"Artık kendine gelir misin?"

Bana kafasını kaldırmadan kısık gözlerle baktı. "Bunu bana söylerken en azından yüzün kızarsın. Ben burada çocuklarımın benden koparılmasını protesto ediyorum."

Düz bakışlarımı dikkatle üzerinde tuttum. "Eve gidince iş edinir seni döverim Harry. Bana çocukların kötülüğü için uğraşıyormuşum gibi muamele yapma."

"Hıh," dedi yakasında asılı duran güneş gözlüğünü hırsla çıkarıp umursamazca takarken. "..eve, tabi. Artık bundan sonra evde ne kadar vakit geçireceğimiz meçhul."

Asıl karın ağrısı tekrar kendini belli edince tek kaşım havalandı her zamanki gibi. "Bu konuyu da konuşmuştuk." Yüzüne eğildim. "Neredeyse her gün!"

"Bu gerçekleri değiştirmiyor. Beni resmen terkediyorsunuz. Sizin yüzünüzden gün içinde annemlere gitmek zorunda kalacağım."

Kafasını aksi yöne çevirdi. "Yokluğunuzda ev öyle sessiz ve ıssız olacak ki..."

"Harold, beni yorma. Size bir de on beş çocuk eklenecek bundan sonra. En azından evden kafamı dinleyebileyim."

Alayla güldü ve gözlüklerini indirip üzerinden baktı bana. "Bir de o var değil mi? Huysuzluğun yine gün yüzüne çıkacak..."

Bana doğru uzanıp fısıldadı. "En azından beni biraz teşvik edebilirsin."

Ben de ona doğru eğildim. "Bunu yeterince yaptığımı düşünüyorum."

"Biraz daha olsa hiç fena olmaz."

"Bunun için eve dönmemi beklemen gerekecek o halde."

Beni baştan aşağı süzdükten sonra morali ve suratı az da olsa düzelmiş bir şekilde geriye yaslandı. Gülerek kafamı iki yana yasladım ve üçüzlere baktım. Axel'in ifadesi değişmemişken Adrius ve Valeria artık daha ilgiyle bakıyordu etrafa. Onların alışmasını ve velilerin dağılma zamanının gelmesini beklerken Harry tekrar sızlanmaya başlamıştı.

"En azından bugün burada beklesem? Sınıfa girmeme bile gerek yok, bahçede beklerim. Benim burada olduğumu bilirlerse daha rahat olurlar!"

"Bir de sınıfa gir Harry? Olmaz, bu kesinlikle-"

"..doğru bir davranış değil." Diyerek cümlemi tamamlayan kurda çevirdim kafamı.

"Eğer bunu bir kere yaparsanız her seferinde yapmanızı veya daha fazlasını isterler. Ancak ilk günlerinde sınıfa ne kadar alışabilirlerse her gelişlerinde biraz daha kolaylaşacak."

"Bu doğru." Dedim kibar bir gülümsemeyle dikilen dişi kurda.

"Merhaba," dedi küt kızıl saçını yüzünden çekerek. "..ben Ruby Clever." Bize gülümsedikten sonra zarif bir hareketle yere çöküp boyunu çocuklarla eşitledi. "Öğretmeniniz ben olacağım."

Onlar merakla Bayan Clever'ı incelerken hafifçe eğildim göz göze gelebilmek için. "Tanışın bebeklerim."

Önce bir duraksayıp, "Merhaba..." dediler aynı anda.

"Ben Vali."

"Addy!"

"Axel..."

Gülümsedim. "Valeria ve Adrius." Diye düzelttim.

Bayan Clever bana kısaca bakıp onlara gülümsedi. "Memnun oldum Addy, Axel ve Valeria. Birlikte hem eğlenip, hem öğreneceğiz."

Onlara son kez kocaman gülümseyip bizimle tanışmak için doğrulurken üçüzler onunla birlikte kafalarını da kaldırıyor, ben ise kalkması için Harry'yi dürtüyordum.

Raunchy Alpha // larryWhere stories live. Discover now