08

346 42 89
                                    

İzuku

Bakugou benim iyice dinlenebilmem için hastaneden uzun süreli izin almıştı. Bense artık kendimi daha iyi hissediyordum. Bakugou ajansa gitmişti. Bende evde öylece oturuyordum. Gelen birkaç e-maili cevaplıyor, vakit öldürüyordum. Son iki mail kalmıştı ki zil çaldı. Zilin sesiyle yerimde sıçrarken yavaş yavaş kapıya gittim ve delikten baktım. Kaminari'ydi. Kapıyı açtığımda içeri girmiş ve bana sarılmıştı. "Nasılsın Midoriya?" Gülümsemiş ve "İyiyim, ya sen?" diye karşılık vermiştim. "Bende iyiyim."

Birlikte içeri geçip oturduk. Elindeki çantayı koltuğa atmış ve "Soğuk birşeyler varsa alabilir miyim?" demişti. Başımı sallayıp mutfağa geçtim ve dolaptan portakal suyu çıkardım. İki bardağa doldurup salona geri geçtiğimde Kaminari bardaklardan birini alıp içmişti birkaç yudum. "Sağol." Halinden anladığım kadarıyla birşey vardı. "Kaminari, birşey mi oldu?" Kaminari bana döndü ve ellerimi tuttu. "Evet, Midoriya. Birşey oldu." Beni telaşlandırmıştı bu halleri. "Kötü birşey mi!?"

"Ona sen karar ver." dediğinde kaşlarım çatıldı. "Anlat." dedim. Kaminari heyecanlı bir şekilde "Ben aşık oldum!" dediğinde gülmüş ve "Ne? Kime?" demiştim. "Abine." Abim mi? Benim abim yoktu ki? "Kaminari, sen iyi misin? Abim mi var benim?" Denki omzuma vurup "Allah seni bildiği gibi yapsın. Shinso'ya işte." demişti. Beni bir kahkaha tutmuştu. "Dünya üzerinde en olamayacak adama sevdalanmışsın. Kolay gelsin." Kaminari hemen "Lütfen bana yardım et! Senden başkası gelmiyor aklıma." dediğinde düşünür gibi yaptım. Biraz gerilsin istemiştim. "Neyi düşünüyorsun acaba!?"

Güldüm. "Elbette ederim yardım. Sevenleri kavuşturmak sevaptır derler." Ardından bir plan kurmaya çalışmıştık. Aklıma gelen fikirle parmağımı şıklattım. "Buldum! Bu haftasonu konser var! Dördümüze bilet alayım. Sizden uzaklaşırız sonra." Kaminari hemen bana sarılmış ve "Aklını seveyim be!" demişti. Ardından çantasını alıp kalktı. "Haberleşiriz hayatım." diyerek evden çıkmıştı. Bende bardakları mutfağa götürüp yıkamıştım.

Akşam olduğunda kapının anahtarla açılma sesini duymuştum. Girişe doğru ilerledim. Bakugou gelmişti. "Hoşgeldin. Hadi ellerini yıka da, yemek yiyelim." dediğimde başını sallamış ve saçlarımı karıştırarak banyoya ilerlemişti. Düzensiz bıraktığı ayakkabı ve ceketini toplamış, bende mutfağa geçmiştim. Çatal-kaşıkları koymuş, tabakları da şimdi koyuyordum. Derin kaseler yukarıdaydı. Bu evi kendine göre yaptırmış olma ihtimali yüzde kaçtı sizce bu devin?

Ben yetişmeye çalışırken arkamda hissettiğim sert karınla yutkunmuştum. İki kase alıp çekildiğinde "Oha, yavaş gel." dedim. Bana bakıp gülmüştü. Hastaneden çıkalı iki hafta oluyordu. İki gün önce dikişleri aldırmıştık ve bu zamana kadar benimle oldukça ilgiliydi. Hoşuma gitmiyor değildi ama kendimi bu kadar çabuk satamazdım elbette. Yemekleri servis ettikten sonra oturmuş ve yemek yemeye başlamıştık. "Neler yaptın bugün?" diye sormuştu bana.

"Kaminari geldi. Shinso'ya sevdalanmış, yazık. En olmayacak insana." Beni pür dikkat dinliyordu. Yemeğimi yuttuktan sonra devam ettim. "Benden yardım istedi. Bende bir plan buldum. Haftasonu olacak konsere gideceğiz dördümüz." Bana bakıp tek kaşını kaldırdı. "Dördünüz?" Başımı salladım. "Dördümüz. Sen, ben, Shinso ve Kaminari."

"Ama dikişleri yeni aldırdık. Emin misin?" Başımı salladım. "İyiyim ben, endişelenme. Birlikte gideceğiz ama sonra onları yalnız bırakacağız." Bakugou'nun hafif bir dudağı yukarı kıvrılmış ama benden gizlemeye çalışmıştı bunu. Elbette kaçmazdı benden.

O da gün içinde neler yaptığından bahsetmişti. Birlikte yemek yedikten sonra bulaşıkları topladık. Ben yıkadım, o kuruladı ve yerlerine yerleştirdi. Arada bilerek bana yaklaşıyordu ama ben uzaklaşıyordum hemen. Mutfağı hallettikten sonra o duşa girdi. Bende odama geçip kitap okudum. Ayriyeten biletleri de almıştım.

