Yeşim

7.1K 679 309
                                    

"Yıldırım!" dedim yanımda uyuyan adamı sertçe sarsarak, saat sekiz olmuştu ve biz daha evden bile çıkmamıştık.

"Yıldırım uyan." dedim tekrar , Yıldırım yatağın içinde kıpırdandı, "Ne oluyor güzelim sabah sabah? Harekat mı var?" diye sordu, hâlâ gözlerini açmamıştı, uykulu uykulu konuşuyordu.

"Karargâha geç kaldık.." dedim ve hemen asılı duran üniformamın yanına geldim, üzerimde baksırım hariç hiçbir şey yok yoktu, Yıldırım'ın da aynı şekildeydi.

"Ben dedim o son turu yapmayacaktık.." deyip mırıldandı ve tekrar arkasını dönüp uyumaya devam etti.

Ben kamuflaj pantolonumu giyerken o hâlâ uykusuyla başa çıkmaya çalışıyordu.

Yanına gidip üstündeki yorganı yere attım, "Hadi Yıldırım, uyan." dedim ve pantolonum fermuarını çektim.

Geri dönüp kamuflaj koyu yeşil gömleğimi giydim, Yıldırım'ın doğrulduğunu ve yatakta oturduğunu gördüm.

Üniformasını alıp onun yanına koydum, Yıldırım önce gömleğini giydi.

O sırada ise ben tamamiyle giyinmeyi bitirmiştim, aynanın karşısına geçip saçımı ve üzerimi düzeltiyordum.

Yıldırım'ın uykulu uykulu kemerini takmaya çalıştığını fark ettim, hâlâ esniyordu.

İkimizde sadece iki saat uyuyabilmiştik ama ben gündüz de uyuduğum için beni etkilememişti. Yıldırım geçen gece de doğru dürüst uyuyamamıştı.

Yıldırım'ın karşısına geçtim iki elimi kemerine attım, "Bana bırak." dediğimde Yıldırım ellerini çözdü.

Kemerini taktıktan sonra bakışlarımı Yıldırım'a çevirdiğimde ensemden tutup hızlıca kendine çekti ve dudaklarını dudaklarımla birleştirdi.

Böyle ani bir şey beklemediğim için afallamıştım ama şaşkınlığı bir kenara atıp ona karşılık verdim.

Yıldırım hafifçe geri çekildikten sonra diğer elini belime atıp kendine tamamiyle çekti ve diğer eliyle boynumu tamamiyle açıp boynuma öpücükler kondurmaya başladı.

"Yıldırım.." dedim yutkunarak, böyle giderse yüzde yüz geç kalacaktık.

"Geç kalacağız." diye söylendiğim sırada Yıldırım boynumu emmeye başladığını fark ettiğimde, "İz bırakma." dedim.

Ellerimi Yıldırım'ın yanaklarına koyup başını kaldırdım ve bakışlarımızı birleştirdim, "Yıldırım'ım geç kalacağız, yetmez mi?" diye sorduğumda, uykulu gözlerini kapatıp onayla başını salladı.

Gözlerini açıp dudaklarıma doğru baktı, "Uykumu açmaya çalışıyorum, seni hissettikçe kendime geliyorum teğmen." dedi ve tekrar dudaklarıma sıkı bir öpücük bıraktı.

"Biraz daha devam edersek başka şeyler de hissedeceğiz." dedim, Yıldırım durdu ve onayla kafasını salladı.

Ben geri çekildim ve "Seni bekliyorum, kapının ordayım." dedim ve vestiyerin olduğu yere doğru gittim.

Telefonumu, cüzdanımı gerekli eşyalarımı alırken daha kaç saniye geçtiğıni anlamadan Yıldırım yanımda hazır bir vaziyette dimdik duruyordu.

"Yıldırım?" dedim şaşkınlıkla, "Sen ne ara.." dediğim de sözümü bitirmeme izin vermedi, "Tabancanın emniyetini aç." dedi eliyle bacağımdaki silah kılıfındaki tabancayı işaret edip postallarını giymek için diğer tarafa yöneldi.

Ben mi çok acemiydim yoksa Yıldırım çok mu profesyoneldi..

Tabancamın emniyetinin kapalı olduğunu fark ettim,"Teşekkürler, fark etmemişim." dedim ve bir yandan ayakkabılarımı giymeye devam ederken emniyeti açtım.

TEĞMEN - GAYWhere stories live. Discover now