2. bölüm

24.3K 244 3
                                    


" tesadüfler silsilesi"

Karşımdaki adamın üzerime gelmesiyle hemen kaçacaktım ama adam kaçamadan üzerime atılmış, yakalamıştı.

Elimdeki sırt çantama bakıp, " kimsin sen, bu saatte burada ne işin var?" diye sordu, şüpheyle.

Ona gerçeği söylersem beni babama getirirdi. Babam nüfuzlu tanınan biriydi. O yüzden yalan söyleyecektim.

- a arkadaşlarımla tartıştık, o yüzden bende eve dönecektim.

Üzerime eğilip, " evin nerede?" dediğinde panik yapıp, " şe- şehir dışında" dedim. Beni bırakıp, aracına bindi. Sonra hafif indirdiği camdan bana bakıp, " neyi bekliyorsun gelsene kızım ya" dediğinde araca bindim.

" nereye gideceksin?"

- " beni sadece otogara bırak, lütfen" dediğimde. Başını sallayıp, yola geri döndü.

Otogara geldiğimizde araçtan indim.

- Faris deyince

- efendim anlamadım,

- adım diyorum Faris dediğinde

- bende " elif" demiştim. Elif benim göbek ismimdi. Aynı zamanda annemin ismiydi.

- kendine dikkat et Elif, deyip gitti.

Öküz möküz ama iyi adamdı, buraya kadar getirdi beni

Hemen peronlardaki görevli adama " en erken otobüs saat kaçta kalkacak?" diye sordum.

- hangi şehir hanımefendi?

- en erken hangisi ise şehir fark etmez

- 10 dk sonra Urfa otobüsü kalkacak

- tamam onun için bilet istiyorum, dedim. Adam biletimi kestiğinde çantamdaki para demetini çıkarıp, 400 lira vermiştim.

Sonra farklı peronlardan farlı şehirler için bilet almıştım.

Ola ki babam buraya gelirse beni kolay kolay bulamayacaktı.

Sonra Urfa otobüsüne geçmiş, biletimde yazan koltuğu bulup, oturmuştum.

Otobüs tam hareket edecekken durmasıyla şaşırdım, beni bu kadar kolay bulmuş olamazlardı değil mi?

Kapı açılınca oturduğum koltuğa sinip, dikkatli bir şekilde baktığımda onu görmemle iyice şaşırmıştım.

Bu adamın burada ne işi vardı?

Yoksa beni mi takip etmişti?

Yoksa sapık mıydı?

Benim burada olduğumu biliyor olamazdı hem ben onun arabayla gittiğini görmüştüm. Şimdi burada ne işi vardı ki?

Sanırım o beni görmemişti, öndeki koltuklara oturmuştu.

Neyse ki tesadüf eseri aynı otobüse denk gelmiştik.

Onunla bir daha karşılaşmamalıydım. Hem zaten inip, gidecekti bir daha da karşılaşmayız herhalde diye düşündükten sonra kafamı cama yaslamış gözlerimi kapatmıştım.

Otobüs durduğunda gözlerimi araladım. İnsanlar otobüsten iniyorlardı. Ne yani gelmişmiydik, önümü kontrol ettiğimde onun da olmadığını görmüştüm. Önümdeki teyzede kalktığında " pardon, teyzecim urfa ya geldik mi?" dediğimde " yok kızım ihtiyaç molası verdi şoför 15-20 dakikaya yola çıkar" dediğinde teşekkür etmiş, otobüsten inmiştim. İki büklüm uyuduğum için tüm kemiklerim tutulmuştu. Esneyip, lavaboya giderken onu gördüm, erkek tuvaletlerinden çıkmıştı, hemen duvarın kenarına saklandım.

Alandan uzaklaştığında kadınlar tuvaletine girip, ihtiyaçlarımı hallettim.

Çıktığımda bir erkek grubunun bana baktığını gördüm. Yoluma devam edip, gidecekken içlerinden biri ıslık çalmıştı. Hiçbir şey demeyip ilerliyecekken bir tanesi birden önüme çıktığında durmak zorunda kalmıştım.

