DERT | Yarı Texting

5.3

"Kopya çekmekle suçlandığınız için disiplin kuruluyla görüşeceksiniz."

Dakikalardır bu cümle kafamda dört dönüp duruyordu. Şaşkınlıktan ağzımı açıp tek kelime konuşamamıştım bile. Ben mi kopya çekmiştim? Biz mi Aras'la kopya çekmiştik?

Yarım dakika önce müdür ailemizi, daha doğrusu Aras'ın ailesini arayıp okula çağırmıştı. Yapmadığımız bir şey için suçlanıyorduk ve ne diyeceğimi bilemiyordum.

"Biz mi kopya çekmişiz?" dedi Aras en sonunda benim yapamadığım şeyi yapıp konuşarak.

Müdür kafasıyla onayladı. Bu sefer ben konuştum. "Bunu nasıl biliyorsunuz? Yani kopya çektiğimizi... Öylesine birisi gelip bizi kopyayla suçlayamaz, değil mi? Hem daha bize cevap hakkı tanımadınız bile!"

Müdür, "Elimizde kanıtlar var," dedi. "Sınavınıza ya K girilecek ya da tekrar olacaksınız. Aileleriniz geldiğinde detaylı konuşacağız." dedi.

"Tamam da biz kopya çekmedik!" dedim bu sefer. "Hocam." diye de ekledim sakinlikle.

İçinden her öğrenci aynı şeyi söyler, cümlesi geçmediyse ne olayım... Ama yalan da değildi hani, kopya çekmemiştik.

Tarık'ın ilk başta bize 'müdür sizi çağırıyor' dediğinde götüm tutuşmuş, soyunma odasında yaptığımız şeyi öğrendi sanmıştım. Ya da sadece Aras'ı çağırsa Sanaç yüzünden diye düşünürdüm ama ikimizi birden çağırdığı için ilk şık daha ağır basmış ve beni korkutmuştu. Ama hiç düşündüğüm gibi olmamış, müdür bizi yapmadığımız şeyden suçlanmıştı.

Ya da müdüre söyleyen her kimse.

"Dediğim gibi elimde kanıtlar var," dedi keskin bir sesle. "Yani sizin şu an ne kadar aksini iddia etseniz de inandırıcı gelmiyor konuşmanız çocuklar."

Dişlerimi sıktım. Hangi varoş böyle bir şeyle bizi suçlayabilirdi ki?

Kapı tıklandığında müdür "Gel," dedi. İçeriye teyzem ve eniştem girerken bakışlarımı kaçırdım. Elbette kopya çekmemiştik ama şu an teyzemler öyle biliyordu ve bu utanmama sebep olmuştu.

"Buyurun," dedi müdür sandalyesine oturup eliyle masasının önündeki koltukları teyzemlere gösterirken. Eniştem ve teyzem yan yana oturdu bizim oturduğumuz koltuğun karşısında. Eniştem hafif müdüre dönüp selam verdi, müdür de karşılık verdi. Ardından konuşmaya başladılar.

"Bu kanıya nasıl vardınız?" diye sordu eniştem. "Yani elinizde illa bir kanıt vardır... Görme imkanımız var mı?"

"Tabii," dedi müdür telefonunu çıkarıp eniştem ve teyzeme uzatırken. "Şikayetçi olanlar bu mesajları gösterdi. Ayriyeten Aras sınavda Eliz'in yanına oturduğu için benim de dikkatimi çekti."

"Tamam da bunlar kanıt sayılmaz ki," dedi teyzem müdüre dönerek. "Burada Eliz her kimle konuşmuşsa ironisine demiş olmalı. Ciddi konuşma yapıyorlar gibi durmuyor."

"Hanımefendi biz bunu nasıl bilebiliriz?" diye sordu müdür aksi bir ses tonu ile. "Onların ciddi konuşmaları böyledir belki de."

"Aras'ın Eliz'in yanına oturduğunu da söylemiştiniz. Bunun nedenini Aras'a sordunuz mu?" diye sordu eniştem. Müdür bizimle göz göze geldi. "Çocuklar kopya çekmedik diyorlar, hemen soruşturulmadan disiplinlik olurlarsa bu onların kariyeri için kötü olur." diye de ekledi.

Şahsen teyzem ve eniştemin böyle bir çıkış yapacaklarını düşünmediğim için şaşırmıştım. En azından bizi tümünden savunmalarını beklemiyordum.

"Sıra arkadaşımla biraz sıkıntı yaşamıştık sınavdan önce," dedi Aras yavaşça. "Bende Eliz'in yanına geçmek istemiştim."

Eniştem telefonu müdüre uzattığında müdür yavaşça eline aldı ve bize döndü. "Ben bir disiplin kuruluyla görüşeyim, size de bilgi veririm. Olmazsa tekrardan sınav olurlar." dedi.

Eniştem ve teyzem teşekkür ettiğinde ben müdüre dönmüş ve "Ben de bir mesajlara bakabilir miyim?" diye sormuştum. Müdür sorgulayan gözlerle bana baktığında "İftira mı değil mi anlamak için. Shop da olabilir sonuçta. Bende de aynı mesajlar var mı diye..." diye de ekledim utana sıkıla.

Müdür kafasıyla onaylayıp telefonunu bana uzattığında mesajlara hızlıca bi' göz gezdirdim. Dişlerimi sıktım ardından. Mesajlar shop değildi ama benim dalga geçtiğim o kadar belli oluyordu ki...

Sanırım bunu kimin yaptığı da biliyordum.

——————————

çoğu kişi anlamıştır zaten qödmöwkeşc