"Sadece her şey çok güzelken bir anda kötü şeyler olacak diye korkuyorum."

"Korkma." Dedi kendinden emin bir ses tonuyla. Sanki kötü şeylerin önüne geçebilecek, engelleyebilecek gibi.

Bir şey söylemedim çünkü korkmuyorum diyemezdim. Korkuyordum.

Yemeklerimiz gelince masaya yayılan o gerginlik kalkmıştı. Güzelce yemeklerimizi yedikten sonra tekrardan Bursa'ya doğru yola çıktık.

İçimde ki kendi kuruntularım ile oluşan gerginliğin bu anları mahvetmesine izin vermedim.

Dönüş yolculuğu da en az gidiş kadar güzel geçmişti.

"Keşke Şaziye'yi de götürebilsek." Dedim arabadan inerken.

"Hallederiz."

Cahit'e döndüm. "Nasıl?"

"Hallederim ben."

"Her şeyi halledeceğini söylüyorsun." Dedim hiç çekinmeden. Neden çekineyim ki? Adam kocam. "Süper kahraman mısın sen?"

"Bilmem sana sormak lazım." Dedi gülerek. "Beni süper kahramanın olarak görüyor musun?"

"Bir kahraman olduğunu ortada ama bu süper kahraman olur mu bilemiyorum. Çünkü seni taytla hiç hayal edemiyorum." Dedikten sonra dayanamadım ve kahkaha attım.

Cahit kısa bir an yüzünü buruşturdu. "Tamam bence de hayal etme."

Arabayı yine abime bırakacaktık. Fakat bu sefer görüşmemiz giderken olduğu gibi kısa olmamıştı. Biz uçak bileti alıp gideceğimizi söyleyince abim itiraz etmiş ve evlerine davet etmişti. Abimin de artık evi vardı. Farklı bir ev. Hande ile yaşadığı bir ev.

Oldukça yüksek binanın kapısından içeriye girip asansöre bindik. Asansörden inip bir kapının önünde durunca kapı açıldı. Kapıyı Hande açtı.

Kısa bir an duraksadım.

Sanki bir anda gerçeklik algılarım kapanmış ve nerede olduğumu unutmuştum. Burası neresi, bu insanlar kim, biz neredeyiz, ne yaşıyoruz diye düşünmüştüm.

Hayatı değişen sadece ben değildim. Abimin de hayatı değişmişti. Keşke çok önceden olsaydı bu. Keşke abim bir şey yapsaydı ve bunca şey yaşamadan önce ikimizin bir yuvası olsaydı.

Ama her şeyin bir zamanı varmış ve bu zamanmış.

Benim Kars'a gidişimle abimin de hayatı bütünüyle değişmişti. Hatta bence benimkinden çok daha büyük ve ani bir değişimdi.

"Hoşgeldiniz." Dedi Hande.

Tekrardan dünyaya, olduğumuz an'a döndüm.

Fakat Hande'ye bakmak beni tekrardan şoka uğratmıştı. En son n gördüğümüzden bu yana çok zaman geçmemişti ama karnı çok daha belli oluyordu.

"Hoşbulduk." Diyebildim en sonunda.

"Hadi geçin içeriye."

Bir şey söylemeden içeriye girdim. Peşimden Cahit'de girdi.

Hande benimle sarıldıktan sonra Cahit'e döndü. Cahit ne kadar belli etmemeye çalışsa da onunda benim kadar şaşırdığını görebiliyordum. Her şey o kadar hızlı olmuştu ki şaşırmamız çok normaldi.

"Çok mutlu oldum gelmenize, benim de canım sıkılıyordu."

Abime kısa bir bakış attım.

"Abim seni yalnız mı bırakıyor?"

Hande'de abime baktı ve tekrardan bana döndü.

"Yok, Barış'ın hakkını yiyemem gayet ilgileniyor."

Zemheri | TamamlandıWhere stories live. Discover now