Would You Come With Me

229 27 13
                                    

Oturacağımız kafeye girdik. Heeseung ile yan yana oturduk. Poşetleri kenara koydu Heeseung. Diğerlerini beklerken menüyü aldık ve bakınmaya başladık.

Diğerleri de geldi. Jay "Biz nereye oturalım?" dedi.

"Sunoo benim karşıma geçsin yanına Hoon onun yanına da sen geç."

"İyi öyle yapalım." dedi Jay ve Hoon'un yanına geçti.

Won ve Niki'de geldi. Niki koşa koşa içeri girdi. Benim yanıma oturdu. "Naber kanka-" dedi ve karşısındaki Sunoo'yu gördü.

Jungwon Jay'in yanına geçti o sırada. Niki Sunoo'ya el salladı.

"Sen Sunoo'ydun değil mi?" diye sordu. Sunoo utanmış bir şekilde "Evet." dedi.

Onlar konuşurken Heeseung farketmiş olacakki beni dürttü ve "İyi misin sevgilim sessizleştin?" diye sordu.

Heeseung'a sokuldum ve "Kötü hissediyorum." dedim. Heeseung kolunu belime sardı ve "Niye sevgilim?" dedi bir yandan saçlarımı sevmeye başlayıp.

"Bilmiyorum. Sebepsiz yere." Eğildi ve saçlarımı öptü. "Rahatlaman için ne yapabiliriz peki?"

"Bu pozisyonda bana sarılsan yeter."

"Tamam o zaman." dedi ve daha sıkı bir şekilde sarıldı.

"Bunlar da çifte kumru oldu iyice." dedi Niki. Niki'ye dönüp "Sen de Sunoo'yla böyle olmaya meraklı değil miydin?"

"Jake ağzına sıçayım senin."

"Teşekkürler Niki'cim." dedim ve Sunoo'nun tepkisine bakmak için Sunoo'ya döndüm.

Şaşırmış ve utanmış bir şekilde bakıyordu. "Sunoo bizim yanımızda utanmana gerek yok."

"Ha şey teşekkürler."

"Önemli değil." dedim ve Heeseung'a döndüm. "Sevgilim."

"Hm?" dedi bana bakıp. "Hadi sipariş verelim."

"Verelim bebeğim." dedi ve elini kaldırıp garsonu çağırdı. Garson geldiğinde bana dönüp "Ne istersin?" diye sordu. Elimle menüden seçtiğim kahveyi gösterdim. "Tamamdır." dedi ve istediğim kahveyi söyledi. Diğerleri de istediklerini söyledikten sonra garson gitti.

"Sunoo ve Niki harici siz tanışmıyosunuz di mi?"

"Tanışıyoruz." dedi Jay. "Ne ara?"

"Ben Won ile tanışıyorum. Benim numaramı Won'a verdiğin günden beri."

"İyi iyi. Bu da Hoon tanımıyorsanız."

"Memnun olduk."

Siparişlerimiz geldi. İçecekleri falan içtik. En son hesabı ödedik ve çıktık.

"Nasıl gideceksiniz?" diye sordu Jay.

"Biz yürüyerek geldik öyle de gideriz."

"İyi ben de geleyim sizinle."

"Ben de gelirim." dedi Sunoo.

"Sunoo varsa ben de gelirim. Hem Jake'e geçerim ben."

"İyi o zaman. Won ve Hoon peki?"

"Bence hepimiz beraber gelelim."

"Bence de."

"İyi hadi yürüyün." dedim. Heeseung elimi tuttu. Sunoo öne geçince Niki koşa koşa arkasından gitti. Jay ve Won yan yana yürüyordu. Hoon da aramızda rastgele duruyordu.

Yürüyüp bir yandan da sohbet ederken Heeseung bir anda yürümeyi bıraktı. Arkaya baktığımda kaçan bir adam ve yere yığılan Heeseung'u gördüm.

I Can Be Everything • HeejakeWhere stories live. Discover now