"Sevgilim olacak beye sinirlendiğim ve onun suratını görmek istemediğim için geldim."

"Ne yaptı lan Kaya?"

Meriç komutana şaşkınca bakarken "Ben az önce içimden konuşmadım mı?" diye bir soru yönelttim.

"Üsteğmeninle akıl okuma gücüne sahip değilsek, evet içinden konuşmadın."

Mahcup bir şekilde gülümsedim.

"Çok özür dilerim komutanım. Ben en iyisi gideyim. "

Gitmek için hareketlendiğimde Meriç komutan durdurmuştu.

"Oğlum geldin bari ne olduğunu anlat."

"Komutanım, Kaya komutanın tarafını tutacaksanız hiç anlatmayayım."

"Sen Meriç'e değil bana anlat. O arkadaşının tarafını tutabilir."

"Ben öyle biri miyim, yavrum ya?"

Meriç üsteğmen, Yağız yüzbaşıya yavrum dediği anda yanaklarım kızarmaya başlamıştı. Ben alışık değilim böyle şeylere. Daha kendi sevgilime doğru düzgün böyle hitaplar kullanamadım be. Gerçi o hak etmiyor, orası ayrı.

"Bilemem. Neyse çocuk anlatsın ne olduğunu. Dinliyoruz Mert."

"Şey oldu.."

Sinirlenmeden ve küfür etmeden ben nasıl anlatıcam şimdi bunu?

"Ben dün akşam Kaya komutana süpriz yapacaktım. Evde mi, diye aradım."

"Bir saniye sen neden Kaya'ya komutan diyorsun hâlâ?"

"Ee Yağız yüzbaşının yanında direkt ismiyle bahsedemem."

"Bak gör. Nasıl saygılı çocuk."

"Yağız kaşınma."

Şu an ebeveynlerim atışıyormuş gibi hissetmem normal mi? Bence değil.

"Sen devam et Mert."

Yağız yüzbaşıyı kafamla onaylayıp anlatmaya devam ettim.

"Evdeyim, yalnız başıma oturuyorum dedi. Bende ondan sonra hazırlanıp evden çıktım. Evlerimiz çok uzak sayılmaz. Sizinkiler kadar yakın değil ama uzakta değiliz. Taş çatlasa yirmi dakika evindeydim. Neyse işte evine gittim. Çaldım kapıyı, biraz geç açtı. Bir iki defa çalmak zorunda kaldım."

Nefeslenip anlatmaya devam ettim.

"Sonra sonunda açtı kapıyı. Beni görünce önce bir şaşırdı. Sonra zorla gülümseyip nereden çıktığımı sordu. Anamın karnından dememek için kendimi zor tuttum. Tam yeriydi çünkü. İnsan sevgilisi gelince nereden çıktın diye mi sorar?"

Yan taraftan gelen gülme sesiyle Meriç komutana döndüm.

"Çok pardon. Çok komikti yüzünün hali."

Yağız yüzbaşı, Meriç komutana yandan bir bakış atınca Meriç komutan dudaklarına hayali bir fermuar çekmişti. Acaba kim alttaydı?

Mert gerçekten şu an sorunumuz bu mu?

"Meriç üsteğmen gülmeyecekse devam edeceğim."

"Gülmeyecek merak etme."

"Tamam. Nerede kalmıştım? Karşılama. Hı. Beni gördüğüne pek sevinmiş gibi değildi. Ben yine de moralimi bozmadan içeriye girdim. Birde ne göreyim, daha önce görmediğim bir kadın salonda oturuyordu. Bir arkamdaki Kaya komutana baktım bir kadına. Aklımdan bin tane şey geçerken ben sevgilime güvenme şıkkını seçtim. Biraz malım galiba. Neyse. Sonra kadın bana hiç de sıcak olmayan bir gülümseme yolladı ve şey dedi."

Söz // bxbWhere stories live. Discover now