Nasıl ilgileniyor mesela demedim. Çünkü biz de yeni evliydik onlarda. O yüzden her türlü ilgilenebilirdi. Onlar ne kadar mantık evliliği yaptıklarını iddia etselerde ben bunu kabul etmiyordum. Çünkü hiç kimse mantığını kullanarak hamile kalamazdı değil mi? Bir şeyler olduğu zaten en başından belliydi.

"Ee aşılabildin mi?" Diye sordum Hande'ye.

"Yani alıştım diyemem ama en azından alışmaya çalışıyorum."

"Bir konu da yardıma ihtiyacın olursa yardımcı olurum." Dedim. "Tabii uzaktan ne kadar yardımım olursa."

"Aslında yardım isteyebileceğim bir konu var." Dedi.

"Nedir?"

"Babaannen."

Böyle bir şey söylemesini beklemiyordum.

"Ne?"

"Bu hafta sonu yemek yiyecekmişiz hep beraber. Hiç birini tanımıyorum ama beni en ürküten babaannen."

"Yani babaannem için yardım isteyebileceğin en son insan benim." Dedim dürüstçe. "Biz hiç bir zaman anlaşamadık. O yüzden sen bence bu konuda Zehra'dan yardım iste."

Hande'nin bir anda yüzü düştü.

"Ahsen kusura bakma, ben öyle bir boş bulunup sordum. Seni üzdüysem özür dilerim."

"Saçmalama Hande." Dedim gülerek. "Kendimi onlar için üzmeyi bırakalı çok oldu. Ama bence sen dikkat et."

"Neye dikkat edeyim?"

"Bizim ailedeki herkese." Dedikten sonra duraksadım. "Ya da yok ya, seni severler bence. Sonuçta onların garezi banaydı."

Cahit ile kısa bir an göz göze geldik. Ben Hande ile konuşurken, o da abimle konuşuyordu. Abimin anlattığı şeyi dinlerken gözü bir anda beni bulmuştu ve göz göze geldik. Sanki söylediğimi duymuş gibi baktı gözlerimin içine. Onlara artık ihtiyacın yok der gibi ve ben varım der gibi.

Dudaklarıma içten bir gülümseme yerleşti.

Daha sonra tekrar Hande'ye baktım.

"Ama bak Yaprağı benden çok seversen bozuşuruz!" Dedim ciddi bir şekilde. Bu konu da gayet ciddiydim. Ne kadar ilk zamanlarda anlaşamasakta sonradan bence iyi arkadaş olmuştuk Hande ile. O yüzden şimdi burada Yaprak ile benden daha yakın olursa hem üzülür hem de kıskanırdım. Ve bunu söylemekten de hiç çekinmezdim. Sonuçta Hande benim arkadaşımdı.

"Kimse senin yerini dolduramaz merak etme." Dedi içten bir şekilde. "Hem görümcelerin çok sevildiği nerede görülmüş?"

Söylediği hoşuma gitmişti ama kısa bir süre sonra benim de görümcesi olduğum aklıma geldi.

"Ne?"

Gülerek cevap verdi. "Sen görümcem falan değilsin benim. Arkadaşımsın."

Bak bu cevap daha çok hoşuma gitmişti.

"Hem de en yakın arkadaşımsın."

"En yakın mı?"

"Evet." Dedi hiç tereddüt etmeden. "Ahsen senin bana yaptığın iyiliği annem babam yapmadı bana."

"Ben bir şey yapmadım saçmalama."

"Ne demek yapmadım?"

"Tamam Hande." Diyerek itiraz ettim. Hiç duygulanacak halim yoktu. O yüzden konuyu değiştirdim.

Biraz sonra zil çalmıştı ve Emrah ile Zehra gelmişti. Zehra neredeyse ağlayacaktı beni gördüğünde. Biraz şov yapıyordu çünkü bu kadar kısa sürede beni bu kadar çok özlemiş olamazdı.

Zemheri | TamamlandıWhere stories live. Discover now