Raunchy Alpha // larry

twelve

Yine merhaba,

Niye böyle oluyor bilmiyorum, Ayıcığıma yazacaktım ben...

İyi okumalar,

×××

Geçirdikleri akşam yemeği, sorunsuz bitmesinin yanısıra, Louis açısından farklı hislerle sonlanmıştı. Alfasının, görmediği çok yönü olduğunu düşünmeye başlamış, daha bilmediği ne kadar huyu olabileceğini merak etmişti.

Harry'nin kendisini önden araştırdığına neredeyse emindi. Okulunu o söylemeden bulması da bunun kanıtlarından sadece biriydi. Elbette bu onun Louis'yi yeterince tanıdığı anlamına gelmiyordu, ikisinin de katetmesi gereken uzun yolları vardı Omegaya göre. Ancak Alfa, Louis'den birkaç adım öndeydi bu konuda. Birbirlerine yaklaşmalarıyla ilgili tüm konularda Harry ilk adımı atmıştı.

Şimdi sıra Louis'deydi.

Ancak bunu nasıl yapacağını bilmiyordu...

Bu yaşına gelene kadar diğer kurtlarla olan tüm ilişkileri ya resmiyet içeriyor, ya da başından defetmesiyle sonlanıyordu. Yani bir kurtadamla yakınlaşmaktan çok onları nasıl geri göndereceği konusunda bilgiliydi.

O yüzden kendini bir akşam yemeği sonrası, odasına çekilmiş ve Ernest ile Doris aşağıdayken, yalnızlığını değerlendirmek için bilgisayar başında bulmuştu. Şuan ise açık tarayıcıda, elleri klavyenin üstünde, arama motoruna yazmak üzere olduğu isme hazırlıyordu kendisini.

Harry Styles.

Gerçekten, onu araştırmaktansa onunla konuşup sorularına bizzat kendisinin cevap vermesini tercih ederdi. Ancak o arkadaşı olacak Arthur alfası kafasına girmeyi başarmış ve onu telefonundaki mesaj butonuyla tarayıcıdaki arama motoru arasında bırakmıştı.

'Sen beni dinle Louis, elbette her soruna cevap verecek! Belki doğru belki yanlış olacaklar bu ikinizin arasında. Ancak onu kendi yolunla araştırırsan daha objektif yorumlar bulup, geçmişini kendi gözlerinle görebilirsin! Alt tarafı ismini aratacaksın, bunda bu kadar düşünecek ne var!? Üstelik karşına yüzlerce sonuç çıkacak, hiç merak etmiyor musun senden önce ne yaptığını?'

Ediyordu. Gerçekten beklediği, şımarıklık dışında, hiçbir özelliği taşımıyor gibi görünüyordu. Dürüst olmak gerekirse de onun bu abartılı tavırları ve cümlelerinin arkasında yatan, gizlemeye çalıştığı herhangi bir şey olup olmadığını görmek istiyordu. Oturup düşündüğünde farketmişti ki, görüşmeye başladıkları andan itibaren hiç onu sakin bir şekilde konuşurken görmemişti. Dün akşamki o kısa an dışında hiçbir zaman.

Bu gerçek Harry miydi yani?

Ayrıca kamerala poz verip, rol yapmaya alışmış birine karşı böyle şüpheli ve paranoyak davranması konusunda onu kim suçlayabilirdi?

Ama onu ailesinin yanında da birçok kez görmüştü, rol yapıyor olsa mutlaka özüne denk geldiği bir an olurdu değil mi?

"Aaah!"

Bir daha Arthur'un uzun konuşmalar yapmasına izin vermeyecekti.

Laptop ekranını biraz sinirle kapatıp ofladı ve aleti yatağın diğer tarafına ittirdi.

Arthur haklıydı, onu objektif bir şekilde araştırmalıydı. Ancak bunu kendi yöntemleriyle yapacaktı ve bunun için atacağı ilk adımın ne olduğunu çok iyi biliyordu.

Ayaklanıp hızla ertesi güne geçebilmek için yatma hazırlıklarını yapacakken gözü bilgisayara takıldı. Birkaç saniye bakışmanın ardından yüzünü buruşturarak kafasını geriye attı ve ofladı. Odanın kapısını açıp daha yatmadıklarına emin olduğu kızlara seslendi. "Lottie! Fizzy!"