- şşttt güzelim, nereye gidiyorsun böyle

- yolumdan çekilir misiniz? dediğimde başka bir adam " emredersin güzelim" dediğinde sinirlenmeye başlamıştım.

Arkamdan biri çantamı seri hareketle aldığında " ver çantamı" diye bağırdım.

Adam çantamın içini açtığında adamlara bakıp, " abi altın yumurtlayan tavuğu bulduk lan içindeki paralara baksana" dediğinde çantayı onlara gösterdi.

İçlerinden biri " oha laan o parayı hayatımda görmedim" dediğinde bir tane iğrenç dişli bir adam " zengin misin?" dediğinde " hayır" dedim.

- " o zaman fahişesin haaa bu kadar parayı nereden buldun,"

diye sotduğunda cevap vermemi beklemeden beni kendine doğru çekti. " bize de hünerlerini göster bakalım fahişe" dediğinde günah benden gitti. Dizimi sertçe adamın erkekliğine geçirip, dirseğimi burnuna geçirmiştim.

Annem öldükten sonra psikolojim bozulmuş üstüne babam o kadınla da evlendiğinde iyice sinir hastası olmuştum.

Babam da öfkemi yönlendirmem için dövüş kursuna yazdırmıştı, beni.

Babama teşekkür edeceğim hiç aklıma gelmezdi.

Diğer adamın karnına tekme atmış, Elini ters çevirmiştim. Diğerine yaklaşıp, çantamı elinden almıştım.

Sonra biri boynumdan bana sarılmış, bıçağı şah damarıma dayamıştı.

- küçük orosbu erkekliğime tekme atmak neymiş göstereceğim sana önce seni çatur çutur sikeceğim, sonra paralarını dediğinde bıçağı boynuma bastırmasıyla inlemiştim. Artık kendimi kurtaramayacağımı anlamıştım. " bırakın beni adi herifler" diye bağırıyordum.

Adam beni sürükleyecekken

- kız bırakın diyor it herifler duymuyor musunuz lan? dediğinde Faris olduğunu anlamıştım.

Ona bakıp, "Faris, kurtar beni" dedim.

- " ooo sürtüğün pezevengini de burdaymış" dediğinde beni tutan adam sertçe beni yanındaki adama itmişti. Elindeki bıçakla Faris'in üzerine gidiyordu.

- "Faris, dikkat et lütfen" faris ise sadece tebessüm etmişti. Atik bir hareketle adamın eline tekme atıp, bıçağı düşürmüş, adama kafa atmıştı hem de ne kafa adamdan resmen kemik sesi çıkmıştı. Benim yanımdaki adam Faris'e doğru gittiğinde Faris onun kafasından tutup, karşıdaki duvara fırlatmıştı.

Adam bayılmıştı bana bıçak tutan Lavuk ise bıçağı daha fazla.bastırdığında acıyla inlemiştim. Faris bana ve arkamdaki adama bakıp, " bırak lan bıçağı buradan kaçışın yok.Onun kılına dahil zarar verirsen andım olsun senin üstünden geçerim, kırılmadık, tek bir kemiğin kalmaz" dediğinde adam endişeyle geri çekilip, beni Faris'e sertçe itmişti. Faris gözlerime bakıp, " iyi misin" dediğinde kafamı sallamıştım.

Sonra kaçan adamın peşinden gittiğinde bir iki dk sonra ensesinden tutarak getiriyordu. Adamı yere yatırıp, belinden çıkardığı kelepçeye bakakalmıştım.

- Kelepçeye

- şimdi sıçmıştım işte

Yemin ediyorum çöldeki bahtsız bedevi 1 ben ikiydim gerçekten. Şansıma tükereyim,hemen buradan benim kim olduğumu anlamadan kaçmalıydım,ama nasıl...

****

Hoşçakalın

YAK BENİ(+18)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora