12. Bölüm

3.8K 403 265
                                    

Bu mübarek bayram gününde sizi bu mükemmel bölümle ödüllendiriyorum bence :D Herkese sevdikleriyle beraber mutlu huzurlu bayramlar diliyorum.

Yer yer keyifli yer yer keyifsiz bir okuma olacak ama keyifli sonlanacak söz veriyorum :D


Seçil eve geldiğinde, sabah Aris'in evinde uyandığında yaşadığı gerginliği tamamen geride bırakmıştı. Şu an tüm derdi tasası ailesine ne diyeceğiydi.

İlk uyandığında kendini başka bir yatakta bulunca küçük çaplı bir şok geçirmişti önce. Aris'in evinde olduğunu anlayınca korkmuştu. Sonra yalnız başına ve kıyafetleriyle olduğunun idrakine varınca sızıp kaldığını anlamıştı. Bu korktuğu bir şeydi ve başına gelmişti. Aris de onu bir yatağa yatırıp bırakmıştı belli ki.

Yoksa başka bir şey olsa önce soyup, sonra giydirip, öylece bırakıp, başka odada uyumazdı herhalde.

Seçil uyandığında saat çok erkendi ve Aris henüz uyanmamıştı. Normalde erken uyanan biri olduğunu söylemesine rağmen odasının önünden geçtiğinde aralık kapıdan adamın mışıl mışıl uyuduğunu görmüştü. Sonra yarı çıplak yattığını görünce oradan da kaçarcasına gitmişti.

Evde bir şey yapamayınca dün geceden kalan tüm dağınıklığı toplayıp evden çıkmıştı. Bulaşıkları makineye yerleştirmiş, koltukları düzeltmiş, kendi yattığı odayı toparlamış, en son da Aris'e bir not bırakarak evden çıkmıştı. Sabah bomboş yollarda kısa bir sürede evine gelmişti.

Muhteşem bir sessizlikle eve girdiğinde, ev ahalisinin de henüz uyanmadığını anlayınca rahatlamıştı ama elbet annesi uyandığında hesap soracaktı. Ona diyecek bir şeyler bulması gerekiyordu.

Parmak uçlarında odasına girdiğinde Yıldız'ın da üstünde akşamdan kalma kıyafetlerle ölü gibi uyuduğunu görünce ve tabii bir de burnuna ilişen kokuyu alınca tek suçlunun kendisi olmadığını anladı. Birileri daha alkol fıçısına düşmüştü dün gece.

Sessizce üfleyerek camı araladı ve Yıldız'ın üstündeki örtüyü düzeltti. Pijamalarını giyerek kendi yatağına girdi. Telefonunu eline alıp bildirimlerini açtığında ilk girdiği yer Whatsapp oldu. Ve kendisinin atmadığına emin olduğu mesajları görünce gözleri fal taşı gibi açıldı.

Yıldız'a çok geç saatte Aris'in attığı mesajları görünce ufak çaplı bir şok daha geçirerek yattığı yerde doğruldu. "Sen ne yaptın ya?!" diye söylenerek mesajları defalarca kez okudu.

Aris nasıl Seçil'miş gibi mesaj atabilirdi? Telefonunu kurcaladığı yetmiyormuş gibi bir de mesaj atmıştı kardeşine. Tamam kötü niyetli bir şey yapmamıştı ama bu da biraz ayıptı artık.

'Acaba başka bir şeylere baktı mı? Yoksa sadece bunu mu yazdı?' diye düşünürken yatağa geri bıraktı kendini. İnşallah bakmamıştı çünkü Burcu'yla ara ara Aris'in dedikodusunu yapmışlardı.

"En iyisi telefona adam gibi kilit koymak... Desenimi ezberlemiş manyak ya!" dedi Seçil. Ekran kilit türünü değiştirirken Aris'in dün yaptığı başka çılgınlıklar aklına geldi. Dün gecenin çoğu anısı Seçil'de birer belli belirsiz görüntü olarak mevcuttu. Ama müzik setinin önündeki anı hayal meyal de olsa hatırlıyordu. Ona yakın duruşunu, gözlerinin içine bakışını... Film gibi bir andı. Çok garipti. Alkolün etkisiyle biraz ipin ucunu kaçırmış olmalıydı. Seçil'in çokça kaçırdığı yerde Aris'in de biraz kendini kaybetmesi normaldi herhalde. Yine de kontrolü tamamen kaybetmemiş, bir şey yapmamıştı. Sadece yapacak gibi olmuştu. Sonra da pişman olacağı bir saçmalık olmaması adına onu bırakmıştı muhtemelen.

Etkili AnlaşmaWhere stories live. Discover now