0.1

15 3 0
                                    


Haseul çalan telefonunun sesiyle kafasını yorganının altından çıkardı. Neredeyse iki aydır çıkmadığı yorganının altından yine çıkmayı reddetmişti. Binbir zorlukla uzandığı telefonunu kimin aradığına bakmadan açtı. Onu arayan kişi genelde hep Joohyun oluyordu o yüzden telefonu açar açmaz neredeyse her gün yaptığı konuşmayı tekrardan yapmaya başlamıştı.

"Hayır Joohyun, şirkete gelmeyeceğim. Bugün çekimlerim olduğunu hatırlıyorum ve senden hepsini iptal ettirmeni istiyorum. Ne bileyim Bayan Jo hastaymış falan dersin, alışmışsındır artık yalan söylemeye bunu da hallediverirsin. Öpüyorum-"

Haseul tam telefonu kapatacakken karşıdan Joohyun olmayan bir ses duymasıyla şaşkınlıkla telefonu kulağından çekti ve arayan kişiyi kontrol etti.

"Haseul dur, kapatma sakın. Joohyun değil arayan benim, Yujin."

Haseul utançla yüzünü buruşturdu ve kafasını yastığa gömdü, şu an utançtan yok olmayı diliyordu.

"Özür dilerim Yujin. Son haftalarda arayan tek kişi Joohyun olduğundan alışkanlık olmuş. Hem uyuyordum bakmadan açtım yani telefonu. Kusura bakma tekrardan."

Haseul yalan söylemişti. Son iki aydır gözüne bir gram uyku girmiyordu. İki ay içinde uyuyabildiği maksimum süre 5 saatti onda da uyku ilacının büyük bir etkisi vardı. İlaç kullanmadan 2 saatten fazla uyuyamıyordu ve ilaçlara bağımlı olmak istemediği için vücuduna uykusuz kalarak acı çektirmeyi tercih ediyordu.

"Sorun değil normal böyle şeyler. Ben seni aslında şey için aramıştım. Az önce kameramı tamir ettirmek için Soobin'in yanına uğradım. Ufak bir sohbet sonrası konu senden açıldı. Dükkanda sana ait bir şey varmış. Yani... Yerim'in sana bıraktığı bir şey. Senin evden çıkmayacağını tahmin ettiğim için zarfı ben aldım ve sana geliyorum. Gelirken markete uğrayıp kahvaltılık bir şeyler alacağım çünkü dolabının bomboş ve senin de açlıktan ölmek üzere olduğuna yemin edebilirim. Sen de ben gelene kadar çay yapsan iyi edersin.Öpüyorum."

Yujin, Haseul'ın cevabını bile dinlemeden telefonu kapatmıştı çünkü Haseul'ın gelme diyeceğine adı kadar emindi. Fakat Yujin'in geleceği Haseul'ın umrunda bile değildi. O an dolu gözleriyle tek düşünebildiği şey Yerim'in ona ne bıraktığıydı.

selamm!! bu benim ilk ficim bayağı acemiyim yani anlayacağınız. bu fice başlarken aslında kurgunun konusunda blue birthday'den esinlendim yani benzerliklere okurken sık sık rastlayacaksınız. aklımda başka kurgularda var taslaklara attığım, eğer bu işi becerebilirsem onları da yayınlayacağım.

polaroid | loona Where stories live. Discover now