Byun Baekhyun konusunun nerede geçtiğini ve onun bu konuyu nasıl duyduğunu merak etse bile soramadı öğreneceği başka şeylerden korktu nedense. 

''Belki anlatacağım hikayeyi bir yerden duymuşsundur. Küçükken bir grup vampir tarafından kaçırıldım ve üzerimde yasa dışı şeyler yapmak istediler. ''  Kyungsoo bu detayı bilmiyordu, kendisi de Baekhyun'dan korkuyordu ve Luhan'ın da aynı sebepten korktuğunu düşünmüştü altından acı dolu bir hikaye çıkacağını asla tahmin edemezdi. Soru soran gözlerle onu izliyordu Luhan anlatmaya devam etti buruk bir ifade ile. '' Melez bir ırk yaratmaya çalıştılar benden. Elf ve vampir... Bana kendi kanlarını enjekte ettiler henüz zaman geçmemişken ve onlar için işler tam olarak istedikleri gibi ilerlemiyorken polis beni buldu. Daha sonrası korkunçtu aslında tam olarak hatırlamıyorum kendimde değildim çoğu zaman ancak abimin bakışları iğrenç bir şeye dönüştüğümü anlamamı sağlamıştı. İstemeden birçok şey yaptım, evcil hayvanımı öldürdüm ve bir keresinde kana susamış vampir gibi abime saldırdım. Seonghwa hyungın beni durduğunu ve acımı acıtarak beni kendime getirdiğini hala hatırlayabiliyorum, iki kolumu da kırmıştı.''

Kendi kendine kıkırdadığında onun aksine genç kurt öfke doluydu, kaşları çatılmış, yüzü sinirden kızarmış, yumrukları çimenleri dövüyordu. Onun iki kolunu da kıran Seonghwa'ya karşı bir kini yoktu, hayır, tüm öfkesi vampir ailesine ve onun soyunaydı. 

REDWhere stories live. Discover now