***

Haftasonu gelmiş, biz şu an Kaminari'nin evinde onun hazırlanmasına yardım ediyorduk. Benim üstümde siyah saten gömlek, siyah kot boyfriend pantolon vardı. Beyaz Nike ayakkabı giymiş ve gümüş takılar takmıştım. Saçlarımda doğal halindeydi. Bana benzeme dememe rağmen Katsuki'de aynı şeyleri giymişti.

"Bu mu, bu mu?" diyerek ellerinde beyaz ve su mavisi bir gömlek getirmişti önümüze Kaminari. "Bence su mavisi." Katsuki'yi onaylamıştım. "Altına da beyaz kot pantolon." Başını sallayıp beyaz kot bulunca bizi odadan çıkarmıştı. Üstünü giyip kapıyı açtığında üstünde birkaç altın takı vardı. "Saçlarım düz mü kalsın?" Bakugou ile birbirimize bakıp sonra ona dönerek başımızı salladık. "O zaman hazırım. Hadi gidelim." Evden çıkıp arabaya bindik. Ben öne, Bakugou'nun yanına binmiştim. Denki'yi de arkaya atmıştık. Shinso'yu almaya gidiyorduk.

Shinso ile ön için kavga ettikten sonra ben kazanmış, onu Denki'nin yanına oturtmuştuk. Alttan Bakugou ile 'çak' yapmış ve birbirimize zaferle gülümsemiştik. Bu gece bitecekti bu iş. Konser alanına gelip yerimizi aldığımızda orkestra kuruluyordu. Gitarist akoru yapmak için erkenden gelmişti. Tek eksik baterist, diğer gitarist ve solistti. Biraz bekledikten sonra onlarda çıktığında şarkıya başlamışlardı. Deli gibi eğleniyorduk. V.İ.P bilet aldığım için sahnenin dibindeydik.

Shinso'ya biraz yaklaşıp kulağına "Denki ile ilgilen az. Bakugou ile takılıyorum, ilgisiz kalmasın. Sonuçta ben davet ettim." dediğimde başını sallamıştı. Dağıtılan alkollerden alarak içmeye başladıklarında bende bir bardak almış, hepsini içmemiştim. İkiliyi yalnız bırakma zamanı geldiğinde Bakugou'yu dürttüm. Elimden tutarak onlara farkettirmeden oradan çıkarmıştı beni. Biz kalabalığın arasına karışırken uzaktan sesi daha iyi geldiği için "Asıl eğlence şimdi başlıyor." dedim. Birlikte delilercesine eğlenip, atlayıp zıplıyorduk. Şarkıya eşlik etmeyi de unutmuyorduk tabii ki.

Slow bir şarkı başlamış ve solist çiftlerden dans etmelerini istemişti. Bakugou bana sorarcasına baktığında gülmüş ve ellerimi boynuna sarmıştım. O da belime yerleştirmişti ellerini. Yavaş yavaş sallanarak dans ediyorduk. Yüksek ses ve belimi okşayan eller yüzünden mayışmıştım ve başımı göğsüne yaslamıştım Katsuki'nin. "Bakıyorum, yerini beğendin?" Duymamış gibi yapıp keyfimin kaçmaması için devam etmiştim gözlerim kapalı durmaya.

Konser bittiğinde Denki ile Shinso'yu bulamamış ve biz eve dönüp yatmıştık. Ama içim içimi yiyordu. Ne olduğunu merak ediyordum. Yazmaya karar vermiştim.

______________________

İzuku
Kaminari
Naptınız
Oldu mu

Kaminari
İzuku şu an yazma
Sabah anlaticam tamam mı
Hadi iyi geceler

İzuku
Heeaa
Hamile kalmazsın ama yine de siz korunun HXKDHXDKBXDM
Hadi iyi eğlenceler

_______________________

Gülüp telefonu yanıma attığımda Bakugou'nun sesiyle sıçramıştım. "Neye gülüyorsun?" Damağımı çektikten sonra ona yaklaştım. "Denki ile konuştum."

"Ya? Ne yapmışlar?" Elimi havaya kaldırdığımda vurmuştu. "Başardık! Mercimeği fırına veriyorlar sanırım." dediğimde beni yavaş yavaş ittirip yatağa yatırmıştı. "Bizde versek ya?" demişti burnunu burnuma sürterken. "Onlara mı özendiniz Bay Bakugou?" Başını salladı. Burnundan işaret parmağımla ittirmiş, biraz uzaklaştırmıştım onu. "Olmaz. Ben nazlı biriyim." Göğsünden ittirip kapıya kadar götürdüğümde alt tarafını işaret edip "Kendin halledersin, hadi iyi geceler." diyip kapıyı suratına kapatmış ve kilitlemiştim. Dışarıdan söylensede umursamayıp üstümü değiştirmiş ve yatağa girip uyumuştum.

_____________________

Göster ama elletmenin farklı versiyonu hxkshdkd azdır ama verme HCKDBFKDHFKFKDBFKNFK

Dua edinde kuzenime izin versin teyzem yoksa koye gitmek zorunda kalicam ve bölüm gelemicek😭

Umarım bölümü beğenmişsinizdir aşklarım. Okuduğunuz, yorum yaptığınız ve oy verdiğiniz için teşekkür ederim. Sizleri çok ama çoooookkkk seviyorum, öptümmm 😘

Doktor CivanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin