0.5

53 9 1
                                    

Hapishanedeki hanelerden birinde Yuna Unnie ile birlikteydim.Hane arkadaşım oydu. Yuna unnie'nin karın gurultusu ile ona baktım.
O da bana mahçup bir ifadeyle baktı.
"Sorun değil Unnie. Ben de çok acıktım."
Yuna unnie'ye sarıldım. Gözleri doldu gibi oldu
"Unnie iyi misin?"
Ben bunu dedikten sonra yuna ağlamaya başladı.
"Ölmek istemiyorum Lill"
Elini tuttum ve konuştum.
"Ölmeyeceğiz unnie

-420 Shin Yuna 421 Lily Jin Manobal yemekhaneye.
Polis üstümüzü aradı ve yine teslim oldum pozisyonunda ,sıra halinde sadece bizim 13'lünün olduğu alana geldik.
Ben yuna unnie'nin yanından ayrıldım ve Haewon'un yanına gittim. Haewon hızlıca geldi ve dudağıma yapıştı
"Seni seviyorum Lilith"
Haewon bunu bana lakap olarak takmıştı ve bu adı çok seviyordum.
Polis geldi ve numaralarımıza baktı.
O 415' idi. Ben ise 421. Polis beni gördü ve kolumdan tutarak 420'nin yanına oturtturdu. Ben de haewon'a seni seviyorum diye bağırdım ve yerime geçtim.
"Sence de bu yemeğin tadı garip değil mi Lil?"
Ben Haewon ile bir daha görüşüp görüşemeyeceğimizi düşünüyordum.
"Lill!"
Yuna unnienin seslenmesiyle ona döndüm.
"Efendim?"
"Tadı garip değil mi?"
"Bilmem bakmadım ki tadına ama hapishane yemeği diye normaldir."
"Vay be hapishaneye de düştük"
"Maalesef unnie'm
Düşüncelerime geri dalmamla çıkmam bir oldu çünkü Yuna unnie kusacak gibi sesler çıkarıyordu.
"Unnie! İyi misin?"
Yuna konuşmak için ağzını açtığında ağzından kanlar aktı ve yere düştü.
Hemen yanına çöktüm ve başını kucağıma koydum. Polisler koşarak geldiler. Üzerindeki kıyafetten hemşire olduğunu anladığım kadın
parmağını  Yuna'nın boynundaki radial arter'ine koydu ve  konuştu.
Ben içimden atıyor atıyor atıyor diye tekrarlasam da kadın beni tekrarlamadı
"Atmıyor"
Ağlamam daha da şiddetlendi ama hiçbir yararı yoktu.  O da ölmüştü. Bir daha onunla da konuşamayacaktım.Ne Sull ile ne Kyujin ile ne Yuna ile... Seslerini, yüzlerini unutmaktan korkuyordum.Umarım ki  Yunjin ölmemişti...
Yuna'yı yerden alırken bileğinde bir iz gördüm
"∆"
Polisler geldi ve bizi tekrar hanelerimize götürdü.
Bana en çok koyan şey ise karşımdaki yatakta oturan bir Yuna olmaması, fazla içe dönük olduğu için kızacağım bir Kyujin olmaması, saçımı ördüreceğim bir sullyoon olmaması. Ama jinni'den umudum vardı. O öldüğü için değil sullyoon'un kopuk başını gördüğü için bağırmıştı. Sonra da depoya gitmişti. Şuan depodaydı ve durumu iyiydi evet jinni'nin durumu iyiydi.
"Sevgili Tutanaktaki Saebom Lisesi Öğrencileri, Saebom Lisesi'nin konferans odasının hemen üzerindeki depoda 112 numaralı Seol Yoon-A ve 119 numaralı Choi Yun-Jin'in kopuk başları bulunmuştur. Henüz  cesetlerine dahil herhangi bir bilgiye ulaşamadık.Katiller kimse lütfen kendilerini daha fazla saklamasınlar. Aksi takdirde hepinizi tutuklamak zorunda kalacağız.Saygılar Edric Dreap 73342 / Komiser

Duyuruyu duymamla yere yığıldım. Ne istesem tersi oluyordu yunjin de ölmüştü.

-421 Lily Jin Manobal Hemen Uyan!
Bu sesi duymamla doğruldum. Hayvan gibi bağırmasanız mı ?
-Tuvalet sırası sende.
Yanımdaki erkek polis beni tuvalete kadar götürdü ve yanıma 2 tane kız polis geldi. Onlar da tuvaletin kapısına kadar geldiler.
Yok girin bir de siz silin götümü amk.
En son ne zaman tuvalete girdim diye düşününce bugün katillerin ortaya çıktığı 2.gündü dün sabah jinni'yi tuvalette sandığım aklıma geldi. Yine gözlerim doluyordu ondan sonra da sığınağa gitmiştik ve sığınaktada tuvalet yoktu.
Kadın polisin beni içeri ittirmesiyle tuvalete girdim. Ama girmemle ağzımı kapatmam ve kalbimin duracak gibi çarpması bir oldu.

Tuvalette karnından bıçaklanmış ve bıçak hala karnına saplı olan Chaeryeong duruyordu.

Hemen nabzını ölçtüm ama sonuç hiç iç açıcı değildi.
"Atmıyor"
Yine ağlayacak gibi oldum.
Polisin kapıya vurmasıyla irkildim.
"Lütfen birazcık daha zaman verin"
"5 dakikan  var "
Chaeryeong'u benim öldürdüğümü sanacaklardı.Bıçağa ihtiyacım olur diye bıçağı çıkarmaya çalıştım. O sırada chaeryeong'un bileğinde büyük ihtimal bu bıçakla yapılmış bir iz gördüm
"≠"
yine aynı iz . O sırada aklıma Yuna'da neden farklı bir iz gördüğüm geldi.
Katiller öldürdükleri kişinin cesedine bıçak ile kendi işaretlerini kazıyordu!
Chaeryeong'un cesedinden bıçağı çıkardım ve chaer'i son kez öptüm. Başka bir iz  var mı diye baktım ama yoktu. Onu yavaşça yanımdaki kabinin boşluğundan ittim.Yanımda umarım kimse yoktur yoksa katilin ben olduğumu düşünecekler.
-Son 2 dk !
Hemen işimi hallettim ve elimde sıkıca tuttuğum bıçağı nasıl yanımda götürebilirim diye düşünürken katlanabilir olması işime yaradı. Katladım ve polislerin bakamayacakları yer olarak aklıma sadece kıyafet altı yerler geldi.
Sütyenimi açtım ve süngerin içine çakıyı koydum.
Tanrım napıyorum ben !
-421 numara süren bitti.
Kapıyı kilitlemiştim üzerimi düzelttim ve çıktım.
-422 Numara Choi Jisu
Ben çıkarken Lia benim girdiğim tuvaletin hemen yanındaki tuvalete gülerek girdi ama istediği şeyi göremediği için yüzü asılmış gibiydi.Şaşkın,üzgün bir ifade varken tuvaletin kapısını tamamen açtı.Bende başımı uzatıp Lia'nın kabinine baktım ama Chaeryeong'un oraya doğru ittiğim cesedi orada yoktu

Noluyordu?!
Ve asıl soru ceset neredeydi?
/Katiller kim?🔪/
/ 735 kelime 💌🤭/
/Oy ve yorum atar mısınız? /
/Sizce sıradaki kurban kim?
/Chaer'in cesedi nerede⚰️/

Seviliyorsunuz 💓

Crime | İtzy x Nmixx x Bp (Tamamlandı)Where stories live. Discover now