"Sağolun yüzbaşım."

O salona geçtiğinde ben de peşinden gittim. Bizim salona girmemizle Yiğit birden ayaklanmıştı. Yüzündeki anlamsız ifadeye bakarken Yağmur'a döndüm. O da aynı Yiğit gibi bakıyordu.

"Yağız yüzbaşım, bu arkadaşın sizin abiniz olma olasılığı var mı?"

"Abim."

"Mükemmel."

Yağmur herkese selam verdikten sonra en uzak yere oturdu. Ben de geri Meriç'in yanına oturduğumda kafamı ona eğerek kulağına" Tuhaflığı fark ettin mi?" diye sordum.

"Evet. Sebebini anlamaya çalışıyorum."

"Birbirlerini tanıyorlar orası kesin de nereden?"

Meriç tam bir şey söyleyecekti ki Turgut yarbay sesini duyduk.

"Ne fısıldıyorsunuz oğlum bu kadar insanın arasında?"

Kısa süre Meriç'le birbirimize baktım. Sevgili kayınpederim görümcemin ve abimin dedikodusunu yapacağız müsaade ederseniz, demek vardı da diyemiyoruz işte.

"İş."

Aferin Yağız. Ne işi konuşuyorsunuz? Holding patronu musunuz oğlum siz? Dağda kaç terörist öldürdük onu konuşuyoruz de bir de istersen. 

"Ali'yi şehit eden adam öldü baba. Yağız, Yağız komutan da haberleri var mı diye sordu?"

"Sizi de kaçıran o değil miydi?"

"Evet anne. Meriç'leri kaçıran da oydu."

Geldiklerinden beri annemle ilk defa konuştuğum için mi yoksa Ali'nin konusunu açıldığı için miydi bilmiyorum ama bir süre sessizlik oluşmuştu.

"Nasıl öldü?"

Yağmur'un sorusuyla ona dönerek "Kalbinden tek kurşunla," diye cevap verdim. Aldığı cevapla belli belirsiz gülümsemişti.

"Kim vurdu?"

"Ben."

Kocamı kaçırmış adamı tabi ki vuracaktım. Ölmesini planlamamıştım ama öldü. Ne yapayım, kader.

Yağmur ayaklanıp izin aldıktan sonra salondan çıktı. Yağmur gittikten sonra Meriç kalkmaya çalışmıştı. Pes ettiği sırada kolundan tutarak kalkmasına yardım ettim.

"Yardım edeyim mi yürümene?"

"Hallederim, sağol."

Meriç yavaş yavaş Yağmur'un olduğu odaya yürüdü. 

"Ali kim? Annem bile tanıyor da ondan sorayım dedim."

"Ailesini ziyarete gitmiştim. Oradan hatırlıyorum ben."

Annem nereden bildiğini açıkladıktan sonra Turgut yarbay devam etti.

"Meri ve Kaya'nın harbiyeden arkadaşı, Yağmur'un da sevgilisiydi. Üç yıl önce şehit oldu."

"Başınız sağolsun."

"Vatan sağolsun."

Meriç'in gittiği baya olduğu için meraklanarak oturduğum yerden kalktım.

"Ben gidip bir Meriçlere bakayım."

Salondan çıkıp küçük odanın önene geldim. Kapıyı çaldıktan sonra gel sesini duyunca içeriye girdim. Yatakta gözleri yaşlı Yağmur ve ona sarılmış Meriç'i gördüğümde şaşırmıştım. Çünkü Ali konusunu geçtiğinde ağlamazdı hiç. Ali'ye verdikleri sözden dolayı.

"İyi misin?"

"Şimdi daha iyi."

Geçip Meriç'in yanına oturdum.

"Bu arada Yiğit'le arasındaki çözdüm."

"Çözmedin Meriç ben söyledim."

"Ne fark eder?"

Onlara anlamaz bakışlar atarken Meriç konuşmaya devam etti.

"Dün bu hanımefendinin gittiği yerde Yiğit'te varmış. Aralarında bir şeyler yaşanmış. Tam anlatmadı ama çok ileriye gitmediklerini belirtti. Şimdi de ona ağlıyor."

"İleriye gitmediği için mi?"

Yağmur şaşkın bakışlarının ardından "Gerçekten kendin gibi birine aşık olmayı nasıl başardın Meriç?" diye sordu.

"Çok güzel başardım."

Meriç bana doğru dönerek "Ali'den sonra ilk defa böyle bir şey yaptığı için ağladı. Onu aldatmış gibi olduğunu düşünüyor," dedi.

"Senin hissettiğin şeyler konusunda bir şey diyemem Yağmur ama abimde uzun zaman sonra böyle bir şey yaşıyor. Birkaç yıl önce nişanlısı en yakın arkadaşı ile onu aldattı o günden beri tövbeli gibi bir şeydi. "

"Bence ikinizde bu anı bekliyormuşsunuz."

Yağmur bir süre bir şey demedi. Sonra yataktan kalkıp "Teselli etme konusunda berbat bir çiftsiniz," dedi.

"Bizim işimiz çöpçatanlık."

Bize gözlerini devirerek odadan çıktı. O çıktıktan sonra Meriç belimden tutarak beni kendine doğru çekti. Boynumu öperken bir yandan da kokumu içime çektikten sonra kafasını kaldırdı.

"Ne fark ettim biliyor musun?"

"Ne fark ettin?"

"Yağmur ve Yiğit . Aralarındaki şey ilerler ve sevgiye dönüşürse evlenirler. Ama biz arkadaşlarımızdan ve ailemizden saklanarak aşkımızı yaşamak zorunda kalacağız."

"Bunu bize yaşatan insanlar utansın. Ben seni her koşulda severim."

"Ben de. Ölene kadar gizli saklı yaşayacağız desen bile senden ve seni sevmekten vazgeçmem."

Kollarımı sıkıca beline doladım. Dolan gözlerimi saklamak adına kafamı göğsüne yasladım. Gözlerimin dolduğunu görürse üzülecekti çünkü.

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere minik kaplumbağlarım 🤍🐢







Söz // bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin