28:Anlaşma

0 0 0
                                    

Keyifli okumalar.^^

28.ANLAŞMA

💛


Hayat çoğu zaman sorumluluklardan ibaretti ve biz zaman zaman eğlenceyi bulduğumuzu zannetsek de günün birinde sorumluluklar bir dağ olup üzerimize yıkılabilirdi. Hem öğrenciydik, hem bir evlat, hem bir aşık, hem bir vatandaş ve hepsini birden olmamızı beklemeleri haksızlıktı.

Önümdeki mesajlarla bakışıyordum öylece, Altay ve Alkan da bana bakıyor çaresizce bir çıkış yolu arıyorlardı.

"Korku evine gitmek istiyorum," dedim ağlamak üzereymiş gibi çıkan sesimle. Alkan koltuğa iki kere vurdu ve kafasını arkaya atarak ofladı. Altay'dan pek bir tepki yoktu çünkü onu bir şeylere bağlayan bir sebep henüz bulamamıştı. Sorgulayan bakışlarımla yüzünü seyrediyorken telefonundan kafasını kaldırıp "Yarına üç randevu aldık az önce," dedi. Kocaman açılan gözlerimle ayaklanıp yanına gittim ve ekranına diktim gözlerimi. Art arda üç kızdan fal için bir mesaj almış ve daha da kötüsü Altay bunu kabul etmişti. Sabırla nefes vererek saçlarımı karıştırdım, kızdığım anlamış olacak ki bana yandan bir bakış atarak "Bilmem farkında mısın ama sen falcısın, başladığın yalanı devam ettirme gerekiyor." Dedi. Bir süre düşünüp sessiz kaldığımda ona hak vermiştim. Evet falcıydım ve hâlâ inandırmam gereken bir Duru vardı, bu yüzden devam etmek zorundaydım.

"Çocuklara ne yazacağız?" Diye sordu Alkan merakla. Kafamı Altay'a çevirdim, vereceği cevabı zaten tahmin edebiliyordum ama yine de sordum. "Sence?"

Omuz silkti umursamazca "Bir haftaya kalmaz finallerimiz başlıyor..." Dedi. Hatırladıkça tüylerimi diken diken eden sınavlar beni şimdiden sıkmaya başlamıştı. Alkan sessiz bir şekilde "Ama Ayşenur da gidiyor," dedi ve telefonuna, bir bildirim sesi düştü. Ekrana çevirdi beklentisiz bakışlarını ve hemen ardından koltukta bir maymun gibi atlayarak sağa sola saldırdı. İçinin içine sığmadığını alamadığı nefesten anlayarak yanına gittim. Ama hareketlerinin fevriliği gelen bildirime bakmama izin vermemişti. "Geliyor musun yazmış abi?!" Diye bağırdı yüzüme doğru ve yakalarımı tutarak beni sarstı. Sanki finalleri ben yaratmışım gibi bana ağlayıp sızlanıyordu.

Ellerini zorla yakamdan çekerek başını tuttum ve sakinleştirmek ister gibi yüzüne baktım. O da sakinlemiş kendini ellerime teslim etmişken "Ağla!" Dedim büyük bir sinir bozukluğu içeren sesimle. Alkan bana vurarak kendinden uzaklaştırınca ufak bir kahkaha attım.

"Bu nereden çıkmış böyle ya?" Diye sordu Altay ilgisizce.

"Son sınıflar mezun olacak diye gitmeden böyle bir şey yapalım demişler," dedi Alkan hüzünle. Altay kaşlarını çatarak "Peki Ayşenur'un son sınıflarla ilgisi ne?" Diye sordu. Alkan omzunu silkip olduğu yere oturdu ve telefonunu kapatarak yanına koydu. Az önce sorulan soruyu düşünmediği belliydi, düşündüğü tek şey o korku evine finalleri tehlikeye atmak şartıyla gidip gidemeyeceğiydi. Şu anlık bu konuyu rafa kaldırarak ayaklandık hepimiz ve saat ondaki dersimize hazırlanmak üzere odaya geçtik. Dolaba ilk bakan ben oldum, toparlanmış duran kıyafetlerle kısa süre bakıştıktan sonra perdeyi aralayıp havanın durumuna baktım. Dün ki yağmurdan sonra bir hayli açılmış, güneş kendini gösteriyordu. Elimin tersiyle cama dokunup soğuk olup olmadığını kontrol ettim, değildi, ince bir kıyafet duruma tam olarak uyabilirdi.

Aşkta Her Yol MübahtırWhere stories live. Discover now