"Sana sahip olduğum için dünyanın en şanslı insanı falan olmalıyım herhalde"

Söylediği her kelime güzelin kalbini hızlandırmaya yetiyordu.Kalbi patlayacakmış gibi hissettiğinde, Taehyung pantolonunu tamamen çıkarmış ve bir kenara koymuştu.

"Böyle konuşma, kalbim güm güm atıyor her kelimene."

Jungkook'un sözleri Taehyung'u güldürmüş ve eğilip Jungkook'un bacaklarını öptükten sonra ona beyaz pantolonu giydirmişti.

"Bugün için hazır mısın?" Diye Taehyung konuştuğunda, Jungkook hala uzanırken "Hazırım ama kalbim sakinleşmiyor" dedi.
Taehyung onun yanına uzandı "Her şey iyi olacak bebeğim"
Ve Jungkook anında gülümsemeye çalıştı, "Umarım öyle olur."

"Bay Kim?"

Kapının arkasından Hoseok'un sesi gelince derin ve kalın ses cevap olarak "Seni dinliyorum" dedi.
"Misafirlerin çoğu çoktan geldi ve çoktan aşağıdalar.Bu arada odaya gelmeme izin verirseniz, Jungkook'un saçını hazırlayalım."

Jungkook'un sakinleşen kalbi yeniden hızlı atmaya başlarken Taehyung, sanki hissediyormuş gibi dudaklarını öptü.Bu kendi içinde Jungkook için büyük bir teselliydi.

"Sakin ol bebeğim, kalbine beni dinlemesini söyle hem"

Taehyung kalkıp misafirleri karşılamak için odadan çıkarken, Hoseok hızla odaya girdi.

"Zaten giyinmişsin ki"

Sözler tavşanı güldürmüştü.
Sevgilisi onu giydirmişti.
Muhtemelen kendisi heyecandan hareket edemezdi de.

"Jungkook, Jimin seninle telefonda konuşmak istiyor."

Jungkook'un gözleri duyduğu kelimelerle büyüdü.
Ne de olsa bu evde kaç yıldır birlikteydiler, son olay dışında şu ana kadar o kadar da büyük kavgaları olmamıştı.Ama bu sadece bildiği kısımdı.

Aslında Jimin düğüne gelmek istemişti ama Taehyung izin vermemişti, onların güzel günlerini mahvedemezdi.Yoongi korumayla yalnız gelmek zorunda kalmıştı.Sevdiği kişinin cezasını onunla birlikte çekiyordu.

"Ben onunla konuşmak istiyorum!"

Jungkook sözlerinden sonra, Taehyung'un onun için aldığı telefonu aldı.Hemen Hoseok'un söylediği numarayı çevirdi.Cevap anında geldi.

"Merhaba! Jimin?"

Duyduğu ses ile Taehyung'la evlenecek kişinin olduğunu hemen anladı.
"Ah, Jungkook. Nasılsın? Sormam bile adil değil, tabii ki iyisin, evleniyorsun sonuçta."
Sonlara doğru sesi kırık geliyordu ama mutlu gibi görünmeye çalışıyordu, Jungkook ona üzülmüştü o an.
Böyle olmasını istemezdi.

"Evet, mutluyum, sen nasılsın? Yeni evinde iyi yaşıyor musun?"

Telefondan ses çıkmadı, sonra ağlamaya başladı, "Özür dilerim, büyük bir hata yaptım. Benim yüzümden çok kırıldın..." dedi.

Ağzı açık kalmıştı, sözleri söyleyen gerçekten o muydu?

"Beni affedebiliyorsan, lütfen beni affet"

Jungkook'a dolu gözlerle bakan Hoseok hemen, "Onu affet," diye mırıldandı.
Hyung'unu dinlemiş ve "Elbette affediyorum" demişti ama yine de Jimin'e karşı güvensizlik hissediyordu.

"Çok teşekkür ederim Jungkook. Şimdi Bay Kim'in seni neden sevdiğini anlıyorum." dedi sesi sonlara doğru alçalırken.Adını duyduğu an tavşanın kalbi hızlanmıştı.

Telefonda konuşmayı bitirdiği anda, Jungkook'un müsait olmasını beklemekle meşgul olan kuaförler içeri girdi.Hemen saçlarını yapmaya başladılar.Hoseok ise heyecanlı çocuğu hala bir anne gibi gururla izliyordu.

|Would you change for me?|TAEKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin