9

18 2 6
                                    

(Owa'nın Bakış Açısıyla)

Albert'ı acromantuladan [yes anlayan anladı ;)]
kurtarmıştım bir süre ağladı aslında anlaya biliyordum yani büyük ihtimalle onların dünyasında olmayan bir canlıydı..

off ya keşke insan dünyasıyla  ilgili daha çok şey bilseydim böylece Albert'la ilgilide bilgi edine bilirdim belki sadece bildiğim şunlar; Ayuli bana adını Albert olduğunu söyledi ve Jojo'nun torunu olduğunu biliyordum.. off çok az bilgi.

Bunları düşünürken bir yandanda Albert'a taze kaynak suyu getirmiştim. Albert'ın yanına geldiğimde ağlamaktan kızarmış gözleriyle yere bakıp dalmış olduğunu gördüm , bu haline dayanamıyordum bir dakine o acromantulayı görürsem  geberticem..

Yanına yaklaşıp, dizlerimin üstüne eğilince bir an irkilip bana hızlı bir şekilde başını döndürüp bakmaya başladı halla korkuyor muydu acaba?

Ona suyu uzattım ve serin suyu içmeye başlayınca..

"Daha iyi hissediyor musun? Başka bir şey lazım mı? Canın yanıyor mu? Karnın aç mı?"

Onun için endişeliyim ve dayanamayıp bir anda art arda sorular sormaya başlamıştım.

"Hayır.."

"Um..Hangisine hayır dedin?"

"Hepsi."

Tamam o zaman daha iyi hissetmiyor , başka bir şey lazım değil , canı acımıyor ve karnı aç değil..off onun için gerçekten endişeliyim...ayağına baktığımda derisi soyulup,  çizilip, kanamış dizini gördüm. Tabi ya yere düşmüştü büyük ihtimalle hala kendinde değildi yada başka bir problemi vardı.

Çekmecelerden baharatlardan yaptığım ilaç , şu ve pamuk yaprağı ile ince sarmaşık almıştım.

Albert'ın yanına dönüp bacağını tutum o ise o an dalgın olduğu için bir anda şaşırmıştı.

"Merak etme sadece dizini temizleyeceğim sihirli tükürüğü olan biri değilim ya."

Albert bir şey dememişti sadece bir an gözlerini kaçırıp bir şeyler düşündükten sonra bana baktı.

"Şey çok acıtır mı?"

"Şey bu bir tür el yapımı baharatlardan ve şifalı bitkilerden yaptığım bir karışım. Yani acıtıcak ama yapmak zorundayım eğer temislemezsek dizin daha kötü olur."

Gözlerini sımsıkı kapatım başını çeviridi.

"Tamam yap gitsin hazırım ben!"

Ilaçtan az bir şey alıp dize sürdüm.

"AHHHH~! SİKTİR ACIYO!"

...o , da neydi öyle insanlar böyle seslermi çıkartıyor bu ... etkileyici. Arkaya uzanıp. Elleriyle gözlerini kapatıyordu.

Ben de hızlıca suyla temizleyip , pamuk ve ince sarmaşıklada sardım. Albert uzanma pozisyonundan bana bakmaya başlamıştı yorgun görünüyordu.

"Uyumak ister misin?"

"Ama bu senin yatağın ve tek bir yatak var burada."

"Sorun değil sen uyu hadi. Çantanı bana ver."

Çantasını bana verdi. Eşyalarımı asmak için yaptığım yere astım ve arkamı döndüğümde. Bana yatakta uzanmış halde bana bakıyordu.

"Hehehe(hafif kıkırdama)Ne oldu, niye öyle bakıyorsun?"

"Hiç..şey çok teşşekürler hayatımı kurtardın bir an ölücem sandım."

"Hey sorun değil kim olsa aynısını yapardı. Sen benim için- yani tüm kabile için , değerlisin sadece benim için değil yani benim için de değerlisin yanlış anlama..hehe."

Limon Gözler (bxb)Where stories live. Discover now