Ada, yılbaşında gittiği barda yere düşen telefonu sahibine geri vermek için ona Instagram'dan yazar; ancak muhabbetin çok uzayıp onunla uzak mesafe ilişkisine başlayacağı gerçeğini işin içine katmamıştır.
🕊
"Afterglow, güneş batımı sonrası kızıll...
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
Gece yarısı, 1.23
Araba yolculuğu ne kadar uzun sürmüştü hiçbir fikrim yoktu sadece artık Doruk'un arabasına sığmıyordum sanki. Sonunda Doruk arabayı bizim evin önüne park edince kemerimi çıkarıp ona doğru döndüm. "Teşekkür ederim."
Doruk dudaklarını birbirine bastırıp tebessüm etti. "Hala aranızda ciddi bir şey olmadığına emin misin?" Göz göze geldik. "Senin için buraya kadar geliyor." Başımı usulca sağa sola sallayıp derin bir nefes aldım. "Bilmiyorum."
Doruk etrafa bakıp direksiyonu iki eliyle tuttu. "Anladım."
"Teşekkür ederim bıraktığın için." Eğilip yanağına bir buse kondurdum. "İyi geceler." Dudağım yanağına değdiği an gülümsedi. "İyi geceler." Telefonumu elime alıp arabadan çıktım ve hemen bizim evin bahçesini açıp içeriye koşarak girdim. Giray gelmeden telefonunu almam lazımdı.
Annem veya anneannem saat geç olduğu için uyuyorlardı bu yüzden kendi anahtarımla eve girip kapıyı yavaşça kapattım. Bu eve ne zaman geç gelsem kendi çapımda hırsızcılık oynuyormuşum gibi hissediyorum çünkü full parmak uçlarımla yürüyordum.
Ses yapmadan merdivenden çıktım ve odama girip hızlıca komodinin içinden telefonunu çıkardım.
Hâlâ şarjı bitmeyen o telefon... Şifresini bildiğim ama bir kere bile açıp bakmadığım telefon...
Telefonu elime alınca içimi bir hüzün kapladı. Sanki bu telefonu ona verince muhabbetimiz tamamen kesilecekmiş gibi hissediyordum.
Her şey bu telefonla başlamıştı.
Giray: Geldim.
Telefonuma bildirim gelince hızlıca telefonumu çantama koydum ve onun telefonunu elime alıp odamdan çıktım. Gelmişti. Şu an benim evimin önünde beni bekliyordu.
Yavaşça geri merdivenlerden indim ve evden çıkıp kapıyı yavaşça kapattım. Her adımımda daha çok kalbim atıyordu sanki. Bahçe kapısını açıp önüne geçince onunla göz göze geldim.
Üzerinde siyah bir tişört ve üzerine giydiği lacivert kot ceketi vardı. Altında da yine aynı renkte bir pantolon vardı. Saçları uzundu ve şu an düzenli bir şekilde duruyordu ama birazdan rüzgar yüzünden dağılacaktı.
İlk başta ılıman yaklaştım. Sonuçta kavgalıydık.
Taksi hala gitmemişti, yanımızda duruyordu bu yüzden elimle taksiyi gösterdim. "Evimin alt sokağı sahil, sahilde yürüyüş yapsak daha iyi olur." Giray demek istediğimi anlayınca taksici amcaya eğilip bir şeyler söyledi ardından cüzdanını çıkarıp ücret ödemesi yaptı.
