GİRİŞ "Geçmişin Ateşi"

2.9K 673 1K
                                    

"Canavarlarla savaşan kişi, kendisinin de bir canavara dönüşmemesine dikkat etmelidir. Ve bir uçuruma uzun süre bakarsanız, uçurum da sizin içinize bakmaya başlar."
-Friedrich Wilhelm Nietzsche

Bölüm Şarkısı: Duman - Halimiz Duman

Bölüm Şarkısı: Duman - Halimiz Duman

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

HAZİRAN 2022
Canım kanıyordu.
Üstüme gelen duvarların ortasında sıkışmış, yaşı 20 ama ruhu hala 16 yaşında bir kız çocuğuydum sanki. Koyu kahverengi saçlarımda daha 19 yaşında beyaz saç telleri vardı fakat ben hala yeniden hayat enerjisine sahip 16 yaşındaki o kız olmak istiyordum. Gözlerimin elası intikam siyahına dönüşmüştü ama ben gözleri güneşe bakınca yeşile dönen kıza yeniden dönüşmek istiyordum. Hayata sıkı sıkıya tutunan o genç kıza ihtiyacım vardı. O kızı yeniden bulabilmek içinse ödenmesi gereken bedelleri ödetip ruhumu ve bedenimi özgür bıraktırmalıydım.

Yattığım rahatsız yatakta doğrulup demir parmaklıklarla örtülü pencereme başımı çevirdim. Işığın içeri geçebileceği çok bir alan olmasa da Ay ışığı bu gece çok belirgindi, odada kocaman bir parlaklık oluşturuyordu. Fakat gecenin karanlığında parlayıp odayı ışığıyla dolduran Ay, kalbimdeki karanlığı aydınlatmaya yetmiyordu.

Canım kanıyordu, canım yanıyordu hatta yere düşen kan damlaları beni boğazlıyordu evet ama umudum o Ay'ın saklı kısmında hala duruyordu. Bugün yıllardır bir hazine gibi sakladığım umudumu kullanacaktım.

Bugün bana hayatım yeniden bahşedilecekti. Kartları en baştan dürecektim, bana kalbimdeki nefretin tohumlarını eken adamı ebedi karanlığa gömecektim, Kenan Aysar'ı.

Bana unuttuğum umudumu hatırlatan, kaybettiğim gülüşümü nadiren de olsa ortaya çıkartan biri vardı. İsimsiz birisiydi. Ona "İsimsiz" diyerek hitap ediyordum. Sesini duymadığım, yüzünü bile görmediğim bu kişi, bana yardım eli uzatmıştı. Yalnızca yolladığı birkaç not vardı fakat yaşama tutunacak hiçbir şeyi kalmamış birisi için "birkaç not" hayatını değiştirecek kadar değerli olabilirdi.
Ve işte bugün, İsimsiz'in yardımları ile buradan kurtulacaktım. Bu akıl hastanesinden kurtulacaktım.

Odama vuran ay ışığına dalıp giden gözlerimi yerde duran saate çevirdim. Odadaki tek aksesuar bu saatti, saatin bulunma sebebi ise aksesuar olması değildi. Saat buradaydı çünkü bizim delirmemizi istiyorlardı. Saat buradaydı, çünkü o hiç susmayan tik tak sesinin ruhumuzu kemirerek kalan iki gram bilincimizi yok etmesini istiyorlardı.

Burası bir akıl hastanesi görünümündeydi ama asıl amacı kimsesizleri ve nispeten delileri buraya deli damgası vurup tıkamak ve üzerimizde yeni oluşturdukları uyuşturucuların etkilerini gözlemlemekti. Öldürülüp kadavra görüntüsü ile içine uyuşturucuların yerleştirildiği insanlar da vardı, benim gibi Kenan Aysar'ın tecavüze kadar giden hareketlerine maruz kalanlar da. Ama aklını hala oynatmamış olan tek kişi bendim.

NEFRETİN TOHUMLARIWhere stories live. Discover now