11. Bölüm; İlkeler

2.2K 205 30
                                    

  Selamlaaaaar! Aradan dört gün geçti ki ben bölüm yazmaya başladım. Bu sefer çok bekletmeyeceğimi söylemiştim.

Lütfen okuyun burayı.🥹

Kitabın eski hali ile ilgili bir açıklama yapmak istiyorum. Kurguyu değiştirmiyorum, yalnızca güçlendiriyorum. Eski halinde Elfida'nın işinden, yaşından tam olarak bahsetmediğimi anladım. Aslında biz ne Egemen'i ne Elfida'yı tanıdık o haliyle. Bu da yaptıkları hataların sebeplerini idrak edemememize yol açtı. Egemen'in öğrenmesi istediğim gibi olmamıştı. Ayrıca eski halinde Egemen bir hata yapmıştı ve bu hatanın sebebini ben çok iyi bilsem de size yansıtamadığımı fark ettim. Benim için mantıklı olsa bile, sizde bipolar izlenimi uyandırdı adam ahahdkshjcsk. Bunları telafi ediyorum yalnızca.

Beklediğiniz kaoslar, kavgalar, gürültüler, pişmanlıklar tabii ki yaşanacak. Kaostan beslenen kişiliğim bu kurguyu asla mutlu mesut devam ettiremez.

Umarım bölümü beğenirsiniz, sizi seviyorum.🤍


Egemen kollarımın altında kaskatı kesildi. Yavaşça başını kaldırıp yüzüme baktı. "Elfida..."

Buruk bir gülümseme yerleşti dudaklarıma. Her türlü tepkisine hazırdım. Aradan geçen beş saniyenin ardından hala yüzüme bakması beni germişti. Sıkıntılı bir nefes aldım. Konuşacak mıydı? En azından kızsaydı.

En sonunda dayanamadım, "Egemen bak, biliyorum ben olduğumu asla düşünmemiştin. Bunu beklemiyordun, bana o gözle hiç bakmamıştın. Bu sana göre imkansız. Karşına çıkmak için erkendi ama sen bu haldeyken öylece susamazdım. Ne diyeceksen de; ister kız, ister bağır, ister kalk git ama beni de anla." Dedim tek nefeste. "Bir şey söyle artık!" Ses tonumu ayarlayamamıştım. Hala öküzün trene baktığı gibi bakıyordu.

Şaşkınca gözlerini kırpıştırdı. "Bir dur, susarsan söyleyeceğim?" Dedi salak salak bakarken. Sakince kollarımın arasından çıktı. Üşüdüğümü hissederken merakla yüzüne bakıyordum. Derin derin soluklandı ve bakışlarını önüne çevirdi. "Söyleyeceğim her şeyi söyledin zaten. Bugün kendini açık etmeni beklemiyordum." Diye mırıldandı.

Gözlerimi yumdum. İşte geliyordu, muhtemelen birazdan hakkım olmasa da kırılacaktım. "Etmeyecektim zaten." Diyebildim zorlukla.

"Evet beklemiyordum ama en çok kendime şaşırdım. Nasıl anlamadığıma."

"Buna bende çok şaşıyordum."

Güldü, "Az önce biraz hayallerini yıktım sanırım. Gerçek yüzümü gördün. Ben kafandaki adam değilim demiştim." Dedi omuz silkerek.

Kaşlarım çatıldı. "Senin suçun değildi."

"Ailesine haberi ben verdim. Babalarını öldürdüğüm haberini..."

"Egemen, senin suçun değildi."

"Karısı duyunca yıkıldı, kim yapar dedi. O karıncayı bile incitmezdi dedi."

"Egemen..."

"Ben yaptım diyemedim, bana sarılıp ağladı. Annem yaşında kadın bana sığındı. Kocasının katiline. Neden korumadın onu oğlum dedi."

"Egemen!"

"Ben yaptım diyemedim!"

"Egemen! Senin suçun değildi!" Diye bağırdım bir anda. Dolu gözlerini kaldırıp şaşkınca bana baktı. Sanki yeni duyuyormuş gibi. "Bilemezdin! Sen yalnızca görevini yapmaya çalışıyordun. O gerçekten aradığınız adam olsaydı ne olacaktı? Yaptığın hamle hayat kurtaracaktı." Yüzünü ellerimin arasına aldım. "Saçma sapan konuşup durma! Ben eyleme değil niyete bakarım. Sende böyle olmasını istemezdin."

Masum tutsak (Yarı texting mahalle kurgusu) Where stories live. Discover now