Tanıtım

23.3K 235 114
                                    


Hayal, Cenk, Miray yetimhane arkadaşları, üçü de aynı soyadı taşıyor fakat herhangi bi kan bağları yok. Sadece birbirlerine öz kardeş kadar yakın oldukları için soyadlarının da aynı olmasını istiyorlar. 18 yaşını doldurdukları için artık yetimhanede değiller üçü aynı evde kalıyor. Masraflarını Cenk'in dedesi ödüyor ve her ay bir miktar para veriyor. Lise sondalar, normalde üniversite olması gerek fakat bir yıl sınıfta kaldıkları için hala lisedeler. Ama neden Cenk'in dedesinin Cenk'i yetimhaneye verdiği bilinmiyor...

''''''
'İcini yakan delice bir aşk. Yolu yordamı yok, tarifi yok. Anlatamıyorsun, atmışsın içine. Her gün aynı kadının hayalleriyle kavrulmuş içim. Nasıl mı seviyorum? Anne şefkati gibi sıcacık, gece kalkıp üstünü örtmeli, baba gibi cebinde kalan son kuruşu çıkarıp hissettirmeden cebine iliştirmeli. Ben onu üç kere öpüp dört kere içime çekmeli seviyorum. Bilmese de olur. Duymasada olur. Ben uzaktan severim, her zaman bir adım gerisinde olurum düştüğünde tutmak için.

O iyi olsun yeter, bende sızlasın her yarası'

Cenk Demir ailesinden hiçbirini tanımıyor, sadece oturduğu yerden para göndermekse dedelik Cenk'in sadece dedesi var anne babası hakkında en ufak bilgiye dahi sahip değil, anneannesi ise Cenk küçükken ölmüş...

Ailesi olmayan bir insana hayatın acı gerçekleri çok koyar. Ailesi gibi güvenirler birilerine ve onlardan aldıkları darbeler çok acıtırda, öz ailenden yediğin darbeler? Evet, Cenk bir başkasından değil öz ailesinden almıştı darbeleri.

Peki Cenk aldığı darbelerle baş edebilecek mi? Ailesi hakkında öğrendiği gerçeklere rağmen hala ayakta durabilecek mi? Ama o Cenk Demir'di alışkındı.

''''''
'Yürüyorum işte aynı yolu, ama gidişte miyim, dönüşte mi? Gerçi ne önemi var ki devam edelim yürümeye. Kendi ellerimle cesetimi taşısam da yürür giderim ben zaten, durmak benim lügatimda yok. Nedenini sorgulamıyorum da, sorguladıkça delirecek gibi oluyorum. Sadece yaşamaya çalışıyorum hayatın kasvetine aldanıp. Ben, her sabah o birlikte kahvaltı yapıp, birbirine sürekli güler yüz gösterip, çocuğunu okula bırakan, akşam çocuğunu masallarla uyutan ailelerin sahteliğiyle yüzleştim. Şimdi tüm gerçekler işine baksın.'

Hayal Demir, yanlış kişiye  değer verdi, bu ona pekte koymadı. Ama Hayal'in yanı başındaki onu seven adama çok koymuştu. Zordur sevdiğinin başkasını önemsemesini görmek.

Ya Hayal başka birine aşık olursa, kendine bile itiraf etmeye korktuğu biri olursa o zaman ne yapmalı?

-Aşkını dibine kadar yaşamalı.

''''''
'Miray... Pozitif, vicdanlı, temiz kalpli kız değil mi? Bir o kadar da kindar mı desek? Affetmemeye yemin etmiş sanki.

Affetmemeye önce ailenden başla. :)

Özeniyorum her şeyi yolunda giden insanlara. Elinizdekiler için çaba göstermemeniz ne güzel değil mi? Ben düz yolda gidebilmek için kan kusuyorum. Tek sebebi ailemin olmaması mıydı? Yoksa iyi şeyleri hak etmeyecek kadar mi günahkarım? Bu üzüntümü hiçbir zaman belli etmedim. Miray Demir pozitif ve vicdanlı olarak bilinsin daha iyi. Ama yinede bana gece yarısı sabaha kadar ağlatacak bir geçmiş bırakmışlar.

Miray Demir sessiz, içine kapanık şuana kadar hiç aşkla alakası olmayan bir kızı aşkla tanıştırabilecek bir erkek var mı? Peki Miray'da Hayal gibi ağır darbeler yiyecek mi? Belkide o şanslıdır hep mutlu olur, kim bilir belkide sadece mutlu olduğunu zannediyordur.

Ve Duygu Hayal'in baş düşmanı...

Evet arkadaşlar hikaye klişe gibi görünebilir, bu kitabı yazmaya küçük yaşta başladığım için, çocukluk aklıyla aman aman güzel bir giriş ve kurgu olmamıştı. Tekrar tekrar düzenleme yaptım bölümlerde ve en fazla bu kadar kurtarabildim. Ayrıca klasikleşmiş 'Bad boy & Bad girl hikayelerinden degil merak etmeyin* 3-4 bölüm garanti okursanız böyle olmadığını anlayacaksınız

TUTSAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin