3

47 3 2
                                    

İki sarı göz ruhumun derinliklerine bakarken arkamdaki ani bir acı hissettim ve gözlerim kararmaya başladı.

En son hatırladıģım şey buydu...

Gözlerim yavaş yavaş açılırken ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. Bulanık görüyordum ama kuş ve rüzgar seslerini duya biliyordum ve başka iki insan sesi.

"Sence uyanmışmıdır?"

"Sanmam tam on ikiden vurdular. Ama belki yarım saat sonra uyanır."

Sarı gözleri hatırladım ama belki insanlardır diye kendimi hızlıca toparlayı çıktım.
İnsan sandığım kişilere döndüğümde. Beni fark edip sarı gözleri bana çevirdiler.

Bi an ne olduğunu anlamadığım için her insanın yapabileceği şeyi yaptı...6 yaşındaki bir velet gibi çığlık atıp, topuklarımı götüme vura vura kaçmaya başladım.

Nafile ben daha 15 adım yeni atmışken beni 5 adımda yakaladılar. O an ki korkuyla şunları söyledim.

"Lütfen beni yemeyin...hem etim lezetli değildir,insan eti gaz yapar pişman olursunuz, hiç buna deymez bence bide benim annemin el lezzeti mükemmel...şey o anlamda değil yani çok iyi yemek yapar banada öğretti, beni yetmezseniz bende yemek yaparım bence herkez anlaştı he?" Bunları bir solukta söylerken bir yandanda gözlerimi sımsıkı kapatmıştım.

Farklı birisinin sesini duydum.

"Ne oluyor burda?"

"Efendim tahmin ettiğiniz gibi bizden korkuyor."

"Tamam sorun yok onu yere indirin ve bizi rahat bırakın."

"Peki efendim!"

Gözlerim hala kapalıydı , beni bıraktıklarını hissediyorum ama nedense gözlerimi açmaya korkuyorum.

"Gözlerini aça bilirsin, korkmana gerek yok seni yemem, hehehe."

"Sana nasıl güvenem bay kıkırdak."

"Pff şu an burdaki kabile bireyleri için değerini bilmiyorsun dimi, Bazen çok komik oluyorsun Jojo."

Jojo mu? Ama bu...Bir dk ne!
Gözlerimi şaşkın bir şekilde açtım ve sarı gözlere diktim.

"NE DİYON SEN BE,BAK 1 BENIM ADIM JOJO DEĞİLİM NENEMİN 2. ADI JOJO 2 NENEMİ NEREDEN BİLİYORSUN LAN SEN!"

O kadar öfke hissetimki o an anlayamazsınız.

"Hop hop sakin ol. Ben bu kabilenin liderinin oğlu Owa ve bana Jojo'yu bulduklarını söylediler o kadar...Bir dk şimdi hatırladım Jojo ayrılmadan önce senden söz etmişti!"

Bir anda kolumdan tutup beni gelin kucaklamasında taşıdı, yahu bunlar iyi miydi tanımadığı birisini kucağına almak ne kadar mantıklı olabilir.

Beni sonra meydan gibi bir heykelin oraya götürdü , belimden tutup yukarısına çıkartı.

"JOJO'NUN TORUNU BİZİMLE, JOJO BİZİMLE!"

Kolyeyi boynumdan çıkartı herkez sevinç çığlıkları atıyordu ardından bana dönüp bir şeyler söyledi...Ne?

"Ne dediğini anlamıyorum."

Sanki bir anda anlamadığım bir dil konuşmaya başlamış gibiydi.
Bir köleye bir bana baktı ve ardından kolyeyi boynuma geri taktı.

"Şimdi anlıyor musun ufaklık?"

"UFAKLIK MI?!"

"Hehehe! evet anlıyormuşsun."

"Bak çek elini kalçamdan! Yoksa ufaklığı gösteririm sana heee."

"Evet evet tabi."

Dedi ve beni gelinleme kucaklamasında gene tutup yere indirdi.

"Bu akşam kutlama varrr."

"N-"

Sözümü bitiremeden büyük bir kalabalık , çevremi sardı...
Yahu boyu kısa olan yokmu burada, Off ya kendimi cüce gibi hissetim.

Örnek vermek gerekirse 1.80 basketçilerin yanındaki 1.48 boyunda olan kişi gibi.

"JOJO'NUN TORUNU GELDİ!","YAŞASINN!","AYAYAYAAAA!"

Tarzında sevinç çığlıkları atıyorlar, bir yandan bazıları bana sarılıyor , bazıları ise inceliyordu.

Birden biri beni havaya kaldırdı ve o Owa.

"Jojo nerede seninle mi?!"

Diye sordu ve herkez sesizleşti.
Benden bir cevap bekliyorlardı belli ki.

Ama ya öldüğünü söylesem eğer benide öldürürler mi,diye düşündüm. Ama başka ne diyeceğim ki,diye düşündüm.
Herkez sesizce bana bakıyor , cevap için sabırlı bir şekilde bekliyorlardı.

"Şey nenem dün vefaat etti...üzgünüm."

Birden arkadan bir kız.

"Pff hadi ama Jojo dönüceğini söyledi ve o sözünde duran biri...şaka yapıyorsun değil mi?"

Biraz sesiz kaldım belli ki kabullenemediler.

"Hayır o gerçekten...öldü ben üzgünüm...dünyamda kanser denen ölümcül bir hastalık var...ve nenem ona yakalandı...onu (hıck) kurtaramadık(hıck) üzgünüm çok üzgünüm...(hıck) sizin için olan değerini bilmiyorum ama fazla olduğunu hissediyorum(hıck)."

Bunları söylerken duygularıma hakim olamayıp ağlamaya başlamıştım. Şaşkın gözler beni yavaş yavaş yere indirdi.

Herkez ağlamaya duygulanmaya başladı bir süre sonra kalabalık benden yavaşça benim alanımı açtı ben yere çökmüş ağlarken birinin bana sarıldığını hissetim, Owa denen adam bana sarıldı.

"Özürdileme senin bir suçun yok...şuuu~"

(Zaman atlama büyüsü muhahaha)

Herkez sakinleşti ve beni bir ağaç eve götürüp çay verdiler, akşama kutlama yapacaklarını beni sonra gelip hazırlayacaklarını söyleyip gittiler. Hâlâ aklımda bir soru var ona güvene bilir miyim? Ve eve dönebilecek miyim?

Alberten Anlamlı Cümleler Defteri

"Hayatta tanımadığımız insanlar bir gün gelir en iyi dostumuz oluverir."
-Babam

Limon Gözler (bxb)Where stories live. Discover now