Prensesin Yeni Evi

11 2 0
                                    

"Yaşamak nedir? Ne zaman gerçek anlamda yaşadığını hissedersin? Hayata gözlerini ilk açtığın an mı? Aşık olduğun an mı? Yoksa çocuk sahibi olduğun an mı? Hepsi olabildiği gibi hiçbiri de olmayabilir. Mesela bence gerçek anlamda yaşadığını ölüme yaklaştığında hissedersin. Her adımında korku duyarsın. Sevdiklerini, sahip olduklarını hep yanı başında istersin. Ölümden kaçmak istersin ama bunun mümkün olmadığını da bilirsin. Bu yüzden canın alınana kadar bencilce davranırsın. Konuyu şuraya getirmek istiyorum, bazı şeylerin geç olmadan değerini bilmelisin. Her şey için geç kaldığında ve telafi edemeyeceğini anladığında yaşadığını iliklerine kadar hissedersin. İnsanoğlu tam olarak böyledir Evelyn."

Florence kulübede oturmuş, kitapları incelerken el yazısıyla yazılmış eski bir nota denk gelmişti. Notu yazan kimdi? Evelyn kimdi? Babasının bilebileceğini düşünerek yanına gitti.

"Baba az bakar mısın?" dedi Florence. Keelan hemen kızına çevirdi yüzünü. "Bir şey mi oldu Faye?" dedi kaşları çatık bir şekilde kızına bakarak. "Evelyn kim? Tanıyor musun?" dedi Florence elindeki kağıdı babasına uzatırken. Keelan kağıdı okuyunca kasıldı. "Bunu nereden buldun Faye?" dedi hafif yüksek bir sesle. Bu sefer kaşlarını çatma sırası Florence'deydi. "Şuradaki kitabın içinden çıktı. Tanrım! Açıklama yapacak mısın baba? Evelyn de kim?" dedi Florence sabırsızca. Keelan derin bir iç çekti. Sonsuza kadar saklayamayacağını biliyordu.

"Evelyn... Evelyn benim annem, kızım." dedi Keelan zor çıkan sesiyle. "Bu kulübe de aileme aitti. Bu notu babam, anneme ölmeden önce henüz yaşarlarken yazmış. İdam edilmeden önce buraya son kez uğramış olmalılar. Ya da eşyaları taşımışlardır. Tam emin değilim. Evlenmeden önce gelirlermiş bu kulübeye. Çoğunlukla burada takılırlarmış. Evlenince burası öylece kalmış. Ağabeyim ile gelmiştik buraya en son. Sonra da zaten... Neyse." diye devam etti. Florence öylece babasını dinledi. Ailesinin neden idam edildiklerini sormak istese de bunu şimdilik sonraya erteledi.

Anastasia içinde olduğu durumu düşünmeden edemiyordu. Prensten etkilendiği doğruydu fakat bu geçici bir şeydi. Yani Ann öyle umuyordu. Florence'in kendi başının çaresine bakacağını biliyordu. O her zaman güçlü ve dayanıklı olmuştu Anastasia aksine. Anastasia daha çok korkak görünen taraf olmuştu. Tabi damarına basıldığında işler değişiyordu. Sinsi bir şekilde sırıttı. Bu sırıtışı gören Arden sorgulayıcı gözlerle prensesine baktı.

"Ne oldu sırıtıyorsun prenses? Beni mi düşünüyorsun yoksa(!)" dedi Arden. Anastasia kıkırdadı. "Başka kimi düşünecekmişim? Karşımda İskoçya'ya hükmeden krallığın varisi dururken hem de! Kızıl saçlarından çıkan ateşi fark etmiyorsun sen sanırım." dedi Anastasia çapkınca. Arden kaşlarını çattı. "Dikkat et, gün gelir o ateş seni yakarsa sorumlusu ben olmam." dedi Arden göz kırparak. Anastasia yanaklarının kızardığını hissediyordu.

Florence ve Keelan çoktan İskoçya'nın yolunu tutmaya başlamışlardı. Bangor'un askerlerini atlatmak bir avcı ve avcının kızı için zor olmamıştı. "Anastasia'yı bulduktan sonra ne yapacaksın? Daha doğrusu onun bizimle geleceğinden emin misin? Biz yetişemeden onun beynini yıkayabilirler." dedi Keelan kızına dönerek.

"Elbette bizimle gelecektir. Gelmezse çekeceği var. İşte o an beynini yıkayıp yıkamamaları umrumda bile olmaz. Bu ihanete girer. Benim için ihanetin affı yoktur." dedi Florence kararlı bir ses tonuyla. Ama Keelan kızının tereddüte düştüğünü gözlerinden anlamıştı. Gelip gelmeyeceğinden emin olamıyordu. Çünkü o gece baloda neler olduğunu biliyordu. Ama umudunu yitirmiyordu. Hala zaman vardı kuzenini kurtarmaya.

Arden yaklaştıklarını gördüğünde gülümsedi. "Yeni evine hoş geldin prenses." dedi Anastasia'ya eğilerek. Anastasia kafasını arabanın camından uzattı. Edinburgh Krallığı'nın sarayı gerçekten de göz alıcıydı. Araba durduğunda ilk inen Arden oldu. Sonrasında elini prensese uzattı. Anastasia gülümseyerek ona uzatılan eli tuttu. Arabadan indiklerinde onları hizmetliler karşıladı. Hizmetlilerin eşliğinde sarayın içine girdiler.

Kuzeyin Düşmanları Where stories live. Discover now