Aşkta Her Yol Mübahtır

5:Boyalar ve karışımlar

Keyifli okumalar. Oy ve yorum bırakmayı unutmayalım lütfen bebişler.^^

5.BOYALAR VE KARIŞIM

🦋

"Fala inanma ama falsız da kalma olsun bence," diye bir öneri atıldı ortaya. Hesap ismi demiştik hesap fermanı değil. Gözlerimi devirip sıkıntılı bir nefes verdim ve yazmaya yeltenen Altay'ı durdurdum. "Oğlum kullanıcı ismi diyoruz sana boyun kadar isim mi olur?"

"Olur."

Yeniden gözlerimi devirerek çıkladım. Daha yaratıcı bir isim bulmalıydık. Bu kaosun içinde kendimizi bile bulamazken kullanıcı ismini nasıl bulacaktık merak ediyordum. "Böyle görünce insanı içine çekmesi gerekiyor."

"Yağız falcı olsun mu?" Diye sordu Altay, biraz susup yan yan ona baktıktan sonra kafamla onayladım. Bir süre bekledikten sonra Alkan sinir bozucu bir biçimde güldü ve "İsterseniz daha açıklayıcı olsun, Duru için Yağız falcı olsun daha iyi olur!" Dedi ve gülmeye devam etti. Farkındalıkla sırıttım Alkan haklıydı durumu biraz açık etmiş olabilirdi."Yaltay Falcı olsun mu?" Diye sordu Altay merakla. Anlamsız bir biçimde baktım yüzüne. Bir şey çağrıştırıyor ama bir yandan da çağrıştırmıyor gibiydi. Anlamadığımızı görünce "Hani sen Yağız, ben Altay o da Alkan ya birleşimi Yaltay oluyor." Dedi. Gülümsedim bence çok daha güzel bir fikirdi. Başka bir alternatifimiz yokmuş gibi duruyordu ki olsa bile bu gayet güzel bir isimdi. Çok geçmeden bir hesap oluşturduk ve ismini yazarak gerekli düzenlemeleri yapmaya koyulduk. Gülümsedim, ona giden yolu yarılamaya başladığımı hissediyordum ama yarısına bile henüz gelememiş olmam bu sanrımı yok etmiyordu.

"Benim önerdiğim daha güzeldi," dedi Alkan omuz silkerek, telefonu Altay'dan aldım ve biyografisine Alkan'ın dediği "Fala inanma ama falsız da kalma" cümlesini yazdım. Ağzını kapatabilmenin tek yolu bu olduğundan telefonu çevirip gözüne soka soka gösterdim. Şımarıkça sırıttı, istediği olunca yüzünde güller açarken, olmayınca diliyle hayatı bize zindan ediyordu.

"Elli lira yazın altına," dedi Alkan ve ekledi "Fiyattan haberleri olsun." Altay hemen dediğini yaparak biyografiye ekledi ve düşünceli haliyle kafasını kaldırdı. "Ya abi bir şey diyeceğim," diye söze girdi Altay. Haklıydı bir şey diyecekti ve diyeceği şey bizim için oldukça önemliydi. Çünkü bir şeyler eksikti, hâlâ bir şeyler tam yerine oturmamış gibiydi ya da senaryoda bir kopukluk vardı. Tam çözememiş olan bana Allah Altay'ı göndermişti. "Bu işten para kazanılıyor değil mi?" Diye sordu.

"Evet."

Filmler ve dizilerden gördüğüm şeylerle en azından para kazanıldığını biliyordum. "Olmaz abi, eğer para karşılığında yapılıyorsa müşteri mutlaka güvenilir birini arar." Yüzüne anlamamış gibi baktım, çünkü anlamamıştım. Mutlaka haklıydı ama ne demek istiyordu? Sözleri henüz zihnime ulaşamamıştı. Anlamadığımı farketmiş olacak ki telefonu eline aldı ve arama yerinde tarot kelimesini aratıp karşısına çıkan ilk hesaba tıkladı. Altay yine bir şeylerin peşindeyken biz Alkan ile sefasını sürüp jelibonları tıkınıyorduk. Sanki aşkını ilan etmeye uğraşan ben değildim, öyle bir rahatlık.